Meslek Kanunu hususunda bir çok kulis bilgisi dönüyor fakat Lisansüstü Eğitime dair en ufak bir bilgi konuşulmuyor.
Zaten bir uzmanlık alanı olan Lisansüstü Eğitimin meslek kanununda yer almaması, teşvik edilmemesi kabul edilemez.
Lisansüstü Eğitim mezunları doğrudan ünvan alacak mı?
Lisansüstü Eğitimde geçirdikleri süre başvuru süresinden düşülecek mi?
Lisansüstü Eğitim tamamlayanlar eğitimden muaf olacak mı?
Yöneticilere Lisansüstü Eğitim şartı getirilecek mi?
Meslek Kanununda maddi/manevi nasıl bir teşvik olacak?
Meslek Kanununun asıl çıkış amacı; Öğretmenlerin kendilerini geliştirmelerini sağlamak ve Öğretmenlik mesleğinin en az Lisansüstü düzeyde geliştirilmesini teşvik etmekti.
Halihazırdaki kanunda; Eğitimin en üst derecesi olan Tezli Yüksek Lisans ve Doktora eğitiminin ortaokul seviyesi bir sınavla denk tutulması garabeti vardı.
Üzerinde konuşulan taslakta ise Lisansüstü Eğitime dair hiçbir bilgi yok.
Aksine yönetmeliğin çıkış amacı ile tamamen çelişen; lisansüstü eğitimin daha da değersizleştirilmesi ve görmezden gelinmesi süreci var.
En üst eğitim derecesi olan Doktorayı tamamlayıp akademide ders verebilme potansiyeline haiz bir öğretmenin ya da Tezli Yüksek Lisans ile zaten Uzman unvanını alan bir eğitimcinin bir de gayesiz bekleme süresine tabi tutulmasının mantıkla izah edilebilecek bir ciheti bulunmamaktadır.
Tezli Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini tamamlayanlar süre beklemeksizin; tamamlamayanlar hizmet yılı esaslı unvan almalıdır.
Süreler Uzmanlık için 5 BaşÖğretmenlik için 10 yıl olarak revize edilmelidir.
Yönetici atamalarında Lisansüstü Eğitim şartı getirilmelidir.
Kariyerlik için belirlenen kriterler net, tatmin edici ve ayırt edici olmalıdır.
Yoksa eşit işe eşit ücret adaleti sarsılacaktır.
Öğretmenliğin kariyer mesleği olarak düzenlenmesi gayesi önemli bir adım fakat içeriğinin iyi doldurulması elzem.
Öğretmenin alansal, eğitimsel, kültürel gelişimi önemlidir.
Bu hususta gayret gösteren Lisansüstü Eğitim mezunlarının teşvik edilmesi bir lütuf değil zaruriyettir.
Eğitimin yönetildiği kurumda eğitimin en üst derecesi olan Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi değersizleştirilemez, görmezden gelinemez.