Kalan Ömrüne bir Aşk cemresinin düşmesidir öğretmenlik. Üniversiteye Öğretmen olabilmek için ilk ayak bastığından itibaren ayrı bir yaşam başlamıştır artık. Üniversite bitse de bir bir sınava girdiğinde aklında tek bir şey vardır öğretmenin; ÖĞRETMEN OLABİLMEK. Çünkü öğretmenlik aşkı kavurur küle çevirir öğretmeni. Öğretmenliğe Fransız kalanlara Fransızların söylediği gibi, “sen anlayamazsın bu aşkı mösyö”.
Bir bir geçer seneler ömürden farkında bile olmadan. Ama hala ilk öğretmenliğe başladığın günkü gibidir kalbinde atan o güzel aşk. Sırf bu aşkı gönlümüze koyduğu için bile oluruz biz yaradana seccad.
Üzerine gelse de tüm sıkıntılar vazgeçemezsin bu aşktan. Normal hayatın yaşantısında sıkıntılar boy gösterse de, öğretmenlik aşkı ile pırıl pırıl öğrencileri gördükçe ayrı bir umutla geçer günler. Gönlümüzü vermişiz bir kere bu aşka, adanmışız biz.
Ritmi ayrı bir atmaya başlar kalbin, ilk öğrencilerin karşısına geçince. Rekonstrüksiyon hayat halini alır sanki geçmiş hayatı harap olmuş da hayatı yenilenir gibi. Böylece ister istemez öğretmenlik perçinlenir bütünleşir bedene.
Aşkların en güzelidir bu içte atan aşk. Nefes aldıkça, kan her kalbe girdikçe, hayatın anlamını hissettirir bu güzel aşk. Gerçek öğretmenlik aşkını yüreğinde hissedenin kalbi,kaşmir gibi olur. Bir diğer deyişle aşk ile atan öğretmenin kalbi gibidir kaşmir.