Sosyal etkinliklerin amacı; her tür ve seviyedeki resmî ve özel örgün ve yaygın eğitim kurumlarında; öğretim programlarının yanında öğrenci ve kursiyerlerde özgüven ve sorumluluk duygusu geliştirmeye, yeni ilgi alanları oluşturmaya, millî, manevî, ahlaki, insanî ve kültürel değerleri kazandırmaya yönelik bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ve toplum hizmeti kapsamındaki sosyal etkinliklerin usul ve esaslarını düzenlemektir.[i]
Sosyal etkinlikler denilince de, öğretim programlarının yanında bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmaları ile bu kapsamdaki diğer etkinlikler akla gelir.
Öğrenci kulübü ve toplum hizmeti çalışmaları kapsamında; yarışma, tören, mezuniyet günü, tanıtım günü, anma günü, yayın, müzik, halk oyunu, tiyatro, kampanya, ziyaret, gösteri, şenlik, şiir dinletisi, turnuva, konferans, panel, sempozyum, imza günü, fuar, sergi, kermes, gezi, proje hazırlama ve benzeri etkinlikler ile okul içi izcilik ve gençlik kampları faaliyetleri ile sportif yarışmalar yapılabilir.
Bu çalışmalar mevzuatta, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Yönetmeliğe göre;
Sosyal etkinlik çalışmalarında; öğrencilerin gelişim seviyeleri, ilgi, istek, ihtiyaç ve yetenekleri göz önünde bulundurulur ve sosyal etkinlik çalışmaları, öncelikle ders saatleri dışında uygulanır. Bu çalışmalar zorunlu hâllerde ders saatleri içinde de uygulanabilir.
2023 Eğitim Vizyonunun önemli hedeflerinden biri de, öğrencilerin sosyal, kültürel, sportif etkinlikleri izlenmesi, değerlendirilmesi ve becerilerinin ortaya çıkarılarak, bu yönde gelişimlerinin sağlanmasıdır.
Öğrenci kulüpleri ile ilgili geçmiş yıllardaki uygulamalara bakıldığında; kağıt üstünde yapılan, bu evrak işleri nedeniyle öğrenci ve öğretmenleri bezdiren, haftada bir ders gibi az bir sürede öğrenci ve öğretmenin ne yaptıklarını anlamadığı bir uygulama aklımıza gelir.
Son yıllarda ise öğrenci kulübü çalışmalarının ders saatleri dışında yapılması uygulaması nedeniyle, önceki yıllardaki çalışmaların da yapılmadığı, öğretmen ve öğrencilerin hangi kulüpte olduğunu bilmediği, sadece öğretmenler kurulunda gündeme gelen ‘gerçekten kağıt üstünde’ bir uygulamayla karşı karşıyayız.
Konuyu abartıp, abartmadığımızı anlamak için MEB’e bağlı herhangi bir resmi okula gidip öğrenciler arasında 4-5 soruluk bir anket uygulandığında, ne demek istediğimiz kolayca anlaşılacaktır.
Demokratik bir toplum ve okulda her öğrenci, kendine özgü bir varlık olup bireysel bazı haklara sahiptir. Her öğrencinin güçlü ve zayıf yönleri olabilir. Bu bakımdan her öğrencinin güçlü yönlerini ifade etme, zayıf yönlerini ise (bireysel, kültürel, dini vb. yönlerden) ayırımcılık yapılmadan güçlendirme hakkı vardır[ii]
Öğrenciler, demokrasiyi okulda yaşamalıdır ve kendi kendilerini yönetmeyi öğrenmelidirler. Bunun için okullarda öğrenci toplulukları, sınıf başkanlığı, eğitsel kollar, ilgili akademik ve yönetim kurullarında öğrenci temsilcilerinin bulunması gerekir.[iii]
Okulda öğrenci katılımı, hem öğrencilerin gelişimi ve öğrenmesi, hem de demokrat vatandaşlık için gereklidir. Katılım, öğrencilerin bilişsel, sosyal, moral, duygusal, ruhi yönlerden gelişimi, bir takım beceri ve tavırlar geliştirmeleri açısından önemlidir. Bu nedenle demokratik okul kültüründe öğrenci katılımının belirleyici bir etken olduğu söylenebilir.
Bu noktada, öğrenci katılımının ve becerilerinin sergilemesinin en önemli yollarından birinin öğrenci kulüpleri olduğu akıldan çıkarılmadan, sosyal etkinlik çalışmalarının, ders saatleri dışına çıkarılması uygulamasından derhal vazgeçilmeli, bu çalışmalara haftada en az iki saat zaman ayrılmalıdır.
Öğrenciler; demokratik toplumun, demokrasiyi bir yaşam biçimi haline getirmiş birer üyesi olma yolunda, okulöncesi çağından başlayarak özendirilmeli, demokratik uygulamalara ve katılımcı mekanizmalara katılma konusunda teşvik edilmeli, demokrasinin olmazsa olmazının kendini ifade etme ve yönetime katılma olduğunun farkına vardırılmalıdır. Bu anlamda, demokratik okulun, demokratik toplumun güvencesi olduğu akıldan çıkarılmamalıdır