İl Milli Eğitim Müdürü, bu olay hakkında ne düşünüyor?

Burası Tanzanya Cumhuriyeti mi?

YIL:                  2023

TARİH:             14 NİSAN CUMA

YER:                KOÇ İLKÖĞRETİM OKULU

SAAT:              10.58

Bu tarihten takriben bir ay evvel 4/F sınıfı öğrenci velileri, 4/D sınıf öğretmeni Serap Batur’u CİMER’e şikayet ederler. 4/D sınıfı öğretmeni Serap Batur’un 4/F sınıfı öğrencilerine hakaret içerikli ve aşağılayıcı kelimeler kullandığına dair (Beyinsizler, beyninize tüküreyim, sizi bu okuldan attırırım, benim kimseden korkum yok) iddialarda bulunurlar.

Takriben bir ay sonra yani 14 Nisan Cuma günü Koç ilköğretim okulu müdürü Mehmet Ferit Polat, Serap Batur öğretmeni odasına çağırır ve CİMER’ e yapılmış olan şikayeti tebliğ eder.

Filmlerde ki kötü karakterin aksiyonu tam olarak burada başlıyor. Kan beynine sıçramış olan Serap Batur, müdürün odasında ki sehpanın üzerinden aksiyon filmlerinde ki gibi atlar ve hızla koşmaya başlar. Alt katta olan müdür odasından üst katta ki 4/F sınıfına merdivenleri 2 şer 3 er atlayarak ulaşır.

Instagram sayfamızı takip etmek için tıklayınız

Bağrışmaları duyan 4/F sınıf öğretmeni Asiye Özmen ders esnasında sınıfın kapısını açar ve Serap Batur ile karşılaşır. Serap Batur sınıfta ki tüm öğrencilerin gözü önünde Asiye Özmen öğretmenin saçından tutarak sürükler ve orada bulunan 2-3 öğretmen Asiye Özmen öğretmeni Serap Batur’un elinden zorla alırlar. Ayıranların arasında okul müdürü ve müdür yardımcılarının olmaması da ayrı bir tartışma konusu. Bu kısmı da belki sonradan ele alırız.

Evet maalesef bunu yapan Serap Batur bir öğretmen, bu yıkımı öğrencilerinin önünde yaşayan Takdir belgesi, Üstün başarı belgesi gibi bir çok başarı belgesi olan hayatını çocukların eğitimine harcamış olan, 30 yıllık eğitimci ve kalp hastası Asiye Özmen. Ve belki de bu sahneyi ömür boyu unutamayacak olan bu travmayı yaşayan Asiye öğretmenin öğrencileri.

Buraya kadar anlattığımız olayların kamera görüntüleri ve CİMER müracaatı elimizde bulunmaktadır. Kimse yalanlamaya çalışmasın.

Neyse biz konumuza dönelim, facia üzerine facialar devam ediyor. Tüm okulu ayağa kaldıran, eğitim camiasının yüz karası olan bu olaydan sonra Serap Batur 37 gün daha Koç İlköğretim okulunda eğitim vermeye devam ediyor. Öfke kontrolü olmayan, öğrencilerinin yanında öğretmenlerinin saçını iki eliyle koparırcasına çeken Serap Batur’un okulda 37 gün daha eğitime devam etmesi, belki Tanzanya  Cumhuriyeti kanunları için geçerli olabilir ama burası Türkiye Cumhuriyeti.

37 gün sonra ne oluyor biliyor musunuz? Şimdi sıkı durun uçuşa geçiyoruz! Serap Batur, evinin yakınında ki, kendi çocuğunun da okumuş olduğu Çaba ilkokulunda özel eğitime ihtiyacı olan bir öğrenciye, yani destek eğitim sınıfına veriliyor. Açılımı, yaşıtlarına göre gelişimi daha az olan çocuklara verilen eğitim.

    WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ

Ve öğreniyoruz ki; Serap Batur’ un eşi Metin Batur İl Milli Eğitim müdürlüğünde şube Müdürü…

Serap Batur sözde bir eğitimci olarak yaptıklarından da hiç mi hiç pişman değil. Aksine yarım kalmış bir hesabı kapatmanın da derdinde. Asiye Özmen öğretmeni elinden alan bazı öğretmenlere mesaj atarak, Asiye öğretmen hakkında hakaret içerikli yazılar yazarak, “kamerasız bir ortamda ona daha fazlasını yapacağım” diyor.

Bunu da yalanlamasınlar bununda belgesi elimizde mevcut.

Burası Türkiye Cumhuriyeti demiştik lakin Elazığ eğitimde Tanzanya’ da ki bir şehir olma yolunda hızlı bir şekilde ilerliyor.

İl Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Yiğit ne düşünüyor bu konuda! Yok efendim müfettişler konuyu araştırıyor, suç ispat olmadan ceza olamazmış. Kamera görüntülerini izlememiş olabilir mi? Tabi ki izlemiş milli eğitim müdürümüz. 

Ege Üniversitesi Tarih bölümünü bitirmiş olan İl Milli Eğitim Müdürümüz, mezun olduğu bölümden kaynaklı aksiyonu seviyor galiba.

Hukuku iyi bildiğini zanneden milli eğitim müdürümüz şunu neden düşünmüyor!

40 öğrencinin gözü önünde, idolleri olan öğretmenlerinin saçını yolarak darp eden bir öğretmenin, öğrencilere hakaret ettiği için CİMER’e şikayet edilen bir öğretmenin, Okul Müdürünün odasından hışımla çıkarak bir insana zarar vermeye çalışan bir öğretmenin, bu süreçte başka bir okulda ki özel eğitime ihtiyaç duyan bir öğrencinin eğitimine verilmesi hukuken doğru bir davranış mıdır?

Serap Batur’un eğitim vermeye devam etmesinden ziyade, hukuki süreç sonuçlanana kadar, depo, kütüphane vs gibi alanlarda iştigal etmesi daha doğru olmaz mıydı?

Peki Mehmet Yiğit Müdürümüz, Asiye Özmen öğretmenin gözyaşlarına, 30 yıllık eğitime verdiği hayatına böyle mi teşekkür ediyorsunuz.

Mehmet Yiğit Müdürümüz; Kendi çocuğunuz eğitime muhtaç olsaydı, Serap Batur’un öğretmen olarak çocuğunuza eğitim vermesine müsaade eder miydiniz?

Asiye öğretmenin sınıfında ki öğrencilerin velileri ile de görüştük. Bir öğrenci velisi bize ne anlattı biliyor musunuz kıymetli müdürüm. “Çocuğum pergelin alt tarafına kağıdı sarmış ve diyor ki o öğretmen tekrar gelirde öğretmenime zarar verirse bunu ona batıracağım.”

 Bu hikaye ve görüntüler sadece bizde olduğu için şanslısınız, kol kırılır yen içinde kalır. Lütfen bu konu kötü eller tarafından ulusala düşürülmeden, Elazığ’ın ismi ulusal kanallarda  kötü bir şekilde anılmadan çözülsün.

Bu konunun ısrarla takipçisi olacağımızı, belki yüzlerce belki binlerce çocuğumuzu eğiten Asiye Özmen’in hakkını buradan arayacağımızı net bir şekilde ifade ediyoruz. Ola ki bu yanlış kararlardan dönülmez ise Tarih bölümü mezunu olarak aksiyonu seven siz kıymetli müdürümüz, bizler de aksiyonu ziyadesi ile seviyoruz. Yalnız bizim savaşımız hak için olacaktır bilesiniz.

günışığıgazetesi/Paki Kaymaz