Değerli okuyucularım.Yeni bir eğitim-öğretim dönemine başlarken devletimizin başı Cumhurbaşkanımızın TEOG sınavının kalırılmasını istiyorum görüşü üzerine eğitim gündemi bir anda değişti.Özellikle 8. Sınıfta öğrencisi olan herkes gelecek yeni sistemi merak ediyor.Bu konudaki görüşmelerime geçmeden önce yapılan tartışmanın zamanlama olarak doğru olmadığını belirtmek istiyorum.Evet TEOG sistemi ile liselere yerleştirme yapılırken yaşadığımız sorunlar var.Ancak yıllardır sınav konusu konuşuluyor ve herkesi memmun eden bir sonuca ulaşamadık.Köklü bir devlet geleneği olan ülkemizde sorunları çözerken böyle günübirlik çıkışlarla daha iyisini bulmakta güçlük çekebiliriz.TEOG konusunda lehte ve aleyhte açıklamaları dinliyoruz,okuyoruz.Sorunlarını konuşan ve tartışan bir toplum olmak güzel.
Son 15 yılda her konuda milletin takdirini alan hükümetimiz Cumhurbaşkanımızında söylediği gibi eğitim ve kültür konusunda istenen sonuçlara ulaşamamıştır.Bu durumun değişik sebepleri olabilir.Son iki yüz yıl yaşadıklarımızda aslında bu iki sahada iyi olmadığımızın en somut göstergesidir.İçeriden ve dışarıdan manipüle edilen bir sistem kurmuşlar ve iyi niyetle ne yaparsanız yapın birileri(bir deli) kuyuya taş atıyor ve akıllılar o taşı o kuyudan çıkaramıyor.Hep bildik seneryolar yazılıyor ve hep bildik sahnelerden izliyoruz.Bir milletin en önemli kaynağı insan kaynağıdır.Bu kaynak, insan kaynağı iyi yetiştirilirse geleceğimiz güzel olur.İyi yetiştirilmezse geleceğimiz karanlık olabilir.Kültürde eğitim öğretimle verilir.AB uyum yasaları kapsamında 2012 yılında 4+4+4 sistemi getirildi.Bu sitemle liseler zorunlu eğitim kapsamına alındı.SBS ile Fen,Anadolu,Meslek liselerine yerleşen öğrenciler lise eğitimi de zorunlu olunca tüm 8.sınıfların katıldığı ortak sınav uygulamasına geçildi.Bu kapsamda Kasım ve Nisan aylarında ortak sınavlar düzenlendi.Bu sınavarın %70 ile 6-7-8. Sınıfların yılsonu puanının %30 alınarak oluşturulan yerleştirme puanı oluştu.Böylece tüm liseler kategorize edildi.Yerleştirme sorunu çıktı.Açıköğretim çare olmadı.1200 bin öğrencinin girdiği sınavlarda şu anda 40 bin öğrenci istediği hiç bir yere yerleşemediği için açık liseye yerleşti.Şehrin bir yerinden diğer yerine yerleşen öğrenciler için servis şart oldu.Trafik felç oldu.Sınavlar için dershane,etüt ve özel ders mali yük getirdi.Ve sonuç bir sistem daha tarih oldu.
Yeni sistem nasıl olmalı sorusuna cevap arayacak olursak şöyle diyebiliriz.Adil ve fırsat eşitliği sunan bir formül istiyorsak öncelikli olarak en fazla istenen liseleri bir ayrıştırmalıyız.Toplumun itibar ettiği başta Fen liseleri, Sosyal Bilimler liseleri,Güzel sanatlar ve spor liseleri, meslek liseleri ve sınırlı sayıda anadolu liseleri proje okullar kapsamına alınabilir.Bunların genel tanımı proje okulu olabilir.Ortaokullardan proje okullarına geçiş için bir merkezi sınav düzenlenmelidir.Bu sınava girecek öğrencilerin 4. Sınıflardan başlayarak 5-6-7 ve 8. Sınıf notlarının ortalamasının en az 85 olması istenebilir.Yerleştirmede ise ortak sınavın yüzde %70 ile yıl sonu puanlarının %20 ‘si ve öğrencinin sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımından alacağı %10’luk bir puan kullanılabilir.Diğer çoğunluk için öğrencilere oturduğu bölgede birden fazla seçenek sunulabilir.İsteyen anadolu, isteyen meslek, isteyen imam-hatip isteyen açık liselere gidebilsin.
Öğretmenlerin verdiği notlar veya öğretmenler kurulunca seçilecek öğrenciler ya da adrese dayalı bir yerleştirme ve liselerin kendi sınavını yapıp öğrenci alma sistemi vatandaşın olumsuz algısını artırır.Çoğunluğun şaibeli gördüğü bir yolu tercih etmek iktidarı yıpratır. Cumhuriyetimizin 100. Yılına yaklaştığımız bu günlerde hak,adalet ve hukuk çerçevesinde iyi bir seçme ve doğru bir yerleştirme yapmak için işi bilen,tabanın nabzını tutan ve ön kabulden uzak bir ekip tarafından bir çalışma yapılmalı ve bir an önce kamuoyuna paylaşılmalıdır.Bir eğitimci,bir veli ve bir vatandaş olarak yetkililerimize güvenmek ve inanmak istiyoruz.Tüm tarafları içine alan bir sistemin kurulmasını diliyorum.(1ilhamifindik@gmail.com)