İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu, Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliğinin, 11.maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;
İl milli eğitim disiplin kurulu; valinin görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, il milli eğitim müdürü, vali tarafından görevlendirilen milli eğitim müdürlüğünde personelden sorumlu bir şube müdürü ve biri ilköğretim, diğeri ortaöğretim kurumları müdürlerinden olmak üzere iki eğitim kurumu müdürü ile varsa memurun üyesi olduğu sendikanın temsilcisinden oluşur.
Disiplin kurulları ile yüksek disiplin kurullarının görüşme usulü ise yönetmeliğin 22.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin 6.fıkrasına göre; disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurullarında raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine geçilir. Üyeler, toplantılarda soruşturma konusu fiil veya hâl hakkındaki görüşlerini sözlü veya yazılı olarak bildirebilir. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterliği sonucuna varıldığında oylama yapılır. Oylama açık oyla yapılır ve oy çokluğu ile karar verilir. Oylamada çekimser kalınamaz. Başkan oyunu en son kullanır. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılır. Oylamanın sonucu başkan tarafından açıklanır ve başkan ile üyeler tarafından imzalanan bir tutanakla tespit edilir.
Konunun mevzuat boyutu bu şekilde olmasına rağmen, kurullar, uygulamada öncelikle sendika temsilcisi olmaksızın toplanmakta, raportör raporunu, sendika temsilcisinin olmadığı anda sunmakta, görüşülecek dosya sendika temsilcisi olmaksızın görüşülmekte, dosya hakkında bir kanaate varılmakta, bu süreç bittikten sonra sendika temsilcisi toplantıya çağrılmaktadır. Süreç bu şekilde işlediğinde, Yönetmeliğe aykırı iki sonuç ortaya çıkmaktadır. İlki, kurulun memur üyeleri, ortak bir kanaate varmış halde sendika temsilcisini dinlemekte ve bu durumda sendika temsilcisi yalnız kalmaktadır. İkincisi ise, oy hakkı olmayan ve görevi, kurula rapor sunmaktan ibaret olan raportör, disiplin kurulunun memur üyelerine danışmanlık yapan bir görevli konumuna gelmektedir.
Yönetmeliğe aykırı bu durum, sendika temsilcisini, kurulun doğal bir üyesi gibi görmek yerine, çoğunlukla dosya hakkında kanaat oluştuktan sonra toplantıya çağrılan, geçici bir üye durumuna düşürmektedir.
Olması gereken süreç, disiplin kurulu toplantısına karar verildiği ve kurul üyelerine duyurulduğu saatte, sendika temsilcisi dâhil bütün kurul üyelerinin toplanarak, raportörün birlikte dinlenmesi, dosyanın birlikte görüşülmesi ve kararın, bu süreç işletildikten sonra, verilmesidir.