Fantastik Dörtlü, Örümcek Adam, Hulk, Kaptan Amerika gibi çizgi romanların yayımcısı Marvel Comics şirketinin bu serilerden hareketle son yaptığı üç boyutlu film Doctor Strange.
Salonda hep gençlerin ve çocukların bulunmasının nedeninin önerime rağmen benimle gelmeyen oğlum Faruk’un önceden uyarısı üzerine bu seriden kaynaklandığını anladım.
Ama aslında gençler ve çocuklar yanılmışlardı. Önceki serilerde gördüklerine aykırı olarak aslında film onlar için fazla felsefiydi. Dövüş sahneleri çok güzel, hoş ama filmi anlamak için derin bir zihin çabası göstermeliydiler gençler ve çocuklar.
Başarılı, tam donanımlı modern bir hastane görüntüleri ve hastane çalışanlarının başarılı görselleriyle başlar film.
Doctor Strange, kariyerinin doruğunda, birazda egoist ve kibirli konum içerisindedir. Geçirdiği bir elim kaza ile kibrinden olmasa da kariyerinden olur. Zira beyin cerrahı olan Doctor Strange artık parmaklarını oynatamamaktadır.
Modern tıp Doctor Strange’e kesinlikle bir çözüm sunamamaktadır. İşte tam bu noktada ülkemizde alternatif tıp olarak güncelde dillendirilen spiritül tedavi gündeme gelir.
Doctor Strange modern tıbbın çözüm bulamadığı benzer bir hastanın Nepal’de Kamar-Taj denilen yerde tedavi bulduğunu öğrenir. Bu sahnede alternatif tedavi ve ruh eğitimini konu alan ‘Ferrarisini Satan Bilge’yi hatırlıyoruz. Burada anlatılan avukatta hastalık ve ruh bunalımına Hindistan Himayalar’da Hintli bilgelerle çözüm buluyordu.
Burada doğuya işaret önemli. Batı, oluşturduğu yeni teknolojisine hep kadim doğu bilgeliğini alternatif görmüştür.
Doktor Strange, Kamar-Taj’ı bulur ve asıl hikayede burada başlar. Buradaki bilgenin ifadeleriyle modern tıp bilgi ve uygulamaları arasında paralellik bulur Doctor Strange. Fizik alem ve bedenin ötesinde ruh diye isimlendirilen manevi bir alem, spritüel bir dünya öne çıkarılmaktadır. Esasta her şey maneviyatta yani ruhta olup bitmektedir. Kişi ruhsal yetilerini ön plana çıkarır ve irade olarak buna hakim olup iyi yönetirse fizik alemi ve bedeni de yönetip yönlendirebilecektir.
İslam tasavvufunun öneri ve öngörüsüne benzer bunlar. Tanrı’ya ulaşma yolunda maddi dünyadan, bedenin hazlarından uzaklaşarak manevi olarak Allah’a ulaşma yoluna girer insan. Allah’la kurulan ruhsal iletişim kuvvetlendiği nispette fizik alemi de etkiler ve yönetir. Ruhun manevi derecelerinde yolculuk, maddiyata ihtiyaç duymadan maddeyi yönetme, bir anda kısa bir sürede mesafeler kat etme, his ve duyguları fark etme İslam tasavvufunda gözlemlenmiş gerçeklerdir. Amaç ise ahirete ulaşma gayretinde ruhun öne çıkarılarak dünyayı da kolaylaştırmadır.
Doctor Strange, kısa sürede beklenmedik gelişmeyle maneviyat dünyasını tanır ve belirli bir konuma ulaşır. Kadim kütüphane ve kadim kitaplara yer verilip bunları okuması da hatırlatılarak bu yolda da belirli bir okuma ve eğitimin gereğine vurgu yapılır. Bu spritüel dünyada üç önemli etkene sahip olur Doctor Strange: Çember diye isimlendirilen parmaklarına taktığı yüzük ve bununla elde ettiği ateş çemberi. Bu çember bir kapı vazifesinde onu bir anda ortamdan ortama, mekandan mekana geçirir. ‘Yükselme Pelerini’ diye isimlendirilen ona dövüşte her türlü yardımı yapan pelerin. Ve ‘Agomotto'nun Gözü’ olarak isimlendirilip zamanı bükmek ve bir çeşit zamanda yolculuk olarak kullanılan özel yeri ve şekli olan göz.
Ancak ruhun dünyası zannedildiği kadar masum değildir. Elbette orada da kötüler mevcuttur. Kötü ruhların beklenmedik kötülükleri ve planları söz konusudur. Doctor Strange benzeri bir başkası (Kaecilius) daha önceden tedavi için buraya gelip kötü ruhların lideri emrine kendi emeli uğrana girip ölümsüzlüğe ulaşma çabasındadır.
Nihayi manevi güç olarak gösterilen, dünyayı ele geçirerek sonsuz hakimiyetini hedefleyen Dormammu’ya vurgu yapılır. Kaecilius, onun emrinde hareketle ölümsüzlük hedefine ulaşma gayretindedir.
Maneviyatı temsil eden Hıristiyanlık katedrallerini sonsuz hakimiyeti adına Dormammu ele geçirme gayretindedir. Filmde üç önemli katedral olarak öne sürülen Newyork, Londra ve Hong Kong’tan geriye sadece Hong Kong kalmıştır. Bu şekilde Hıristiyanlığa vurgu yapılarak Hıristiyanlığın ve onun şahsında tüm dünyanın Doctor Strange tarafından kurtarılması önemli bir ayrıtı ve anlamlı bir vurgudur.
Ruhlar aleminde, diğer ifadeyle manevi dünyada ruhun ulaşacağı nihayi nokta hem ruhi alemi ve hem fizik alemi yaratıp yöneten Tanrı’dır, Yaratıcı olmalıdır. Konunun doğal gidişatında buna vurgu yapılması gerekirken Tanrı yerinde kötülükler gücü, sonsuz hakimiyeti peşinde Dormammu öne sürülür. Burada Allah adeta yok sayılmakta, onun yerine Dormammu adında şeytani bir güç konulmakta, insan ruhu ve onun zekası öne çıkarılarak adeta insan tanrısallaştırılmaktadır. Şayet Dormammu tanrı olarak ifade ediliyorsa ki böyle bir tanrı yoksun eksik ve şeytanidir. Üstelik böyle bir Tanrı, en büyük güçle Doctor Strange pazarlık yapar. Ve zamanın durdurulduğu noktada hep kendini tekrarlayan Dormammu’yu kısır döngüye düşürür ve insan adeta zekasıyla Tanrı’yı veya şeytani gücü alt eder.
İtirazımız filmin bu noktasınadır. Tanrısızlığı öneren, Allah’ı unutan, bir maneviyat ve ruh dünyası elbette kabul edilemez.
Filmin görselliğine diyecek bir şeyimiz elbet yok. Teknolojik imkanlarla harika bir görsellik ve harika efektler ortaya konmuş. Sırf bu görselliği görmek için bile film izlenilir. Aynı şekilde hemen bütün oyuncular rollerinde oldukça başarılılar.
Alternatif tedaviye vurguyla başlayan filmde Doctor Strange ölümle burun buruna kaldığında Doğunun tedavisine sığınmayıp Batının modern hastanesine anında elde ettiği ateş çemberiyle ulaşır ve tedavisi burada gerçekleşir.
Filmin sonunda parmaklarının sağlığına kavuşması beklenen Doctor Strange’in buna ulaşamadığı vurgu yapılarak modern tıbba göre alternatif spiritüel tedavinin çağre olmadığı adeta modern tıbbın alternatifsizliği dile getirilmektedir.