İşçi Sendikaları, Engelli İşçilerin Sorunlarını Biliyor Mu?

Emekli olacakları zaman, vergi indirimi belgesi olmadığı için; engellilerin erken emekliliğinden yararlanamayacak olan, ancak halen istatistiklerde "engelli işçi" sayısını yükselten engelli çalışanların sayısı nedir?

Vergi indirim belgesi ile erken emeklilik hakkının nasıl bir mantıksal bağı olabilir?
Vergi indirim belgesi ile erken emeklilik arasındaki bağ, hangi bilimsel gerekçelerle kurulmuştur?
5510 sayılı Kanundaki ilgili Geçici Maddenin iptali söz konusu mudur?
İşçi sendikalarının, vergi indirimi alamadığı için engelli erken emekliliğinden yararlanamayacak olan üyelerinden haberi var mıdır?
Sendikalar, bu uygulamanın “eşitler arasında adaletsizlik” olduğunu biliyorlar mı?  
Mağdur engelli işçiler, sorunlarına çözüm bulmayan sendikalara daha ne kadar aidat ödemeyi düşünüyorlar?
Sendikaların sayısal çoğunluğuna katkı sağlayan mağdur engeli işçiler, sendikalarına baskı yapmaya ne zaman başlayacaklar?
Sendikalar, engelli işçileri sayısal olarak değerlendirirken, onların sorunlarının farkında olmak ve sorunlarına çözüm bulmak zorunda olduklarını biliyor mu?
Konuyu bizzat ilettiğim (ismini yazmak etik olmayacaktır) ve duyurduğum konfederasyon ve sendikalar, mağdur engelli işçilere çözüm olması için ne gibi çalışmalar yapmaktadır?
Sendikalar, üyelerinin çalışma hayatına yönelik sorunlarına yönelik çalışma yaparken; birçok sendika çalışma hayatının dezavantajlı bireylerine yönelik çalışmayı ihmal ediyorlar. Kadınların, engellilerin, çocukların, yaşlıların, farklı ırk ve inanca sahip olanların ve LGBTİ bireylerin hakları söz konusu olduğunda; sendikaların etkin çalışmadığı görülüyor.
Engelli kontenjanında olup, bir kamu kurumunda ya da özel sektörde çalışan engelli işçilerin sayısal verileri her yıl ilgili kurum tarafından paylaşılıyor. Burada; bu sayısal veri içinde yer alan kaç engelli işçi vergi indirimi belgesi alamadığından erken emekli olamayacaktır sorusuna dikkat çekmek istiyorum.
Vergi indirimi; alınan ücretin gelir vergisi matrahlarından belirlenen esas ve tutarlarda yapılan indirimdir. Gelir Vergisi Kanununun 31. Maddesine göre; engelli çalışanların maaşlarındaki gelir vergisi kesintisinden indirime gidilmesidir.
“Vergi indirimi belgesi almak zorunlu mudur” sorusuna normal şartlarda “elbette zorunlu değildir” yanıtının verilmesi beklenirken 1 Ekim 2008 öncesi işe giren işçiler için “engelli erken emekli olmaları için zorunludur” cevabı verilir.
1 Ekim 2008 sonrası işe giren engelli memur, işçi ve Bağ-Kur çalışanı için vergi indirimi belgesi almak isteğe bağlıyken, hatta 1 Ekim 2008 öncesi işe giren memur için böyle bir zorunluluk yokken; neden 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engelli işçiler için böyle bir zorunluluk var? Engelli çalışanların, bağlı oldukları Kanunlar farklı olsa da bu çalışanlar haklar bağlamında eşittirler. Dolayısıyla 1 Ekim 2008 öncesi işe giren işçiler için vergi indirimi belgesi alma zorunluluğu; eşitler arasında ayrımcılık olarak değerlendirilmelidir.
Burada yasa koyuculara da seslenmek gerekir: İstihdam hakkı, vergi indirimi hakkı, engelli maaşı gibi hakların verilmesinde neden en az %40 oranında engel oranına sahip olmak gerekiyor. %40 engel oranı hangi bilimsel gerekçelerle belirlenmiştir.
Engelli işçinin erken emekliliğinin düzenlenmesinde; 506 sayılı Kanun metnine yazılan ve 5510 sayılı Yasanın Geçici 10. Maddesinde varlığını koruyan “engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan” ifadesinin ne gibi bir mantıklı açıklaması olabilir? Hangi bilimsel gerekçeler ve kanıt temelli araştırmanın ürünü sonucunda böyle bir yasa hükmü yazılmıştır? Vergi indirimi ile erken emeklilik arasında ne gibi bir bağlantı olabilir? Engelli bir çalışanın erken emeklilik başvurusu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından incelenir ve karara bağlanır. Vergi indirimi için vergi dairelerine başvuru yapılır. Vergi daireleri Maliye Bakanlığına bağlı olduğuna göre; engelli işçinin çalışma gücü kaybı ve devamında erken emeklilik kararı, Maliye Bakanlığını neden ilgilendirsin? Yasa metninde geçen “engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan” ifadesinin mantıklı hiç bir açıklaması yoktur ve “1 Ekim 2008 öncesi işe giren ve vergi indirim belgesi alamayan işçiler lehine bu ifadenin kaldırılması gerekir. Yasal bir değişiklik yapılarak eşitler arasında adaletin sağlanması öncelikle sendikaların sorumluluğudur.

“Neden bazı engelli bireyler vergi indirimi belgesi alamıyor” sorusu akla gelebilir. Bunu bir örnekle açıklamak gerekir. 1 Ekim 2008 öncesi işe giren tek gözü olmayan (monoküler) bir işçi; işe girerken %40 üzeri engelli raporuna sahiptir. Bu işçi 2013 yılında, bu raporla vergi dairesine vergi indirimi için başvuru yaptığında; kendisinden yeni rapor istenir. Yeni raporun karşılığı %30’larda olur. Dolayısıyla engel oranı, vergi indirimi hakkı için gerekli olan %40’ın altında kalmıştır. Bu kişi engelli kontenjanında halen çalışmaktadır. Halen Bakanlığın istihdam edilen engelli işçi kontenjanında bir “sayıdır”. Ve bu çalışan emekli olmak istediğinde “sen engelli değilsin, sen vergi indirimi belgesi alamadığın için engeli olmayanlar gibi emekli olacaksın, sen yıllardır hayalini kurduğun erken emeklilikten yararlanmayacaksın” cevabını alacak.
Sorunun; Engel Oranı Ölçüm Cetvelinde yapılan değişiklik sonucu, engel durumunda bir değişme olmadığı halde, bir gecede %40’ın altına düşüp engelli haklarını kaybedenlerin sorunu olduğunu da hatırlatmak yerinde olacaktır. Örnekte verdiğim tek gözü protez olan engelli birey; Devletin gözünde engelli değildir, işe girmek istediğinde de “sağlam” raporu alamadığından sağlam da değildir.
ÜZERİNDE ÇALIŞILMASI GEREKEN MEVZUAT: 
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu Geçici Madde 87- C fıkrası b) (Değişik:29/7/2003-4958/34 md.) Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, ……….. malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabilir. 
5510 Sayılı Kanunda ise hükümler şunlardır: 506 sayılı Kanunun malullük ve engellilik hükümlerine ilişkin geçiş hükümleri: “Geçici Madde 10- (Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce engelliliği nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler geçerlidir”.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazar Yazıları Haberleri