Halkımız arasında ‘’ gardiyanlık‘’ olarak bilinen devletimizin kanunlarındaki resmi adı ise ‘’ infaz ve koruma memurluğu’’ olarak geçen meslek grubu; ülkemizde suça bulaşmış insanların infazının yapılmasında bizzat ve aynı zamanda infazın zararlı etkilerinin iyileştirmesinde ve mahkemece haklarında hüküm verilmiş insanların yeni becerilerle topluma tekrar kazandırılmasında yardımcı olarak hizmet vermektedirler. Ülkemizde Adalet Bakanlığı’nın Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren infaz ve koruma memurları 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri İnfazı Hakkında Kanun’a göre ‘’ öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak’’ görevine duruma göre bizzat katkı sağlamakta ya da en azından diğer durumlarda da yardımcı olmaktadır. Anlaşılacağı üzere infaz ve koruma memurları içtimai hayatın sağlığı ve güvenliğinde önemli bir görev üstlenmektedir. Toplumun güvenliği ve adaletin temin edilmesinde önemli görev üstlenen infaz ve koruma memurlarının dünyadaki muadilleri ile imkan, eğitim ve yetki açısından benzerlik oranı ne kadar iyi olursa ülkemizdeki adaletin temini; hükümlülerin infazı, onların topluma kazandırılması ve toplumun suçtan korunması açısından o kadar daha kusursuz olur ve ‘’ Adalet mülkün temelidir‘’ düsturunun gereği olarak devletimiz ve insanımız bir o kadar güvende olur.
Ülkemizde devletimizin kanunları tarafından tanımlı ‘’ infaz ve koruma memurluğu’’ mesleği; sadece infaz ve koruma memuru ve infaz ve koruma başmemuru (ve bu kadro içerisinde ceza infaz kurumu birinci müdürlerinin belirlediği ‘’ sorumlu infaz ve koruma başmemuru’’ ) kadrolarından ibarettir. Onların ceza infaz kurumlarındaki sıralı amirleri olan ‘’ idare memurları’’, ‘’ ikinci müdürler‘’ ve ‘’ birinci müdürler’’ infaz ve koruma memuru kadrosunda değillerdir. Bu durumdan ötürü üniforma giymez ve güvenlik birimi dahilinde değillerdir. Oysaki bu mesleğin dünyadaki neredeyse bütün muadillerinde maddenin tabiatı gereği cezaevi müdürlerine ve hatta bazı teşkilatlarda genel müdürlere kadar bütün amirler gerektiğinde üniforma giyer. Bu durum cezaevinde çalışan amir ve memurların bir meslek tanımı içerisinde olduğunun göstergesidir. Mesela şu an için dünyanın en gelişmiş devlet formlarından birindeki örnek üzerinden gidelim. Dünyadaki bütün örnekler aşağı yukarı ve hatta bazıları daha da gelişmiş bir versiyonuyla şimdi vereceğimiz örnekteki gibidir. Mesela Amerika Birleşik Devletleri-New York şehrindeki ‘’ prison officer‘’ mesleğini ele alalım: Burada ‘’ prison officer’’ ın (yani bizdeki infaz ve koruma memurunun) amirleri de üniforma giymektedir ve aynı zamanda sıralı amirlerin amirlik derecesine göre rütbeleri vardır. ‘’ New York City Department of Corrections’’ daki sıralı ve gerektiğinde de üniforma giyen amirler; ‘’ sergeant’’ , ‘’ lieutenant‘’, ‘’ captain’’, ‘’ assistant deputy warden’’, cezaevi müdürü olan ‘’ warden‘’, ‘’ assistant chief‘’, ‘’ bureau chief‘’ ve bizdeki karşılığı genel müdür olan en tepesindeki amir ‘’ chief of department‘’ dır. Bu sıralı amirlerin hepsi üniforma giyer ve hepsi bir tanımlı mesleğe mensuptur. Yani ülkemizdeki infaz ve koruma memurluğu-gardiyanlık mesleğinin çeşitli rütbe ve derecelerine sahip memurlarıdır. Hepsi bir organik bütünlük içindedir. Hepsi bir olarak cezaevinin güvenliği ve mahkumların infazından askeri bir formasyonda-güvenlik mantığı çerçevesinde sorumludur. Bizim ülkemizde ise sadece infaz ve koruma memurları ile infaz ve koruma baş memurları güvenlik işinden sorumludur. Eğer ki daha iyi anlaşılması açısından durumu tersinden değerlendirirsek; ‘’ New York City Department of Corrections’’ teşkilatını bizim ülkemizdekine benzer bir şekilde uyarlayacak olursak sadece ‘’ prison officer‘’lar ve ‘’ sergeant‘’lar üniforma giyecektir. Bu durumla ilgili son bir örneği de ülkemizden verelim: itfaiye erleri, çavuşları, amirleri ve müdürleri, zabıta memurları; komiserleri, amirleri, müdür yardımcıları, müdürleri ve daire başkanları ve polis memurları ve emniyet genel müdürü ile aralarındaki bütün polis amirleri bir teşkilatın bünyesinde gerektiğinde aynı üniforma altında organik bir bütünlük gösterebilmektedir. Cezaevi teşkilatındaki aksi durum ise toplumu suçtan koruma misyonunu çok zorlaştırmakta, zaman zaman icra edilen işin sağlığını bozabilmekte ve memurları yıpratmaktadır.
Aynı zamanda diğer bütün ülkelerde cezaevlerinin dış güvenliği, mahkumların hastanelere, mahkemelere ve başka kurumlara sevkleri infaz ve koruma memurları tarafından yapılmaktadır. Ülkemizde ise bu sayılanlar jandarma kolluk teşkilatımız aracılığıyla yapılmaktadır. Bu durum çift başlılığa sebep olmakta ve işin icrasında zorluk yaratmaktadır. Son zamanlarda ‘’ dış güvenlik yasa tasarısı‘’ ile daha da popüler bir hale gelen bu sorun, ülkemizdeki infaz ve koruma memurluğu mesleği ile ilgili diğer ülkelerdeki formlara benzer biçime sokacak bir reform yapılmadığı müddetçe ortadan asla kalkamayacaktır. Zira diğer ülkelerdeki teşkilat yapıları ülkemizdeki ile kıyaslandığında, onlardaki, rütbeli-üniformalı kadro sayısının fazlalığı ve bunların hepsinin bir güvenlik teşkilatı çatısı altında, askeri bir formasyonda, organik bir bütünlük teşkil ettiği müşahede edilmektedir. Ülkelere göre değişen diğer başka teşkilatlarda üniformaların üzerlerinde (askerlerdeki ve hatta diğer bazı ülkelerdeki polis memurlarındaki gibi) bröveler, çeşitli rütbeler, yaka şeritleri, üniforma üzerindeki kordonlar, kıdem işaretleri, üniformaların karizması, bazı ülkelerde ise Türkçe karşılığı ‘’ cezaevi polisi‘’ olan bir meslek tanımı dikkati çekmektedir. Bizde ise ülkemizdeki mevcut hal ile dış güvenliği Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü teslim alırsa birçok başarısızlık ve sorun ortaya çıkacaktır. Çünkü icra edilecek işin gereği askeri formasyon ve disiplindir. Bu sonuç ise memurların yeteneksizliğinden değil; imkan, yetki ve yaptıkları iş ile içinde bulundukları teşkilat yapısının birbiriyle uyumsuzluğundan ötürü doğacaktır.
İnfaz ve Koruma Memuru Mehmet DAĞLI, İskenderun M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu.
Tavsiye edilen kaynak link: ‘’ Ülkemizdeki Güvenlik Teşkilatları ile İlgili Tespitler, Öneriler ve Dünyadan Örnekler’’: http://neayakbunlar.blogspot.com.tr/2016/01/ulkemizdeki-guvenlik-teskilatlari-ile.html
Aşağıdaki resimde örneği verilen ‘’ New York City Department of Corrections’’ teşkilatının rütbeleri görülmektedir: (ilgili link: http://uniforminsignia.org/?option=com_insigniasearch&Itemid=53&result=1759 )
önce ise Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcımız sayın Turan KULOĞLU bey ve Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürümüz sayın Sabri Karataş Bey bizleri destek amacıyla üniformamızı giyerek bizleri gururlandırmıştır.