9 Haziran 2017 (bugün) yayımlanan Resmi Gazete ile Yüksek Planlama Kurulunca; Milli Eğitim Bakanlığının 08/05/2017 tarihli ve E. 6510967 sayılı, 22/06/2016 tarihli ve E. 6878658 sayılı yazıları ile Kalkınma Bakanlığının 28/02/2017 tarihli ve E. 1650 sayılı yazısı dikkate alınarak; 10 uncu Kalkınma Planının Eğitim Politikalarına ilişkin 152 nci paragrafı çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan ekli "Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023"nin kabulüne, karar verilmiştir.
Öğretmen Strateji Belgesinde, eğitimle ilgili değişim çabalarının uygulamaya geçirilmesinde anahtar rolün öğretmenler olduğu ve öğretmenlerin içselleştirmediği ve benimsemediği hiçbir yaklaşımın başarılı olmadığı gerçeğinden bahsedilmektedir. Doğrudur, dolayısıyla öğretmenlerin bu çözüm denilen lakin yeni sorunlara davetiye çıkaran strateji belgesini kabul etmesi bazı maddeler dolayısıyla zordur. Nedir, bu maddeler?
Strateji belgesinde, içinde yaşadığımız köklü değişim süreci içerisinde öğretmenlerin görev yapacakları uzun yıllar boyunca kendilerini geliştirmeksizin sadece lisans eğitiminde elde ettikleri yeterliliklerle mesleklerini sürdürmeleri etkili bir eğitim-öğretim yapmalarına engel teşkil edecektir denmektedir. Öğretmenler kişisel ve mesleki gelişimde sürekliliği sağlama konusunda bilimsel etkinliklere ve lisansüstü programlara katılmaya teşvik edilmelidir denmektedir. Peki o halde ÖĞRENİM ÖZRÜ TAYİNLERİ NİYE YAPILMAMAKTADIR?
Son 15 yılda eğitim fakültelerinin sayısının 63’ten 92’ye, öğrenci sayısının da yaklaşık olarak 141.000’den 228.000’e çıktığı ifade edilmektedir. Bu durumda birçok sorunu beraberinde getirmiştir deniyor. Mezun sayısı ihtiyacı çoktan aşmış bulunmaktadır. Bu durum plansız bir eğitim politikası izlenmesinin sonucudur.
Öğretmen olarak atanmayı hayal eden 1 milyonun üzerinde vatandaş olduğu belgede ifade edilmiştir. Mülakatın devam edecek olması yine tartışmalı bir konudur. Ayrıca Strateji Belgesinde bütün öğretmenler için 4 yılda bir yapılacak zorunlu bir performans değerlendirme sisteminin geliştirilmesi öngörülmüştür. Bu konunun kabul edilemezliğini defaatle dile getirdik. Bakanlığın hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirmesinde ısrar etmesi hukuki değildir. KPSS, Alan Bilgisi, Mülakat, Adaylık Sınavı ve daha niceleri... Bu kadar sınav öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecektir.
Daha önce denenmiş ve zerre kadar fayda alınamamış olan Sözleşmeli öğretmenliğin devam edecek olması olumlu ve istendik bir durum değildir. Zira çözüm sözleşmeli öğretmenlik değildir. İllere göre öğretmenlerin çalışma süreleri ortalamalarına bakıldığında Şırnak’ta ortalama 2 yıl, İzmir’de 15 yıl çalışmaktadır. Bu durum ancak ciddi ve kapsamlı bir teşvik paketi ile çözülebilir.
Söz konusu strateji belgesi yeni sorunlara davetiye çıkarmaktadır. Öğretmenlik itibarına gölge düşürecek bir takım uygulamalardan vazgeçilmesi için tüm sendikaları samimiyet sınavına davet ediyor, gerekirse eylem kararı almalarını bekliyorum.