Milli Eğitim Müdürlüğünde Neler Oldu?
Adana İl Millî Eğitim Müdürlüğü'nde meydana gelen ve hâlihazırda yargılaması devam eden savcılık iddianamesinin ayrıntılarını yazı dizisi..Kısa bir toparlama ve özet yapmam gerekirse...
Okulların deprem için güçlendirilmesi, onarılması, elektrik tesisatlarının yenilenmesi gibi işlerin altında, aslında neler yaşandığını çok açık şekilde gördük. Bu husus sadece Adana'da yaşanmıyor. Türkiye'nin birçok ilinde eminim aynı yöntemler kullanılıyordur.
Milyonlarca lirayı ceplerine indirdikleri gibi, üstlendikleri işleri de yapmadan bırakmışlar.
Daha önce incelediğim ihalelerde devletten maliyetlerin çok üstünde paralar kazanan şirket sahipleri en azından işlerini tamamlayıp teslim ediyordu. Burada o da yok.
Yazı dizim devam ederken çok fazla mesaj aldım. Endişe ve tahminlerimin doğru olduğunu da örneklerle gördüm.
Yaşadığımız bu dönem ne yazık ki yolsuzluklar dönemi.
Evet evet açıkça yazıyorum size. Yazılarımı takip edenler isim isim, şirket şirket kimler olduklarını biliyor. Apaçık bir yolsuzluk düzeni sürüyor.
Sosyal medyada denk geldiğiniz görgüsüz yaşamların para kaynağının neler olduğunu sanıyordunuz, sanki namuslu ve ahlaklı kazançlar mı?
Düzenlenen ihaleler, gruplar halinde organize ediliyor ve çıkar örgütleri kuruluyor. Hakkı ile ihaleye girip almak, hizmet vermek neredeyse imkânsız ve suç haline gelmiş durumda canım memleketimde. Almaya çalışırsanız hemen "pasifize" ediliyorsunuz.
Kurumlardaki yozlaşma diye bahsettiğimiz de aslında tam olarak bu durum için yaptığımız tespitler.
Yazı dizimde yer alan iki isim bana ulaştı. Biri örgüt yöneticisi iddiası ile yargılanan Taner Mat. Diğeri ise Şener Tokur.
Şener Tokur ile ilgili iddianamede Sekizgen Eğitim Kurumları için kendisinden para istenildiği belirtilen kişi. Telefon ile konuştuğumuzda yazı dizimde ve iddianamede adının geçmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtti. Rüşvet vermediğini sadece kendisinden yardım istenildiğini beyan etti. Makbuz olmadan hiç kimseye yardım etmediklerini, bu hususun yeni değil daha önce de olduğunu, makbuz karşılığı yardım yaptığını belirtti. İşini doğru düzgün yaptıklarını iddianamedeki gibi durumun yanlış anlatıldığını beyan etti.
Savunmasını daha detaylı mahkemede yapabilir, benim işim iddiaları ve yaşananları aktarmak.
Taner Mat ise örgüt yöneticiliği ile suçlanıldığını ancak nasıl bir örgüt yöneticisi olduğunu anlamadığını, örgüt yönetici olmanın ağır bir itham olduğunu belirtti. Kendisinin yine iddianamede şüpheli yönetici konumunda olan Ali Karanlık ile yakın arkadaşlığından dolayı bu iddianamede yer aldığını belirtti. Para alışverişi, bir tape gibi bulguların kendisinde olmadığını ama iddianamede yer aldığını söyledi.
Kendisine iddianamedeki bulguları sordum.
Mesela teminat mektuplarının aynı anda ardışık sıra numaraları ile alınmasını, ihale komisyonuna aynı zamanda aynı şekilde sunulmasını sorduğumda ise aldığım cevap şöyle:
"Murat Bey, şirketler ihaleleri takip etmesi için bazen muameleci ile çalışırlar. Bu kişiler ihaleye giriş için gerekli olan evrakları firmalar adına hazırlarlar. Muhtemelen böyle bir durumdur."
Yapılmayan işleri sorduğumda ise şunları aktardı:
"Kendi adıma yapılmayan iş yok. Sadece şu oluyor; Mesela İl Millî Eğitim Müdürlüğü'ne bütçe çok zor geliyor. Müdürlük ihaleleri acele ile hazırlıyor. Bütçeye göre hazırlıyor. Mesela klima yazıyor şartnamede. Ben klimayı takıyorum ama ihaledeki marka değil başka marka takıyorum. Bilirkişi bunu eksiklik olarak görüyor. Oysa ki benim taktığım çok daha kaliteli. Okullarda eksiklik diyorsunuz kim bunu göze alabilir? Bunun adı başka bir şey, her kim yapmış ise belasını versin. Ben aldığım işleri yaptım. Eksik olanlar ise iddianamede belirtilen gibi değil. Haksızlığa uğradığımı düşünüyorum."
Ben gazeteciliğin gereği cevap haklarını kullandırmış oldum. Benim kanaatim değil, mahkemenin kararı önemli.
Ancak onca yıllık deneyimime istinaden beyan etmek isterim ki, Adana'da bir yapının kurulduğu, ihalelerin düzenlendiği, fesat karıştırıldığı, kamunun zarara uğradığı iddianamede çok net ve açık kanıtlarla belirtilmiş.
Takip etmeye devam edeceğim...
Murat Ağırel- Yeniçağ