MEB’de Müfettişlik Sistemi Değişmelidir
İl ve ilçelerde birçok inceleme görevleri olmamasına rağmen okul müdürlerine yaptırılmaktadır. Öğretmenlerde müfettiş anlayışından çok rahatsızlardır. Özellikle adli soruşturma ve incelemelerde idari incelemeler temel dahi alınmamaktadır. Çünkü idari incelemelerin ve soruşturmaların etkiye açık olduğu, dış müdahalelerle yönlendirildiği, etkiyle şekillendiğini bilmeyen öğretmen neredeyse yoktur.
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
Yönetmeliği çok kısaca inceleyeceğiz. Maddelerimize geçmeden önce şunu belirtelim ki bu yönetmeliğin elle tutulur hiçbir tarafı bulunmamaktadır. Yapılan değişiklikle eğitim müfettişliği illerde ayrı bir birim tabiri caizse ayrı bir müdürlüğe bile değil genel müdürlüğe dönüştürülmüştür. Hatırlayanlar olacaktır Hüseyin Çelik zamanında bu kuruma sadece rehberlik ve yönlendirme görevi ihdas edilmişti ki Hüseyin Çelik’in yaptığı tek doğru iş denilebilir.
1) MEB artık öğretmenin amirinin kim olduğuna karar vermelidir. Öğretmenin amiri; okul müdürü müdür, ilçe milli eğitim müdürü müdür, il milli eğitim müdürü müdür, şube müdürü müdür, kaymakam mıdır, müfettiş midir?… görüldüğü gibi bu anlayışla eğitim sisteminin düzelmesi, öğretmenlerimizin değer görmesi, öğretmenlerden verim alınması da mümkün değildir.
2) Müfettişlere verilen denetim yetkisi geri gelmiştir. Madem öyleyse okul müdürüne ne gerek vardır? İlçe müdürüne ne gerek vardır? Hele hele eğitimden anlamayan hayatında bir kez sınıfta 45 dakika ders anlatmayan eğitim dışı müfettişler nasıl olurda eğitimi ve eğitimcileri denetleyebilir? Müfettişler varken okul müdürlerine muhakkiklik görevi verilmektedir. Okul müdürlerine buradan sesleniyoruz sizlerin böyle bir görevi yoktur bu görevleri yerine getirmeyiniz böyle bir görevi yerine getirmediğiniz için bir yaptırımla karşılaşmazsınız.
3) MEB bu yönetmelikle müfettişlere ilde tabiri caizse özerklik tanımaktadır. İllerde müfettişi denetleyen yok, müfettişin sorumlu olduğu kimse yok, il müdürüne bağlı değil, kaymakama bağlı değil, valiye değil… Bütün sorumluluk il milli eğitim müdüründe ama il milli eğitim müdürünün müfettişlere karşı hiçbir yetkisi, yaptırımı dahi bulunmuyor. Böyle bir uygulama hangi bakanlıkta var derseniz biz söyleyelim HİÇBİRİNDE. Bu yetkiyle çalışan müfettişler sadece bakanlıklarda bulunur eğer bu sorumsuzluk ve yetki eğitim müfettişlerinde olacaksa MEB bu kişileri Ankara’da direkt bakanlığa bağlı olarak çalıştırmalıdır. Çünkü bu uygulamayla taşra teşkilatında huzursuzluk had safhaya ulaşacaktır. Ya da MEB il milli eğitim müdürlüklerini ve ilçe milli eğitim müdürlüklerini kapatarak kuracağı müfettişlik müdürlükleriyle eğitimi yönetip şekil vermelidir. Kısaca yetki sonsuz sorumluluk sıfır…
4) Memurlarımız bazen adli soruşturma ya da kovuşturmalarla karşı karşıya kalabilmektedir. Fakat bu adli soruşturmalarda müfettişlerce yapılan idari soruşturmaların hiçbir anlam ve önemi bulunmamaktadır. Doğrusu da budur çünkü: Yapılan idari incelemelerde memurluktan çıkarılması gerekene ceza dahi verilmezken, hiçbir ceza almaması gereken memurlara yüksek cezalar verilebilmektedir. Bu durum maalesef ki idari soruşturmalara gölge düşürmekte, Milli Eğitim Bakanlığının güvenirliliğini fazlasıyla zedelemektedir.
5) Milli Eğitim Müdürlüklerinde dahası Milli Eğitim Bakanlığı merkez yapılanmasında çalışan Avukatlar ve Hukuk Müşavirleri müfettişlerin dolayısıyla idarenin eylemlerini mahkemelerde, dış idari yapılarda savunmaya çalışırken bile bu kadar yetkinin onda birine sahip değiller ve müfettişlerin aldığı maaşın rakam vermeden söyleyecek olursak yarısını almamaktadırlar. Öğretmenler ise ancak üçte birini almaktadırlar… Yapılması gereken hızla müfettişlik kavramını sadece rehberlik göreviyle ihdas etmek ve ilgili birimi direkt bakanlığa bağlamaktır.
Söyleyecek söz bulamıyoruz... Düzelir mi? Cevap bizce belli de ya sizce?
memurdavaları
