Yeni eğitim öğretim yılı yarın başlıyor. Eğitimin herkes tarafından bilinen problemleri ve zorluklarını bir tarafa bırakarak, başarmanın tılsımlı formülünü bulmalıyız. Bu yıl bunu başarırsak, diğer problemler kendiliğinden çözüme doğru gidecektir.
Eğitimde tılsımlı formül, millet olarak eğitimden beklentimizi başka bir deyişle eğitime bakışımızı değiştirmek olmalıdır. Eğitime, çeşitli sınavların başarı ile geçilerek, devlet kademesinde veya piyasada iyi gelir getiren bir meslek edinme uğraşısı olarak baktığımız sürece, problemlerimiz çözülmeyecek ve her yeni yıla başlarken yeşeren umutlarımız karşılığını bulamayacaktır.
Müfredat değişikliği derinlemesine incelendiğinde, umut veren bir mantıkla yaklaşıldığı görülecektir. Bir çocuğumuzun, eğitim hayatı boyunca edindiği beceri ve kazanımları, yüklendiği değerleri ayrı, hayatını kazanmak için yapacağı iş veya mesleği ayrı değerlendirmek gerekir. Hangi işi yaparsa yapsın, her bireyin kazanması gereken beceri ve kazanımlar, değerler ortak derdimiz olmalıdır.
Eğitimde sistem, içerik, yöntem arayışımız devam ediyor. Bu arayışı, sağlıklı; arayış sürecinin on yıllar sürüyor olmasını da hastalıklı olarak değerlendirmemiz gerekir. Her aksayan sistemimizi yıkarak başa dönmekten kurtulduğumuzda, önümüzü göreceğiz demektir.
“Bir yanlış, iki öğrenmedir.” Sözünün geçerlik kazandığı gün, bize ait bir eğitim felsefemiz, bize ait bir müfredatımız, bize ait yöntemimiz, bize ait okulumuz vs. olacaktır. Sonrası kolay, düşe kalka yürür ve hedefe ulaşırız. Tabletlerin hikâyesi, eğitimimizin hikâyesi olmaktan çıkmalıdır. TEOG ve tablet üzerinden eğitimimizin aksayan bütün yönlerini tespit edebiliriz.
Okulların bütçe problemleri, önceliği yanlış belirlenmiş eğitim yatırımları, gerçeklerle örtüşmeyen ve sürekli ertelenen eğitim hedefleri, öğretmene yapacağı yatırımı kayıp görme yaklaşımı ile geleceğimiz yer yeniden başa döneceğimiz yer olacaktır. Servis, kurs, TEOG, atama bekleyen öğretmenler, kitaplardaki yanlışlar vs. bir sistem içinde çözülebilecek problemlerdir.
Mülakat değil KPSS, sözleşmeli değil, kadrolu atama, ek derslerde adalet, kariyer sistemi, okullara bütçe, yönetici atamada istikrar, öğretmene şiddete ağır yaptırım, servis işlemlerinde terörü öneyecek yeni yönetmelik…
Yeni eğitim öğretim yılının ülkemize hayırlı olması dileklerimle, gelin bu yıl hiçbir problem konuşmadan eğitim felsefesi üzerine konuşalım. Problemler konuştukça çözülmüyor, sadece biçim ve boyut değiştiriyor.