Öğrenme; anlama, tutum, bilgi, yetenek ve beceride yaşantı yoluyla meydana gelen ve belli bir süre kalıcılığı olan değişiklikler oluşturma süreci, bir başka tanıma göre de, çeşitli durumlardaki etkileşim sonucu kişide oluşan kalıcı davranış değişmeleridir (Gökçe ve Erdem).[i]
Her öğrenci, ilk kez karşılaştığı bir konudan aynı şekilde etkilenmez. Bunun nedeni, her bir öğrencinin öğrencilerin önceki yaşantı, deneyim ve öğrendiklerinin farklı olması ve yeni öğrenilen bilginini eski bilgilere eklemlenmesidir.
Bu konuda en güzel örnek; basketbola ilgi duyan bir öğrencinin, basketbol hakkında yeni bir bilgiyi, basketbola ilgi duymayan bir öğrenciye kıyasla daha kolay öğrenmesi ve bilgi dağarcığına eklemleyebilmesidir.
Her gün çok sayıda uyaranla etkilenen öğrencilerin, geçmiş öğrenmelerini canlı tutmak, kazandırılması gereken davranışları, bu öğrenme sürecine etkili bir şekilde eklemleyebilmek oldukça maharet isteyen bir öğretmen becerisidir. Öğretmen, her derste, özellikle de derse başlarken, bir önceki derste ve genel olarak o derste öğrenilenlerle ilişki, bağ kuracak bir çalışmayı ortaya koyabilmeli, öğrencileri, eski birikimleriyle, yeni öğrenilen bilgiyi ilişkilendirebilecek duruma getirebilmelidir.
Tam da bu noktada, ders kitaplarındaki, hazırlık çalışmaları ve konu sonundaki, bir sonraki konuya hazırlık çalışmalarının önemli bir işlev göreceğinden söz edebiliriz. Gerçekten de ders kitapları kabaca incelendiğinde, derse ve bir sonraki konuya hazırlık çalışmalarının anlamlı bir şekilde hazırlandığını ifade edebiliriz.
Bu anlamda, her bir öğrencinin biricik olduğu, geçmiş yaşantı, deneyim ve öğrendiklerinin kendine özgü olduğu, bu birikimlerin, yeni bilgiyi ve davranışı kavramada bir ön depo gibi işlev gördüğü akılda tutulmalı, sonraki öğretim süreci de buna göre planlanmalıdır.
Kısacası, öğrenme sürecinin, birikimli bir süreç olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
[i] Erten Gökçe, Aliye Erdem.(2017) Etkili Öğretmenlik. Aydın Yayıncılık, Ankara