Y.Noah Harari, “21. Yüzyıl için 21 Ders”[i] adlı kitabının ‘Eğitim’ başlıklı bölümünde, gelecekteki kuşakların pedagojik açıdan kazanması gerektiğini düşündüğü özellikleri şöyle acıkmamış; “Çoğu pedagoji uzmanı okulların şu dört şeyi öğretmeye başlaması gerektiğini savunuyor: eleştirel düşünce, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık.”
Harari’nin, okulların, öğrencilere öğretmeye başlamasını istediği dört davranıştan biri ve bizce en önemlisi eleştirel düşüncedir. Eleştirel düşünce de, öğrencilere, eleştirel düşünme alışkanlığının kazandırılmasıyla ortaya çıkacak bir davranıştır.
Eleştirel düşünme, bireylerin amaçlı olarak ve kendi kontrolleri altında yaptıkları, alışılmış olanın ve kalıpların tekrarının engellendiği, önyargıların, varsayımların ve sunulan her türlü bilginin sınandığı, değerlendirildiği, yargılandığı ve farklı yönlerinin, açılımlarının, anlamlarının ve sonuçlarının tartışıldığı, fikirlerin çözümlenip değerlendirildiği, akıl yürütme, mantık ve karşılaştırmanın kullanıldığı ve sonucunda belirli fikirlere, kuramlara veya davranışlara varılan düşünme biçimidir.[ii]
Eleştirel düşünmenin ne olduğunun yanı sıra ne tür zihinsel işlemlerin bu düşünme eylemini oluşturduğuna da bakmak gerekir;[iii]
- Değişkenlerin ayırt edilmesi ve denetimi,
- Bilgideki eksiklikleri fark etmek,
- Açık seçik tanımların gerekliliğini görmek,
- Belirli bir sonucu desteklemekte kullanılan gerekçelerin ne denli güçlü olduklarını değerlendirebilmek,
- Verilerden ve bulgulardan çıkarımlar yapabilmek,
- Karar verirken akılcı kıstaslar kullanmak,
- Anlamak için okumak,
- Problem çözmede planlı yaklaşım.
Eleştirel düşünme alışkanlığı, çocukların, kendi yaşamlarında en doğru çözümleri üretebilen, en doğru kararları verebilen, bağımsız düşünebilen, özgün ve özgür bir birey; toplumsal sorunlara duyarlı, toplumsal sorumluluk sahibi, her türlü dogmatik düşünceden uzak, etkin, katılımı bilen ve isteyen, bilgili/akıllı katılımı başarabilen, kendi düşüncelerini oluşturabilen, başkalarınınkini sorgulayıp değerlendirebilen, empati sahibi, tartışma ve uzlaşma kültürüne sahip birer kişilik olabilmesi için son derece gerekli bir alışkanlıktır.
Sıralanan bu zihinsel işlemleri becerebilen ve eleştirel düşünme alışkanlığı kazanmış çocuk ve gençlerin yetiştirilmesi, kelimenin tam anlamıyla ‘Birey’ ve ‘Yurttaş’ olmuş kişilerin oluşturduğu bir toplum ortaya çıkaracaktır.