Eğitim Bir Sen: Memur zammı için Temmuz beklenmemeli
Atilla Olçum, Aksaray ve Kırıkkale şubelerinin il divan toplantılarına katıldı. Eğitim politikalarına, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümüne ve sendikal çalışmalara dair değerlendirmelerin yapıldığı toplantılarda konuşan Olçum, istişareye dayanmayan eğitim politikalarının kalıcı olmak bir yana yeni sorunları beraberinde getirdiğini söyledi.
Eğitimin, deneme tahtası yapılacak, yapboz olarak kullanılacak bir şey olmadığının anlaşılması gerektiğini ifade eden Olçum, “Eğitim, bugünümüzü ve geleceğimizi yakından ilgilendiren bir alandır. Ülkemizin düze çıkmasının, sorunlarına çözüm bulunmasının çaresi nitelikli bir eğitim ve kalıcı bir eğitim sistemidir. Eğitimin paydaşlarının görüş, eleştiri ve önerileriyle şekillenmeyen politikaların, kararların ve çalışmaların başarıya ulaşması mümkün değildir. Geçmişten bugüne kadar yapılanlar bu anlamda fazla söze gerek bırakmayacak kadar açık ve nettir” şeklinde konuştu.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmelidir
Günü kurtarmaya yönelik adımların, ‘ben yaptım oldu’ anlayışının, paydaşların önerilerinin kulak ardı edilmesinin, çözümü basit sorunları kronik hâle getirdiğine dikkat çeken Olçum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmemesi, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmaması, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitim çalışanlarına ilave teşviklerin verilmemesi, düşük olan birim ek ders ücret miktarının artırılmaması, eğitim kurumu yöneticiliğinde özlük haklarını ve yetkileri geliştiren kariyer odaklı sürdürebilir bir sistemin hayata geçirilmemesi, eğitim çalışanlarını şiddete karşı koruyacak bir yasal düzenlemenin çıkarılamaması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasından kaynaklanan mağduriyetler, okullara ödenek verilmemesi, yardımcı personel açığının giderilmemesi gibi sorunlar eğitim çalışanlarının moral ve motivasyonunu bozmaktadır. Çözüm üretmek yerine sorunları sürekli ertelemek, bugünün işini yarına bırakmak adeta âdet hâline gelmiştir. Hâl böyle olunca da sorunlar yumak olmakta, bazıları kangrene dönüşmekte, sosyal bir yara hâline gelmektedir. Daha iyi bir eğitim için nitelikli çalışmalar yapan, doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten geri durmayan, sorunları dile getirirken çözüm önerileri de sunan, işi de gücü de eğitim olan, eğitim çalışanlarının derdiyle dertlenen, ülkesi ve milleti için ter akıtan bir sendika olarak biz üzerimize düşeni her zaman yaptık, yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.”
Meslek kanunundaki eksiklikler giderilmelidir
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile çok iyi bir fırsatın yakalandığını ancak bunun iyi değerlendirilemediğini kaydeden Olçum, meslek kanununun önemli bir adım olmakla birlikte beklentilerin tamamını karşılamadığını söyledi. Kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva eden kanunun bu yönüyle öğretmenlerin beklentilerini ve Eğitim-Bir-Sen’in toplu sözleşme masasına taşıdığı talepleri karşıladığını, ancak, ne yazık ki, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğunu dile getiren Olçum, “İnşallah önümüzdeki dönemde eksikliklerin giderilmesi, eğitim çalışanlarının beklentilerini karşılayacak düzenlemelerin yapılması yönünde adım atılacaktır. Sendika olarak, bunun takipçisi olacağız” diye konuştu.
Enerji ve gıda fiyatlarında meydana gelen artışlara da değinen Olçum, kamu görevlilerinin alım gücünü her geçen gün düştüğünü vurgulayarak, hükûmetin hak kayıplarının telafisi için Temmuz ayını beklememesi çağrısında bulundu