“Tüm zorlu koşullara rağmen ebelerin görev tanımlamalarının olmaması, sorumluluk ve yetkilerinin kısıtlı olması ve idari birimlerin hiçbir alanında görev alamamaları en önemli sorunları olarak gündemde yerini almıştır.Bu noktada sorunlara kalıcı çözüm üretebilmek için ebelik mesleğinin görev tanımlarının yapılması, yetkilerinin yasaya dayandırılması, sosyal ve ekonomik statülerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Ebelerimiz fiziksel ve sözlü şiddete uğramaya devam ediyor, liyakatsiz bazı hastane yöneticileri tarafından Mobbinge maruz kalıyor, maaşları ve döner sermayeleri yetersiz aynı zamanda enflasyona yenik düşerek geçim sıkıntısı çekmekte ve hastanelerde kreş olmadığından, nöbetler yoğun, vardiyalı ve icaplı çalışma sistemi ile iş yükünün ağır temposundan dolayı ailelerine vakit ayıramamaktadır.Ağır çalışma şartları altında görevlerini yerine getirmeye çalışan ebelerimiz, sağlık sisteminin önemli unsurlarından olmasına ve Türkiye’de 172 yıllık geçmişlerine rağmen hak ettikleri değeri görememektedirler.
Günümüz koşullarına uygun Ebelik meslek yasası çıkarılamamış, ebeler sağlık hizmetleri içinde hak ettiği değeri görememiştir.
Hemşireler için 3600 ek gösterge vaat edilirken, sahada hemşirelerle eşit koşullarda çalışan ebelerin 3600 ek gösterge kapsamına dâhil edilmemesi kabul edilebilir bir durum değildir. 3600 ek gösterge ebelerin de hakkıdır. Bir an önce hizmet sınıfları yeniden düzenlenmeli, tüm sağlık çalışanlarına kademeli olarak ek göstergelerde artış sağlanmalıdır. Bunun dışındaki uygulamalar adil olmayacağı gibi iş barışına da zarar verecektir. Emeklerinin karşılık bulduğu gelecek güzel günleri birlikte yaşamak dileğiyle; tüm meslektaşlarımın 5 Mayıs Dünya Ebeler Gününü kutluyorum"