25 Şubat itibari idrak ettiğimiz Recep ayı ile, kandiller geçidi olarak adlandırılan Regaip, Miraç, Berat ve Kadir gecelerini içinde barındıran üç aylar başladığı süreçte, İslam coğrafyasının manevi coşkuyla idrak ettiği; mübarek Regaip kandili gecesinde;” İdlib’den gelen acı haber, yüreğimizi yaktı.”
İdlip’te, insanlık adına, mazlum ve mağdur, bigünah insanların can güvenliği için, insan nöbeti tutan, Resulullah’ın övgüsüne mazhar olan, Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bölgede bulunan kahraman Mehmetçiğe, göz bebeğimiz olan askerlerimize yönelik düzenlenen hain hava saldırısından gelen acı haberler yüreğimizi dağladı.
Çağdaş Tapınakçı Şövalyelerin oluşturdukları “Haçlı İttifakı”, 2. Cihan harbinin faşist anlayışıyla yeniden arz-ı endam eden Küresel Eşkıyaları, çıkarları ekseninde yürüttükleri vekâlet savaşlarıyla hedefe oturttukları ülkemize, dört koldan saldırıyorlar.
Küresel eşkıyaların bu saldırıları, ikili oynayan, maskeyle dolaşan, çıkar ortaklıkları nedeniyle dün Selçukluya, Osmanlıya yönelik yaptıklarını hatırlatan, Regaip kandili gecesinde;” İdlib’de yaşanan hain saldırı, maskelerini düşürmüş, Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığı da artık aşikâr olmuştur.
Sözde Müslüman olan, ancak, çıkar, makam ve koltuk sevdası ile, az bir dünyalık beklenti dahilinde, kişisel çıkarlarını, küresel eşkıyaların çıkarları ile tevhid edenlerin saldırıları, ecdadın mesuliyetini müdrik (idrak eden-kavrayan), küresel zulme dur demek için mücadele etmeye yönelen kararlı duruşumuzdan caydıramayacaktır.
İstiklal ve istikbal mücadelemizin ana eksenin, Irak’ın kuzeyinden başlarken, Suriye’nin kuzeyinden, Doğu Akdeniz ve Libya’dan geçtiğinin farkındalığıyla, “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır.” Diyerek bir ve beraber olmak, zamanıdır diyoruz…
Küresel eşkıyaların, vekalet savaşlarında, koltukta bir gün fazla oturma amacıyla, İslam’a ihanet ederek, kendi vatandaşlarına da zulmü yaşatan, Esad’ın yırtılan maskesi, kendi askerlerince de fark edilecek, kendi tabanının, askerlerinin desteğini de kaybedecek, Peygamberimizin övgüsüne mazhar olan Mehmetçiğimize silah çevirmenin, bomba atmanın bedelini ödeyecek, hak ettiği acı sonu yaşayacaktır.
İdlib'te yaşanan küresel yansımaları büyük olacağı tartışılmaz olan kriz, tüm sınırları aşmıştır. NATO başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler, uluslararası toplum, Genelde ortadoğuda, özelde Suriye ve hassaten İdlib'de yaşanan insani krize dur demeli ve telafi edilemez sınırlar aşılmadan, öncelikli olmak kaydıyla somut adımlar atmaları gerektiğine dikkat çekeriz.
Küresel tahdidin artan boyutlarının fark edilerek, küresel eşkıyaların kurguladığı, perde arkasında yönettiği, vekalet savaşlarının hedefinde Türkiye’nin olduğunun farkındalığıyla, ecdadın varoluş mücadelesi verdiği aynı kitlenin saldırıları karşısında, dün olduğu gibi, bugün de yeniden Kuvayımilliye ruhumuzu kazanarak; İdlib’deki hain saldırıda yaralanan ve hastanede tedavi altına alınan Kozanlı Uzman Çavuş Zafer Ayhan, sosyal medyadan “En kısa zamanda iyileşip görevime geri döneceğim” paylaşımının mana derinliğinde, Küresel Eşkıyalara hak ettikleri karşılığı vermek, misliyle ödetmek yönünde bir ve beraber olmamız gerektiği farkındalığıyla;
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu adına, ecdadın izinde, tarihi mesuliyetiyle tarih yazan “Kahraman Mehmetçiğimizi” en kalbi duygularla selamlarken, Hakka yürüyen aziz şehitlerimize Allah’tan (c.c.) rahmet, gazilerimize acil şifa, başta Başkomutanımız olmak üzere, TSK mensubu asker ve komutanlarımıza zafer dilerken, Cenab-ı Allah'tan hepsini muhafaza etmesini niyaz ediyorum.