Araştırmalar, yaratıcılığın, öğrenmenin önemli bir boyutu olduğunu göstermektedir. Yaratıcı öğretmen, tek doğru cevabı olan yegâne bir otorite olmak yerine, işleri kolaylaştıran bir rehber, harekete geçirici bir karakter olmalıdır.
Öğretmenlerin, çocuklarda yaratıcılığı geliştirebilmeleri için her şeyden önce kendilerinin yaratıcı bir kişiliğe sahip olmaları, çocuklar için uygun bir model olmaları gerekmektedir. Bu anlamda kendi alanı ile ilgili yazını takip eden, okuyan, yazan, ürettiklerini paylaşan, bir aydın sorumluluğuyla dünyayı yorumlayan ve dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olması için çaba sarfeden nitelikte bir kişilik olmalıdır.
Yaratıcı öğretmenler akıcı, esnek ve özgün bir düşünme gücüne sahip olmalı, çocukları yaratıcılığa yöneltebilmelidir.
Bu anlamda öğretmen, öğrencilerin yaratıcılığını harekete geçirebilmeli, zıt fikirleri, çok yönlü durumları birlikte yönetebilmelidir.
Yaratıcı öğretmenler, çocuklara kalıplaşmış, katı ve kuralcı uygulamalardan ziyade, onları sezgileri ve duyularıyla karar verebilen, fikirlerini özgürce ortaya koyabilecekleri olanakları yaratmalı ve resmin bütününe bakmayı öğretebilmelidir.
Bunun için de öğrenciler hobi geliştirmeye, dış dünya ile ilişki kurmaya, kendi düşüncelerini özgürce ifade etmeye, sorgulama yapmaya ve farklı ilgi alanlarına yönlendirilerek, beyinlerinin sentezci özelliğini arttırmaları sağlanmalıdır.
Benzer şekilde öğrencilerin etkin konuşma, müzakere, münazara gibi etkinliklere katılmalarını teşvik etmeli; müzik, tiyatro ve spor eğitimlerine önem vermeli, dünyayı dar bir pencereden görmek yerine daha geniş açıdan bakmalarına olanak sağlamalıdır.
Kaynaklar
Yaratıcı Çocuk, Yaratıcı Beyin. Öğretmen Akademisi Vakfı