Okul Müdürüne 'Milli Eğitim'in şımarık çocuğu' demek disiplin cezası gerektirir mi? İşte Danıştay kararı
Davacı, bir başka dava dolayısıyla İdare Mahkemesine vermiş olduğu dilekçede;
- Okul Müdürü için, "iftiracı, önyargılı, müfettişleri yönlendiren, şizofren derecede hasta, kin ve garezle davranan, baskıcı, Milli Eğitim Müdürlüğünün şımarık çocuğu, zalim",
- Hakkında inceleme ve soruşturma yapan Muhakkik ve Müfettişler için, "Okul müdürünün değirmenine su taşımak, suçuna ortak olmak, görevi kötüye kullanmak, darp etmek, okul müdürünün önyargı çemberine dahil olmak, kasten görevi kötüye kullanmak, adil davranmamak, iğrenç bir sebebe dayanarak okul müdürünü korumak, Milli Eğitim Müdürünün emirleri doğrultusunda hareket etmek",
- Amiri durumundaki Milli Eğitim Müdürü için, "Okul Müdürü ...'yı koruyan, soruşturmalarda her türlü hileye başvuran, görevi kötüye kullanan'' İfadeleri kullanmış;
aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmıştır
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir.
Danıştay 12. Daire bu kararı bozmuştur. Daire gerekçesinde bu fiillerin "disiplin cezasına konu eylemin hizmet içinde ve hizmet sırasında gerçekleştirilmediği, dolayısıyla davacının sübut bulan fiilinin anılan ceza maddesi kapsamına girmediği anlaşıldığından, davacının, görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek ve hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak fiilinden dolayı aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık" bulunmamıştır, demiştir.
İlk derece mahkemesi kararında ısrarcı olmuştur.
Danıştay İDDK ise, Danıştay 12. Daire bu kararının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2020/1023
Karar No: 2020/2472
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ: Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : . Valiliği - .
VEKİLİ: Av. .
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K: . sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Aydın İli . İlköğretim Okulunda, ... olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (e) ve (ı) alt bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;
... olarak görev yapan davacı hakkında Valilik Makamının 22/11/2011 tarihli Oluru ile soruşturma açıldığı, soruşturma sonucu İl Eğitim Denetmenleri tarafından hazırlanan . tarih ve . sayılı disiplin soruşturma raporunda özetle; davacının bir başka dava dolayısıyla ... İdare Mahkemesine vermiş olduğu 07/10/2011 tarihli dilekçesinde, amiri durumundaki Okul Müdürü ... için, "iftiracı, önyargılı, müfettişleri yönlendiren, şizofren derecede hasta, kin ve garezle davranan, baskıcı, Milli Eğitim Müdürlüğünün şımarık çocuğu, zalim", hakkında inceleme ve soruşturma yapan Muhakkik ve Müfettişler için, "Okul müdürünün değirmenine su taşımak, suçuna ortak olmak, görevi kötüye kullanmak, darp etmek, okul müdürünün önyargı çemberine dahil olmak, kasten görevi kötüye kullanmak, adil davranmamak, iğrenç bir sebebe dayanarak okul müdürünü korumak, Milli Eğitim Müdürünün emirleri doğrultusunda hareket etmek", amiri durumundaki Milli Eğitim Müdürü için, "Okul Müdürü ...'yı koruyan, soruşturmalarda her türlü hileye başvuran, görevi kötüye kullanan'' ifadelerini kullandığı, bu durumun amiri durumundaki kişilerin kişilik haklarını zedelediği, kişilik haklarına aleni bir saldırıda bulunduğu tespit edilerek, davacının söz konusu fiillerine uygun olarak 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (e) ve (ı) alt bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği,
Bu teklife uyulmak ve davacının son savunması alınmak suretiyle, davacıya disiplin amiri sıfatıyla İl Milli Eğitim Müdürü tarafından 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verildiği, bu karara karşı davacı tarafından süresi içinde yapılan itirazın, 01/03/2012 tarihli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Disiplin Kurulu tarafından reddedilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı,
Davacı tarafından, soruşturmanın Bakanlık Müfettişlerince yapılması gerekirken İl Eğitim Denetmenleri tarafından yapılmasına itiraz edilmiş ve disiplin cezasına itirazının görüşüldüğü il disiplin kurulunda üyesi bulunduğu sendika temsilcisinin bulunmadığı iddia edilmiş ise de, 24/06/2011 tarih ve 27974 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği'nin 54. maddesi uyarınca, disiplin soruşturmasının İl Eğitim Denetmenleri tarafından yürütülmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi Mahkemelerince yapılan ara karar cevaplarına göre, itirazın görüşüldüğü tarih itibarıyla davacının herhangi bir sendikaya üye olmadığı anlaşıldığından davacının bu iddialarına itibar edilmediği,
Uyuşmazlıkta, davacının, söz konusu dilekçede yer verdiği yukarıda yazılı sıfat ve nitelendirmeler yoluyla, amiri durumundaki Okul Müdürü, Muhakkik ve Müfettişler ile İl Milli Eğitim Müdürüne sözle saygısızlık yaptığı hususunun sabit olduğu anlaşıldığından, fiiline uygun disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 15/12/2016 tarih ve E:2013/5594, K:2016/6445 sayılı kararıyla;
Disiplin cezalarının, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı eylemlerine karşı düzenlenen idari yaptırımlar olduğu, kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara kadar uzanan disiplin cezalarının, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulduğu,
"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir eylemin tanımının yapılması ve Kanun'un ne tür eylemleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerektiği, sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan eylemi gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulmasının da zorunlu olduğu,
Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu eylem mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı,
Uyuşmazlıkta, davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle İdare Mahkemesine sunmuş olduğu dilekçede kullandığı ifadeler nedeniyle disiplin cezası tesis edilmiş ise de, disiplin cezasına konu eylemin hizmet içinde ve hizmet sırasında gerçekleştirilmediği, dolayısıyla davacının sübut bulan fiilinin anılan ceza maddesi kapsamına girmediği anlaşıldığından, davacının, görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek ve hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak fiilinden dolayı aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:
. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:..., K:. sayılı kararıyla;
Davacının... İdare Mahkemesine vermiş olduğu 07/10/2011 tarihli dilekçede yer verdiği sıfat ve nitelendirmeler yoluyla, amiri durumundaki Okul Müdürü, Muhakkik ve Müfettişler ile İl Milli Eğitim Müdürüne sözle saygısızlık yaptığı hususunun sabit olduğu, söz konusu ifadelerin savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesine hukuken imkan olmadığı, ayrıca bu ifadelerini görevi ile alakalı olarak kullandığından söz konusu fiillin hizmeti kapsamındaki bir süreçte işlendiğinin sayılması gerektiği, bu nedenle davacının fiiline uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, disiplin cezası verilmesine konu sözlerin maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin dilekçede sarf edildiği, Mahkemece bu sözlerin neden söylendiği hususunun araştırılmadığı, şahsı hakkında haksız bir çok soruşturma açıldığı, bu soruşturmalar dolayısıyla görev yerinin değiştirilmesine ilişkin olarak tesis edilen idari tasarrufların yargı kararlarıyla iptal edildiği, hakkında yürütülen soruşturmaların şaibeli olması sebebiyle konuyu araştırmak üzere bizzat Vali tarafından görevlendirilen Vali Yardımcısının hazırladığı raporda, şahsına karşı Okul Müdürü ile birlikte müfettişlerin de dahil olduğu bir önyargı çemberi oluştuğu, müfettişlere soruşturma açılması gerektiği ve şahsına açılan soruşturmaların kapatılması gerektiği yönünde tespitlerde bulunulduğu, tazminat davasının dilekçesinde savunma hakkı kapsamında kullandığı sözlerin hakaret olarak algılanamayacağı, sendika üyesi olduğu halde disiplin cezasına itirazının görüşüldüğü İl Disiplin Kurulu toplantısına ilgili sendika temsilcisinin çağrılmadığı, sunulan maaş bordrolarından sendika üyesi olduğunun açıkça anlaşılabileceği, İl Milli Eğitim Müdürüne yönelik sözlerin de araştırıldığı soruşturmanın İl Eğitim Denetmenlerince yürütülemeyeceği, soruşturma sonucu disiplin cezasının İl Milli Eğitim Müdürünce verilmesinin de usule aykırı olduğu, bu nedenlerle ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, ... İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ . DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ... İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Aydın İli ... İlköğretim Okulunda, ... olarak görev yapan davacı hakkında, gereksiz yazışmalarla okul idaresini meşgul ettiği, okul idaresine karşı önyargılı yaklaştığı ve okul öğretmenlerine karşı güven vermeyen tutum ve davranışlarıyla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan bahisle başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen . tarih ve . sayılı raporda; kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozma fiilini işlediği tespit edilen davacının il içinde görev yerinin değiştirilmesi yönünde teklif getirilmiştir.
Getirilen teklif doğrultusunda, . tarih ve . sayılı işlem ile Aydın İli . İlköğretim Okuluna atanan davacının, anılan bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davacı, . İdare Mahkemesine vermiş olduğu 07/10/2011 tarihli dava dilekçesi ile yargı kararıyla iptal edilen edilen atama işlemi nedeniyle uğradığını öne sürdüğü maddi ve manevi zararların tazminine karar verilmesini istemiştir.
Anılan dilekçede; amiri durumundaki Okul Müdürü ... için, "iftiracı, önyargılı, müfettişleri yönlendiren, şizofren derecede hasta, kin ve garezle davranan, baskıcı, Milli Eğitim Müdürlüğünün şımarık çocuğu, zalim", hakkında inceleme ve soruşturma yapan Muhakkik ve Müfettişler için, "Okul müdürünün değirmenine su taşımak, suçuna ortak olmak, görevi kötüye kullanmak, darp etmek, okul müdürünün önyargı çemberine dahil olmak, kasten görevi kötüye kullanmak, adil davranmamak, iğrenç bir sebebe dayanarak okul müdürünü korumak, Milli Eğitim Müdürünün emirleri doğrultusunda hareket etmek", amiri durumundaki Milli Eğitim Müdürü için, "Okul Müdürü ...'yı koruyan, soruşturmalarda her türlü hileye başvuran, görevi kötüye kullanan'' ifadelerini kullandığı görülen davacı hakkında, amiri durumundaki kişilerin kişilik haklarını zedelediği iddialarının araştırılması için Valilik Makamının 22/11/2011 tarihli Oluru ile soruşturma açılmıştır.
İl Eğitim Denetmenleri tarafından hazırlanan . tarih ve . sayılı disiplin soruşturma raporunda; davacının dilekçesinde kullandığı ifadelerle, amiri durumundaki kişilerin kişilik haklarını zedelediği, kişilik haklarına aleni bir saldırıda bulunduğu tespit edilerek, davacının söz konusu fiillerine uygun olarak 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (e) ve (ı) alt bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
Bu teklife uyulmak ve davacının son savunması alınmak suretiyle, davacıya disiplin amiri sıfatıyla İl Milli Eğitim Müdürü tarafından 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir. Bu işleme karşı davacı tarafından yapılan itirazın, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Disiplin Kurulunun 01/03/2012 tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (e) alt bendinde; "Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek" fiili, (ı) alt bendinde ise; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiili, aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi için kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan, disipline aykırı davranış olarak nitelendirilen eylemin, usulüne uygun olarak yürütülecek soruşturma neticesinde, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanarak, ilgiliye eylemine uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekmektedir.
Kamu görevlisinin işlediği disiplin suçunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu eylem mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta, Daire kararında da belirtildiği üzere, davacının maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle İdare Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde kullandığı ifadeler nedeniyle disiplin cezası tesis edilmiş ise de, disiplin cezasına konu eylemin "hizmet içinde" ve "görev sırasında" gerçekleştirilmediği, dolayısıyla davacının sübut bulan fiilinin anılan ceza maddesi kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, davacının, görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek ve hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak fiilinden dolayı aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin . İdare Mahkemesinin temyize konu . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde esasta ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
memurlar.net