Eğirim üzerine düşünmek ve bu konuda dünyada değişik fikirler ileri süren eğitimcilerin görüşlerini paylaşmak, eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durumla dünyada tartışılan fikirleri değerlendirmek, karşılaştırmak, topluma ve eğitimcilere bir pencere açmak anlamında yararlı olur diye düşünüyorum.
Bu anlamda, Dan Greenberg’in kendi tecrübelerine dayanarak ortaya koyduğu fikirleri paylaşmak aydınlatıcı olabilir. Dan Greenber; kendi öğrenmesini yönlendirme ve demokratik öz yönetim ilkelerine dayalı Sudbury Okulunun kurucusudur. 21. yüzyılda toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir eğitim sisteminin ilkelerini şu şekilde tespit eder;
-Toplum hızla değiştiğinden bireylerin sürekli bir akış halindeki dünyada görevlerini rahatça yerine getirebilecekleri beklenmekte, buna karşın bilgi baş döndürücü bir hızla artmaya devam edecektir. Bu durum, öğrencilere aktarılması gereken bir bilgi öbeğine dayalı, içerik temelli programın çocukları yetişkin rolleri için hazırlamaktan tamamen uzak olduğu anlamına gelir.
-İnsanlar kendi yaşamlarını yönlendirebilmek için daha büyük bir bireysel sorumlulukla karşı karşıya kalacaklardır. Çocuklar kendi kendini güdülemeyi ve değerlendirmeyi vurgulayan bir ortamda büyümelidirler. Başkalarının koyduğu hedefleri karşılamak yolunda ödüller ve cezalar dışsal güdüleme araçlarıdır ve çocuklara yararları sınırlıdır.
-Başkalarıyla iletişim kurma, deneyimlerini paylaşma, işbirliği yapma ve bilgi alışverişinde bulunma becerisi hayati önem taşımaktadır. Okuldaki eğitimin, bu becerileri arttırıcı etkinlikleri içermesi gereklidir.
-Dünya, bireysel hakların demokratik bir toplum içinde, evrensel düzlemde tanınmasına yönelirken, insanları her etkinlikte eşit ortaklar olarak konumlandırılması gerekir. Bu anlamda öğrencileri ve öğretmenler okul yönetimine katılmalıdır.
-Günümüzde teknoloji bireylerin neyi, ne zaman, nasıl öğreneceği konusunda onlara geniş bir özgürlük alanı tanımakta, kendi öğrenme biçimlerini planlama konusunda geniş bir hareket olanağı vermektedir. Bu nedenle bireylere eğitime ayırdıkları zamanı planlama yetkisi verilmelidir.
-Çocuklar, yaptıkları herhangi bir etkinliğe tutku duydukları zaman yoğunlaşmak ve sıkı çalışmak konusunda inanılmaz bir kapasiteye sahiptirler. Bu nedenle okullar, bireysel çeşitlilik konusunda çok daha hoşgörülü davranmalı, kendiliğinden ortaya çıkan etkinliklere çok daha fazla destek sunmalıdır.
Bu ilkelerden de anlaşılacağı üzere, okulların çocuklara daha fazla öz yönetim, daha fazla işbirliği, daha fazla özgürlük ve daha fazla yetki vermesi gereklidir.
Kaynaklar
J. Taylor Gatto. Aptallaştıran Eğitim.