Disiplin Amirlerinin Sorumlulukları Nelerdir?

Disiplin hukuku, ceza hukukundan farklı olarak, kamu kurumları ile kamu görevlileri arasında her zaman ihtilafa neden olan ve tartışılan bir alandır. Belli sürelere bağlı olarak, idari yaptırımlar şeklinde ortaya çıkar.

İdari yaptırım; kamu hizmetini düzenleyen mevzuata aykırılık şeklinde karşımıza çıkan bir idari ihlâlin varlığı halinde, idarenin, yargı kararına gerek olmaksızın, kanunun verdiği açık yetkiye dayanarak ve kamu gücü kullanarak, idari usullerle hazırladığı tek yanlı bir idari işlemle verdiği cezaları ifade eder.[i]   

Benzer şekilde, disiplin suçları, kamu hizmetinin, hizmetten yararlananlara düzenli ve verimli bir şekilde sunulması için, kurum içi düzeni, disiplini ve hizmeti sunanların statüsünü düzenleyen normlara aykırı hal ve davranışlar anlamına gelir.[ii]

Disiplin suçları, disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından soruşturulur ve uygulanır. Disiplin hukuku, ceza hukuku ilke ve uygulamalarından farklı olmasına rağmen yine de Kanunilik ilkesi, savunma hakkı ve yargı yolu güvencesi gibi anayasal esaslara tabidir.

Kanunilik ilkesi; hiç kimsenin kanunda suç olarak belirtilmeyen bir fiilden dolayı cezalandırılamamasını ve hiç kimseye kanunda yer almayan bir cezanın verilememesini; verilen bir disiplin cezası nedeniyle, ilgiliye savunma yapma hakkını; yargı yolu ise idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yoluna başvurma hakkını ifade eder.

Disiplin amirleri ve disiplin kurulları bütün kamu kurumlarında, yönetmelikle düzenlenir. 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi kamu görevlileri genel anlamda Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine tabidirler.

Disiplin amirleri ve disiplin kurulları, yönetmelikte kendilerine tanınan yetkileri kullanırken, bir takım sorumlulukları da gözetmek zorundadırlar. Bu sorumluluklar, Yönetmeliğin 19.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre;

Disiplin amirleri, disiplin işlerinde kendilerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve özel kanunlarla verilen yetkileri kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla; memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerle tanınan hakları göz önünde tutan, hakkaniyet ve eşitliği esas alan bir tutum ve davranış için de kullanmak ile yükümlüdürler.

Bu genel sorumluluğun dışında disiplin amirleri ayrıca;

a) Memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatarak; gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğramasını önlemek,

b) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı tarihi izleyen 15 gün içinde vermek,

c) Uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları, cezalarla ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyerek sonuçlandırmak, zorundadırlar.

Bu anlamda disiplin amirleri, görevlerini yerine getirirken, sınırsız yetkiye sahip olmadıkları gibi, bu yetkileri hakkaniyet ve eşitliği esas alan bir tutum ve davranış için de kullanmak durumundadırlar.

Son yıllarda yaşadığımız olağanüstü olaylar nedeniyle, birçok disiplin amirinin, bu yönetmelikte sözü edilen sorumluluklarını yerine getirirken, bilerek ya da bilmeyerek, yönetmelikte belirtilen zamanaşımı sürelerini geçirdiklerine, hakkaniyet ve eşitliği esas alan tutum ve davranışlardan uzaklaştığına, bazı sendika üyelerine karşı taraflı davrandıklarına şahitlik etmekteyiz. Bu tür davranışlar başlı başına ceza ve disiplin soruşturmalarını gerektirecek davranışlardır. Disiplin suçları ile ilgili son üç yıldaki idari yargı kararları incelendiğinde ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.

Hukuk devleti, devletin ve bireyin hukuka tabi olduğu ve bu hukuka uygun hareketleri yapma noktasında hukukun üstünlüğünü ve bağlayıcılığını kabul eden devlet olarak, tanımlandığı göz önüne alınırsa, disiplin amirlerinin de kamu gücünü kullanan kişiler olarak, hukuk devleti ilkelerine uymak ve saygılı olmak zorunlulukları vardır.

Unutulmamalıdır ki, bu zorunluluk ve sorumluluklar hem olağan dönemlerde, hem de olağanüstü dönemlerde geçerlidir

 

[i] ÖZAY İl Han, İdari Yaptırımlar, İstanbul 1985, s. 35; AnyM, 23.10.1996, E 96/48, K 96/41, AMKD, S. 33, C. 1, 1998, s. 181-182. Aktaran; Doç. Dr. Bahtiyar AKYILMAZ

[ii] DÖNMEZER Sulhi / ERMAN Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, Genel Kısım, C. 1, 14. B., İstanbul 1997, s. 349

Aktaran; Doç. Dr. Bahtiyar AKYILMAZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazar Yazıları Haberleri