Milli Eğitimde Yönetici Atamalar Çevir Kazı Yanmasın Hesabına Döndü
Bugünün genel müdürü gece yarısı koltuğunu kaybediyor. Daire başkanı sabah başkanlık koltuğunda otururken öğleden sonra X okuluna öğretmen olarak atanıyor. Öğle üzeri il müdürü olan biri akşamleyin kendini kapının önünde buluyor. Bugün Y ilinin çiçeği burnunda müdürü yarın Z iline gönderiliyor.
Bir bakıyorsunuz görevden alınan genel müdür hoop bir süre sonra yine genel müdür yapılıyor. Ertesi gün bakıyorsunuz görevden alınmış daire başkanına yeniden başkanlık veriliyor. Görevden alınan bir il müdürü bir kaç hafta sonra başka bir ile müdür oluyor.
Birinci sorum şu.
Bir öğretmen ya da bürokrat nitelikli olduğu için, üstün meziyet ve vasıflara sahip olduğundan üst kadroya yeniden bürokrat yapılıyor. Sonra bakıyorsunuz tüm ilkeler bir kıyıya konup başarısız oldun diye görevden alınıyor.
O bürokrat başarılı ise niye görevden alınıyor, çevir kazı yanmasın hesabı başarısız ise niye yeniden görev veriliyor?
Burada aklıma başarısızlık yanında onun koltuğuna göz dikenlerin siyasi baskısı mı etkili oluyor diye düşünmeden edemiyorum.
İkinci sorum ise şöyle.
Bugün göreve gelen bürokrat kısa süre sonra görevden alınacağını bile bile karar(kar) alıp uygulanabiliyor mu?
Artık görevlendirme ve görevden alma haberlerini takip bile edemiyoruz. Kalıcı kadrolar yerine bir avuç eski bürokrat üzerinde dönülüp duruluyor.
Velhasıl bürokratın koltuğu ısınmadan suyu ısınıyor ısınmasına da olan koskoca bir nesile oluyor.
Vah güzel memleketim vah!
Yusuf İPEKLİ
Emekli Öğretmen
