Bu Öğretmenler 79 Aydır Kurumlararası-Kurumiçi Başvuru Ekranını Bekliyor
İçlerinde eğitim bilimleri enstitüsü yüksek lisans mezunlarının da olduğu, yüz binlerce aday arasından KPSS ile kazandıkları “öğretmenlik dışı unvanlarda” kamu personeli görevlerini sürdürürken "MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 ile 17.04.2015 değişikliği"sonucu mağduriyet yaşayan "MEB-TTKB ölçütlerine göre asil öğretmen olmuş & aday öğretmen olacak" asil memurlardan isteyenlerin kadrolarının kamu yararına uygun diploma unvanında verimli personel istihdamı kapsamında "ilk atamaya ayrılan kontenjan dışında ayrıca belirlenip memur olarak çalışılan il-ilçelerde” EÖH sınıfına MEB'e öğretmen unvanıyla kaydırılması hususunu Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ilgili-yetkili tüm makamlarına arz ederiz.
MEB-TTKB’YE GÖRE ASİL ÖĞRETMEN OLMUŞ & ADAY ÖĞRETMEN OLACAK KAMU PERSONELİ
1) Memuriyet öncesi MEB'e bağlı Özel Öğretim Kurumlarında çalışmış, Temel-Hazırlayıcı-Uygulamalı Eğitim ve Sınavlarını başarıyla tamamlamış MEB-ÖYGGM 12.05.2015/13 genelgesi ile de teyit edilen asil öğretmen olmuş asil memurlar ve kamu personeli
2) Üniversitelerin ilgili bölümlerini bitirmiş, öğretmenlik yapma hakkına sahip aday öğretmen olacak asil memurlar ve kamu personeli
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un 25.10.2018’de Anadolu Ajansı Editör Masası programı canlı yayınında https://www.youtube.com/watch?v=clV5DwRMCsw“KPSS ile öğretmenlik dışı memuriyet kazanmış meslektaşlarımıza ihtiyacımız var. Zaten tasarruf dönemi de bana denk geldi. Memuröğretmenler ilgili bir planlamamız var.” şeklindeki açıklamaları doğrultusunda;
Eylül 2014’teki öğretmen ataması töreninde MEB müsteşarınca yapılan konuşmada: “Keşke bütçemiz uygun olsa da öğretmen ihtiyacımızın tamamını karşılayabilsek!” ifadesinden yola çıkarak,
Devletimizin, bütçeye yük getirmeden öğretmen açığının bir kısmını öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari-iş deneyimi yüksek, devlet tecrübesi-terbiyesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip, verimli, sicilleri temiz kamu personeliyle yani KPSS ile memurluk kazanmış öğretmenlerle optimum koşullarda kapatacağı kanaatindeyiz.
DEVLETİMİZİN MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN GÜVENİLİR-VERİMLİ EN UYGUN ÇÖZÜM ÖĞRETMEN OLAN MEMURLARDAN İSTEYENLERİ DİPLOMA UNVANLARINDA EÖH SINIFINDA, MEB'E GEÇİRMEYE ÖZENDİRMEK OLUP VERİMSİZ ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SİSTEMİ UZUN VADEDE PAHALIDIR, UYGUN DEĞİLDİR
Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Rehberlik, Öğretim Yöntem ve Teknikleri eğitim & öğrenimleri olmayan on binlerce “Ders Ücretli Mevsimlik Sözde Öğretmen” varken...
Ziraat Fakültesi mezunları hala sınıflardayken…
Yapılan denetimler sonucunda öğretmenlikle ilgisi olmayan kişilerin maalesef yıllarca MEB’de görev yaptığı ortaya çıkarılmışken…
Bizler bu kutsal öğretmenlik mesleğinin eğitimini aldık öğrenimini gördük ki; diplomalarımızla gerçek öğretmeniz ancak MEB’e atamamız yıllarca yapılmadı. KPSS ile kazandığımız kamu personeli görevlerimizi sürdürürken bu kez de 31.08.2012’de “yönetmelik değişikliği mağduru memuröğretmen” durumuna düşürüldük.
Yıllardır seslerini duyurmaya çalışan memur öğretmenlerin mağduriyeti artık giderilip gönülleri alınacak mıdır?
Sizlere de “asıl meslekleri öğretmenlikten uzak devlet dairelerinde unutulmuş kamu personeli olarak asıl mesleğinize geçiş için tek seçenek olarak memuriyetten istifayla kadrolu özlük haklarından feragat ettirilerek yeniden KPSS ile; yeni mezunlar ve hiç memur olamamışlarla birlikte sadece İlk Atama başlığında mülakat puanı üstünlüğüne göre, 4+2= 6 yıl, (son olarak 3+1=4 yıl denildi) çakılı mecburi hizmetli sözleşmeli öğretmenlik seçeneğini kazanmak” bırakılsaydı; maruz kaldığınız bu haksızlık ve mağduriyet karşısında nasıl bir yol izlerdiniz?
Öğretmen olduğu halde bu kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, iş ve meslek danışmanı, ambar memuru, PTT gişe görevlisi, zabıt kâtibi, mübaşir, infaz koruma memuru, polis, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399lu kamu personeli... Vs. gibi mezuniyet dışı unvanlarda EÖH memuriyet sınıfı dışında çalışmak zorunda kalmaları Devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlamasıdır.
Çoğunlukla öğretmen olabilme belgelerine sahip olmayan on binlerce ücretli mevsimlik çalışanla okullarda öğrencilerin karşısına işinin tam da ehli olmayan kişilerin öğretmen olarak çıkarılmasının uygun olmadığı, verimli olmadığı idareciler, öğretmenler, eğitim uzmanları, veliler ve öğrencilerce zaten sıklıkla belirtilmektedir.
15.07.2016 sonrası Olağanüstü Hal döneminde KHK’lar ile meslekten ihraçlar sonucu binlerce öğretmen açığı oluşmuştur.
MEBin okullarda ikili eğitimden vazgeçip tam gün eğitim-öğretime geçme planı yeni öğretmen ihtiyacı doğuracaktır.
On binlerce öğretmen ihtiyacına karşın “Maliye Bakanlığı’nın kadro vermeme sıkıntısına dair”,“Bütçe olanaklarının kısıtlılığına dair” resmi açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda Bütçeye ek yük getirmeden yalnızca kadro kaydırmasıyla en uygun verimle öğretmen açığını azaltacak bir çözüm var:
Asil Öğretmen Olmuş Asil Memurlar-Kamu Personeli & Aday Öğretmen Olacak Asil Memurlar-Kamu Personeli
KPSS ile kazanılan kadroların EÖH sınıfına, MEB devlet okullarına öğretmen unvanıyla geçirilmesi ile Devletimiz Bütçesine ek yük oluşmayacaktır.
Devletimiz tarafından maaşı ödenen, MEB ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığına göre de öğretmenlik hakkına sahip memurlardan isteyenlerin kadrolarının devlet dairelerinden devlet okullarına eğitim öğretim hizmetleri EÖH memuriyet sınıfında öğretmen unvanıyla kurum içi ve kurumlar arası geçirilmesi görevli oldukları il-ilçelerde aile birliği korunarak yapılabilir.
Böylece MEB, verimsiz “ücretli öğretmenlik” yerine aralarında yüksek lisans ve doktora mezunlarının da bulunduğu, devlet kültürü yerinde, halkla ilişkiler yönünden yoğun kazanımlara sahip, idari-iş deneyimi yüksek; “asil öğretmen olmuş & aday öğretmen olacak” kamu personelini MEB’e geçmeye özendirerek öğretmen açığının bir kısmını en uygun koşullarda verimle Bütçeye ek yük getirmeden kapatacaktır
EÖH MEMURİYET SINIFINA GEÇECEK KAMU PERSONELİ KENDİ ARALARINDA SIRALANMALIDIR
MEB ve TTKB’ce öğretmen sayılan kamu personelinin memur kadrolarının EÖH sınıfına, MEB’in devlet okullarındaki öğretmenlik kadrolarına aktarılmasının yalnızca kendi aralarında belli ölçütlere göre uygun bir sıralamayla yapılmasının hakkaniyetli olacağı düşünülmektedir. Şöyle ki:
1)MEB Özel Öğretim Kurumlarındaki “SSK’lı Öğretmenlik-Öğreticilik süreleri” ile “Memuriyet süresi” toplamı
2)Emekliliğe esas toplam hizmet süresi
ya da bunlar dışında belirlenecek adil başka ölçütler de olabilir.
Anayasamızın 41.maddesi ile vurgulanan aile birliğimizi-düzenimizi kurarak yapmak istediğimiz,doğal olarak daha verimli olacağımız gerçek mesleğimizde mutlu olmak; Devletimizin geleceği olan çocuklar ve gençlerimizle, gerçek özlük haklarımızla geleceğimizi en iyi şekilde planlamak istiyoruz.
Sayın Y.Tekin’in dediği gibi "MEB dışındaki aile bireyleri” olarak daha fazla dışarıda kalmayıp MEB ailesine katılmak; artık devlet dairelerinde çoğunlukla masa başında değil gönül ve emek verdiğimiz asıl mesleğimizle, öğretmen unvanımızla sınıflarımızda öğrencilerimizle ders yapmak istiyoruz.
Öğretmen olduğu halde bu kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, iş ve meslek danışmanı, ambar memuru, PTT gişe görevlisi, zabıt kâtibi, mübaşir, infaz koruma memuru, polis, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399lu kamu personeli... Vs. gibi mezuniyet dışı unvanlarla Eğitim Öğretim Hizmetleri sınıfına ait olmayan kadrolarda çalışmak zorunda kalmaları Devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlamasıdır.
Sayın Y.Tekin'in Şubat 2015te devlet memuru olan öğretmenlerden MEB'e uzman yardımcısı alımına dair eleştirilere karşı "Bu kişiler KPSS ile alındı, bir daha sınava sokmaya gerek yok!" açıklaması ortadır.
Çoğunluğu evli-çocuklu bu kişileri KPSS sanki bir yeterlilik sınavıymış gibi her branşta da olmayan ÖABTye sokup yeni mezunlarla genelin içinde yarıştırmaya çalışmak adil değildir!
Okullardaki haftalık ders saatlerine karşılık gelen öğretmen ihtiyaçları göz ardı edilip bazı branşlara yüksek sayıda kontenjan sağlanırken özellikle lise matematik, biyoloji, fizik, kimya, edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, bilgisayar, Fransızca, Almanca, teknik branşlar,... vs mezunları (10 ve üzeri yıldan beri atama bekleyenler çoğalıyor) her yıl yenilenmesi gereken yüksek KPSS öğretmenlik puanlarıyla devlet öğretmenliğine atanmazken bazı branşlarda çok düşük puanlarla ve yüksek alım sayısı sonucu atama bekleyen yeni mezunların kalmaması, memuröğretmenlerin bu ilk atamacılarla bir tutulması adil bir uygulama mıdır?
Öğretmen kamu personeli asıl unvanlarına geçirilirse memuröğretmenlerden boşalacak çoğunluğu GİH, YH sınıfı memur kadrolarının gerçek sahiplerine kalmasıyla "diploma unvanında daha verimli istihdam" sağlanabilir.
Yaşamlarını biraz olsun güvenceye alabilmek için KPSS ile kazanarak genel idare hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı, ... Vs. kamu personeli olmuş kadrolu memuröğretmenlerin görev yerleri; okullarda, sınıflarda, tahta başlarında çalışacakları yapmak istedikleri gönüllerindeki gerçek mesleğin ait olduğu MEB’in devlet okullarında EÖH sınıfındaki öğretmen unvanlı kadrolar olduğu gerçeğiyle geçişimizin sağlanmasını bekliyoruz.
KAZANILMIŞ ÖĞRETMENLİK HAKKI OLAN MEMURLARIN KADROLARININ EÖH SINIFINA AKTARILMASI
Anayasa Mahkemesinin 2012/931 başvuru numaralı 26.06.2014 tarihli kararı: “Kazanılmış haklara saygı ilkesi, hukukun genel ilkelerinden birisi olup, hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur. ...”
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 68-71-72 ve 74. madde:“Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür.”
MEB 12.05.2015/13 genelgesi C bölümü: “özel okul ve dershanelerde öğretmenlikte adaylıkları kaldırılmış kamu personeli”
02.12.2015 tarihli Resmi Gazete Yayımlanan Personel İşlemleri Konulu 2015/13 sayılı Genelge: “Tüm kamu kurum ve kuruluşları... c) Sınıf değiştirerek kurumlar arası nakil yoluyla yapacağı atamalarda Başbakanlıktan izin alacaktır.”
T.C. Anayasası 10.madde: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. ... Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.”
T.C. Anayasası 17. madde: “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.”
T.C. Cumhurbaşkanlığı 11 Ekim 2018 /13 Genelgesi: “Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde sorun çözen, çözüm üreten, sonuç ve vatandaş odaklı devlet anlayışı ... Kamu hizmetlerinde hantallığa sebebiyet veren hususların ortadan kaldırılması, milletimize hizmetlerin süratli ve en iyi şekilde sunulması, devlet ve millet bütünleşmesini zedeleyen davranışlardan kaçınılması gerekmektedir.Bu itibarla; kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan tüm başvurularda, talebin sonuçlandırılması başka bir idari makamın görev alanında kalsa dahi, başvurular anında incelenerek takip edilecek, talebin ilk başvuru yerinde neticelendirilmesine özen gösterilecek, başvuru sahibine yapılan işlemler hakkında gecikmeksizin nihai ve kesin bilgi verilecek, başvuruların süratli ve doğru sonuçlandırılması amacıyla gerekli tüm tedbirler alınacaktır.”
Kamu hizmetinde bulunan memurların en üst öğrenim gördükleri mesleklerde görev yapmaları birçok mahkeme kararıyla hükme bağlanmışken MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 değişikliğinin, mağduriyetin giderilmesinden sonraki süreçtekileri kapsaması ve kazanılmış hakları yok etmemesi gerektiği açıktır.
06.05.2010 tarihinde yayınlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde 31.08.2012’de yapılan değişiklik sonucu memuriyete esas hizmet süresine dayalı başlıklardan “Kurum içi İlk Atama ve Kurumlar Arası İlk Atama” kaldırılması, 17.04.2015 düzenlemesinde de geri gelmemesi mahkeme kararlarına aykırılık oluşturmakta, kamu işlerinin bütünlüğü ilkesine de uygun olmayan bir yönetmelik değişikliği olduğu göze çarpmaktadır.
İlgili yönetmelik değişikliğinin iptali istemi ile ilgili Danıştay dairelerinde açılmış davalarda MEB Hukuk Müşaviri Serap KOÇ imzalı yapılan savunmada Bakanlık, ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip olup olmadıkları yönünden herhangi bir objektif değerlendirmeye tabi tutulmaları için KPSSnin zorunlu olduğunu belirtmiştir. Ancak;
MEB'İN KPSS'SİZ ÖĞRETMEN ALIMLARI:
1) Memurluk yapan öğretmenlerle aynı statüdeki öğretmenlik ölçütlerine sahip şehit-gazi-malul yakınları, yönetmelikte kaldırılan ” kurumlar arası geçişle” KPSS’siz, ÖABT’siz hizmet sürelerine bağlı olarak Kasım 2016'da devlet öğretmenliğine kaydırılmıştır.
2) 01.09.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 674 sayılı KHK ile devlet memuru da olmayan özel eğitim-öğretim kurumlarındaki 5000 öğretmen KPSS'siz ÖABT'siz devlet öğretmenliği kadrolarına Ekim 2016'da alınmıştır.
3) ”Kurumlararası Yeniden Atama” ile KPSS'siz önce öğretmenliğe atanmış sonra başka unvanda memurluğa KPSS'siz geçmiş ardından tekrar öğretmenliğe KPSS'siz dönmek isteyenler için atama dönemlerinde başvuru başlığı açık tutularak geçişler sağlanmıştır.
4) Dilekçelere istinaden, KPSS ve ÖABT şartı olmadan “28 Şubat Mağduru” olarak memuriyetten MEB öğretmen kadrolarına tekrar geçiş sağlanmıştır.
5) Engelliler için ÖABT’siz E-KPSS ile alım ve öğretmenliğe geçişler yapılmıştır.
6) KPSS ile atanmadıkları halde üniversitelerin araştırma-öğretim görevlileri MEB öğretmen kadrolarına KPSS’siz ÖABT’siz kurumlar arası geçiş yapabilmiştir.
7) KPSS’siz ve ÖABT’siz, milli sporcular MEB'e öğretmen olarak alınmıştır.
8) 5000 ders ücretli mülakatla devlet öğretmenliğine alınmıştır.
9) Yetiştirme yurtlarından memurluğa yerleştirilmişlerin KPSS’siz - ÖABT’siz, diplomaya dayalı öğretmenliğe (yönetmelikte kaldırıldığı belirtilen) kurumlararası geçişlerinin yapılması (gazi-malul yakınlarındakine benzer bir şekilde) durumu da ortadadır.