2017-2018 eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Biz yetişkinler için belki de uzun denebilecek kadar yaz tatili bitti ve her şey yeniden başlıyor gibi…
Sn. Cumhurbaşkanımızın; “TEOG” ile söyledikleri bir anda gündeme oturdu. Anne ve babalar, öğretmenler, en çok da TEOG kursu veren kurum ve bu kurumda çalışanlar bir anda anlaşılamaz senaryolar yazmaya, hazırlıksız yakalanmış olmanın, sınavda çalışmadığı yerden çıkan soru karşısında bocalamanın eşiğindeyiz…
Oysa asıl gündemimizde olması gereken bu mu?
İnsan olmanın erdemindeki eksiklikleri konuşmuyoruz,
Değerlerimizde yaşadığımız erozyondan kaynaklanan yakınmalarda gündemden düştü nedense…
Oysa bir önceki eğitim ve öğretim yılı başında ve süreç boyunca konuşmuyor muduk;
Toplumda, bireyler arasında olması gereken, ancak her geçen gün hızla azalan, kaygılarımız;
Birbirimize olan güveni,
Biri birimize olan muhabbeti,
Bütün farklılıklarımıza rağmen “Birbirimizi kabullenmeyi”,
Birbirimizi çıkarsız ve karşılıksız sevmeyi…
Yeniden gündemde olması gereken ve asıl konuşmaya devam ederek, yeniden kazanmaya mecburuz olmamız gereken bu değerlerimizi…
Niçin unutuyor veya anlık düşünürken, asıl hedefimizi ıskalıyoruz,
Nasıl unuturuz, bu kayıplarımızın bedellerini nasıl ödediğimizi, ödemeye devam ettiğimizi…
Bu kayıplarımız değil mi?
Bizi mutsuzluğa itmekte, mutluluğu kaybedişimiz de çevremize yansımalarıyla sürekli çatışma içinde olan bir toplum olmamız yönünde kaosa götürmekte…
İçinde bulunduğumuz üçüncü bin yılda çağın hızlı gelişim ve değişimine ayak uydurabilecek nitelikli insan gücü yetiştirmek zorundayız...
Bu zorunluluğumuz önemli olmakla beraber; eğitim, bizi hayata hazırlarken, mutluluğa ulaştırma gibi bir hedefe de yönelmeli aslın da.le yok”
Elazığ Öğretmenevi bahçesinde bir sohbette dinlediğim anekdotta; “Uzun denebilecek bir Avrupa seyahatinden dönen, anladığım kadarıyla henüz okul çağında olmayan çocuğun, havaalanında babasına; “Bu insanlar neden mutsuz, hiç tebessüm eden bile yok” demesindeki durum tespiti, eğitimdeki en önemli açık alanımız olduğunu düşünüyoruz...
15 Temmuz sonrasında yeniden yakaladığımız “Kuvva-i Milliye” ruhunun eğitimde de yeni bir sayfa açılmasına zemin olmalı, ayrışmacı lisanı bırakıp, bizi biz kılan, birlik ve beraberliğin temin, tesis ve devamı yanı sıra, insan olmanın erdemini kazandırmalı, bizi mutluluğa götürecek bir yol haritası oluşturmalıyız…
Yaşatacağımız eğitim sürecinde planlamalarımızın odağında; çocuklarımıza mutluluğa giden yol haritası düzenlenmeli,
İstikbalin teminatı gördüğümüz ve varlığımıza anlam katan çocuklarımız alacakları eğitimle,
Mutluluk İstemekle Başlayacağını,
Mutluluk inançlarla Gelişeceğini,
Mutluluk Paylaşmakla Büyüyeceğini,
Mutluluğun Yolunun Sevgiden Geçeceğini,
Önce Sağlığımızı Düşünmemiz gerektiğini,
İçinize Kapanmamamız gerektiği,
Aklınızı her türlü baskı ve yönlendiricilerden kurtarmamız gerektiğini
Alışkanlıkların Kölesi Olmamamız gerektiğini,
Zirveye Özenmemenin tehlikelerini fark etmeyi, hedefe ulaşmanın yol haritası olduğunu, bunun da planlı çalışmadan geçtiğini,
Zamanı yönetiminin önemini,
Doğa ve Yeşille Kucaklaşmanın istikbal için ne önem taşıdığını,
Sorumluluk Almaktan Kaçınmamak gerektiği,
Güven Duygusunu Yakalamamız gerektiği,
Danışmaktan Çekinmemeyi,
Alçakgönüllü Olunmayı,
Olumlu Düşününmeyi,
Her Şeyi İyiye Yorumlamayı,
Gayreti Elden Bırakmamayı,
İşinizi Severek Yapmayı,
Geniş Yürekli Olunmasını,
Hırsımıza Kapılmamayı,
Bilginizi Paylaşmayı,
Vermeleri (infak) Yarınlara Bırakmamayı,
Haklara Saygılı Olmayı,
Başkalarıyla yarışmamayı, kendimiz geliştirmeye odaklanmayı,
Güler Yüzlü Olmayı,
Dürüst Olmayı, bunun önemini
Körü körüne ısrarcı Olmamayı,
İyilerle Dost Olmayı,
Vefasız Olmamayı,
Az ve Öz Konuşmanın önemini,
İnsanları Boş Yere Ümitlendirmemek gerektiğini,
Affetmeyi Öğrenmeyi,
Küçük Mutluluklara Önem Vermeyi,
Haddimizi Bilmeyi,
Hayatınızı Başkalarına Göre Kurmamak gerektiğini,
Cenneti Şimdiden Yaşamayı,
Gurur Kalkanına Sığınmamayı,
Yaşamı Savaşa Çevirmemeyi,
Saygıyı Elden Bırakmamayı,
Kötü Örnek Olmamayı,
Yaşlanmaktan Korkmamak gerektiği,
Tecrübeye Saygılı Olunması gerektiği,
Anlamalı, bu değerleri içselleştirmeli, yaşamlarının merkezine yerleştirmeli…
Eğitim, insan olmamız yönünde bizi bir kılan, milli ve manevi değerlerimizi, sıralamaya çalıştığımız ve satırlarımızın yetmediği, kısmen de hatırlamadığımız değerlerimizi kazandırması gerektiğine olan inancımız içerisinde;
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği adına; bizi biz kılan değerlerin aktarılması, neslin inşası sürecinde, 2017-2018 Eğitim ve Öğretim yılının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Bu duygular içerisinde, neslin inşası yönünde yoğun bir sürecinin başlayacağını göz önünde bulundurarak, Allah’tan (c.c.), değerli eğitimciler başta olmak üzere anne ve babalarla birlikte, eğitim paydaşlarımızın bütününe sabır ve gayret diliyoruz.
2016-2017 öğretim yılının, yeni bir başlangıç olarak değerlendirilmesi yönünde dikkat çekerken, Başöğretmen M. Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Harbi, Demokrasi ve eğitim şehitlerimize, ebediyete intikal eden eğitimcilerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.