Malumunuz son günlerde aylık maksimum 1250 lira kazanan ücretli öğretmenliğe dahi mülakat getirilmesi tartışmalar arasındadır. Yine üniversitelerin yüksek lisans ve doktora öğrencileri seçerken yaptığı eleme biçimlerinden biri olan mülakatı daha fazla tercih etmeye başladıkları da görülmektedir. Hatta bazı üniversitelerin ALES, YDS ve diploma puanından ziyade mülakata daha fazla önem verdikleri bilinmektedir.
Mülakat herşeyden önce toplum vicdanında kabul gören bir uygulama ya da eleme biçimi değildir. KPSS, ALES, vb. her türlü sınav, sonucu itibarıyla toplumda genel kabul gören bir uygulamadır. Lakin mevzu bahis mülakat olunca toplumun mülakatı “TORPİL” olarak gördüğü bilinmektedir. MEB camiası henüz sözleşmeli öğretmenlikteki mülakat adaletsizliğini hazım edememişken bir de ücretli öğretmenliğe mülakat getirilmesi kabul edilebilir değildir. Nitekim mülakat, sübjektiftir ve denetlenebilir olmaktan uzaktır. Bu durumun ise haksızlıklara ve torpile zemin hazırladığı bir gerçektir. Mülakat sistemi, liyakattan uzaktır. Okul idareciliği ile ilgili yapılan mülakatlarda yaşananlar malumunuzdur. Birçok kişinin itiraz edip sonuçların adil olmadığı gerekçesiyle mahkeme yolunu tuttuklarını biliyoruz.
Mülakatın olduğu her ortam bir şekilde adam kayırmacılığa açıktır. Bu MEB olsun başka bir kurum olsun fark etmez. Örneğin üniversitelerde yüksek lisans ve doktora için yapılan mülakatlar ne kadar tarafsız ve adildir? Üniversiteler ki, bilim yuvasıdır. Lakin üniversitelerin de her geçen yıl artış gösterecek nitelikte mülakata başvurduğunu görmekteyiz. Mülakat ne derece doğru bir uygulamadır? Adil bir eleme biçimi değildir. Toplum vicdanı da bunu red etmektedir. Ne sözleşmeli öğretmenlik ne ücretli öğretmenlik ne de lisansüstü eğitimdeki mülakatlar. Bunlar toplum vicdanını rahatsız eden uygulamalardır. Bu uygulamadan vazgeçilmesinin toplum çıkarları ve liyakat sistemi için ne kadar mühim olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Mülakata yer vermeyip adil bir şekilde sınav sonuçlarına göre öğrenci alan tüm üniversiteleri de tebrik ediyor, göstermiş oldukları adalet ve liyakat esaslarını ilerleyen yıllarda da sergilemelerinin gelecek nesiller adına çok mühim olduğunun bilinmesini istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle mülakatın hem MEB’den hem de üniversitelerden kaldırılması inancı içerisinde saygılarımı sunuyorum.