"Herkes Eğitim Bir Sen'e Kızıyor, Biz Kime Kızalım?"
Yetkili sendika biziz, ekonomik bütün sıkıntılar, doğal olarak bize geliyor, saygı duyuyoruz. Ancak eğitimle ilgili konularda tepkiyi kime yöneltmeliyiz sorusu, cevaplanması gereken çok anlamlı bir soru diye düşünüyorum. İsterseniz tam da burada gelin beraber, eğitimi kim yönetiyor sorusuna cevap arayalım.
Öğretim yılının başından beri MEB’in gündeminde ne var? Mesleki eğitim, eğitimde fırsat eşitliği, öğretmen yetiştirme ve diğer rutin işler. Peki, yedi yıl aradan sonra toplanan eğitim şûrasının gündeminde ne vardı? Birebir aynı konular. Devam edelim, TEDMEM’in 2021 yılı izleme değerlendirme raporunun konu başlıkları nedir? İlginç, aynı başlıklar.
Üç yıl öncesine gidelim, Ziya Selçuk’un Eğitim 2023 Vizyon belgesinin dayanağı TED’in eğitim raporu değil miydi? Öğretmenlik Meslek Kanunu’na hâkim ruh aynı. Bakanlık üst bürokrasisinde, son dört yıldır, yerini koruyanları ve göreve getirilenleri takip edelim. Bir de kendilerine başarılı olduğu söylendiği halde havuza gönderilenlerin ortak yönlerine bakalım.
Tam da burada bir pencere de ardı arkası kesilmeyen atamalara açalım. Üst düzey atamalar eş, dost, arkadaş, üniversite, şehir ve yukarıda bahsettiğim ekipten tercih edilirken; alt düzey atamalar 76. Madde ile tepkileri azaltmak, sesi çıkan kesimleri susturmak ve hatır gönül kısmını yönetmek adına yapılıyor.
Okul yöneticilerinin, talep ve sıkıntılarının bir kıymeti yok! Onlar sadece Eğitim Bir Sen’in sahiplendiği kesim ve asıl görevleri, içi boş projeleri uygulamak, eğitimin gerçek gündeminden uzak hedefleri tutturmak, tabloları işlemek. Şube müdürleri de farklı değil, sınavla atanmalarına gerek yok, 76. Maddeden atama yaparak, önemli mesaj veriyorsunuz. Birilerin cezalandırmak ve birilerini ödüllendirmek için kaçırılmayacak bir fırsat. İlginç bir durum yaşanıyor, geçmişte 76. Madde ile atanan okul müdürleri için mahkemelere koşanlar, bugün kendilerinden birkaç atama yapılınca sessizliğe gömüldüler.
Fiili durum bu şekildeyken, birileri kamuoyuna yıllardır sanal bir sendikal taassubu tartıştırıyor ve bizi hedef tahtasından indirmiyor. Hâlbuki bir sendika eğitimci olmayana referans olmaz, çok köklü bir problem ve ilkel bir uygulama ile şehircilik gütmez. Bir derdin, bir davanın ve bir kavganın adamını arar, bulur, yetiştirir önerir ve takip eder. Şimdilerde böyle yapılmadığı içindir ki kimsecikler fetö ile mücadeleden bahsetmiyor, İmam Hatip demiyor, diyemiyor.
Özetle, gündemi birileri üretiyor, isimleri birileri hazırlıyor, tabloları okul müdürleri dolduruyor, herkes memnun! Sadece bir problem var, kamuoyu hesabı yanlış yerden soruyor. Gelin herkesten temsil ettiği makam kadar hesap soralım, bu yaman çelişkiyi çözelim. Yoksa birileri gider birileri gelir, ancak gelenler hep aynı kaynaktan beslenir, aynı şarkıyı söyler. Biz birbirimizi yemeye, onlar da günlerini gün etmeye devam eder. Biz hesabımızı verelim ancak yukarıda olup biteni de görelim.
Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı