Orta Vadeli Programı açıklayan Başbakan Binali Yıldırım 04 Ekim 2016 tarihinde; "Tek tip değil, başka şey anlaşılabilir. Tam zamanlı eğitim. Yani öğlenciler, sabahçılar diye bir şey vardı ya. Hem sabahçıyım hem öğlenciyim. Öğle okulda olacaklar, yemeklerini yiyip aynen çalışanlar gibi. Nasıl işe gidiyorsun, sabah gidip akşam geliyorsun. Okula da sabah gidip akşam geliyorsun."açıklamasında bulunmuştur.
Diğer taraftan ; Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ise 24 Mayıs 2017 tarihinde; "Tam gün eğitime geçeceğiz. Okullarımız, normal eğitim öğretim bittikten sonra derslik ihtiyacı olan, kurs açmak isteyen halk eğitim merkezlerimizin ortak kullanımına sunulacak. Halk eğitim merkezleri şu anda okullarımızdan sınırlı derecede yararlanıyor. Ancak okullarımızın halk eğitim merkezlerimizin kullanımına açılmasıyla birlikte halk eğitim merkezleri daha büyük bir rahatlığa kavuşacak. İnşallah 2019 yılında Türkiye'nin tamamında ikili eğitime son vermiş olacağız." açıklamasında bulunmuştur.
Bu açıklamalara göre okullar normal (tekli) eğitime geçeceklerdir. Zaten durumu uygun olan okullarımız geçen yıl ve bu yıl tam gün eğitim uygulamasına geçmişlerdir.
Yapılan araştırmalarda; okulların normal (tekli) eğitim yapması ve sınıf mevcutlarının küçültülmesi, öğrencilerin akademik başarılarına etki eden önemli çevresel faktörler arasında gösterilmektedir. Bu bağlamda öğrencinin ikametinden uzaklaştırılmadan okulların sınıf mevcutlarının ideal sayıda tutularak normal öğretime geçebilecek şekliyle dengeli bir planlama yapılarak okulların normal (tekli) eğitime geçmesi gerekmektedir.
Fakat Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul ve Ortaokullarda okutulacak haftalık ders çizelgelerini 2012 yılında değiştirerek Ortaokullarda 30 olan haftalık ders saatinin 36-37 saate çıkarmış akabinde yapılan ufak değişikliklerle 35 saate indirmiştir. Bu değişikliğin özü mantıksız bir şekilde öğrencileri, zorunlu seçmeli ders uygulaması ile karşı karşıya bırakmaktır. İlkokuldaysa ders saati 25 iken 30’a çıkmıştır.
Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde şu sonuç ortaya çıkmaktadır: Okullarda öğle yemeği sorunu ortaya çıkıyor okulların tamamına yakınında yemekhane yok, okullarda sınıflarda, okul bahçesinde kıyıda köşede yemek yenmeye çalışılıyor, yemeğin nereden nasıl temin edildiği meçhul, kantinden yiyecek satın alarak yiyen var, velilerin getirdiği yemekler var veya aç kalan çocuklar var, lavabolar yetersiz sonuçta sınıfta yemek yenmesi uygulaması hijyenik olmuyor. Yarın kış geldiğinde ne olacak?
Bunun yerine bakanlık şunları yaparak tekli eğitime geçmelidir:
1-Öğle arası kaldırılabilir.
2-Ders saatleri tekrar 25 e düşürülebilir.
Ayrıca;okullar tekli eğitime geçerken okulların sosyal,kültürel,sanatsal,sportif alanları olup olmadığına bakılmalıdır.
Son söz olarak;okullarda güvenlik problemi istenmiyorsa,velilere tekrar servis parası yüklenmek istenmiyorsa ,ailelere bakıcı parası yüklenmek istenmiyorsa bakanlık mutlaka ama mutlaka bu durumlara dikkat etmelidir.