Biz ebeveynler (anne ve babalar) olarak varlığımızı hayırlı bir evlat sahibi olmaya, bir evlada sahip olduktan sonrada onu yetiştirmeye adamakta, genelde ciddi ve samimi bir öz değerlendirme yapmadan da yaptıklarımızı yeterli görmekteyiz.
Yaşadığımız olumsuzluklar karşısında da ya çevremizi, ya da zamanı suçlayarak kendimizi aklama gayretine düşmekteyiz.
Bireyi hayata hazırlamak açısından; bireyin yaşamsal yeteneklerini geliştirmek ve bilimsel düşünme yetenekleri kazanmaları yönünde hazır bulunuşluk düzeyini geliştirmek önemlidir. Ancak bu hedeflere ulaşmak, temel eğitimle bir anda gerçekleşen, ileri yaşlarda edinilen bir kazanım değildir.
Bu açıdan okul öncesi eğitim, özellikle ailede yaşanan süreç ve bu süreçte alınan eğitim daha da önemlidir. Bu süreçte bilerek ya da bilmeyerek yapılan hatalar, bireyin yarını açısından olumlu veya olumsuz yansımalarla etkili olmaktadır.
Bilinmektedir ki;
Ailedeki birey sayısı, ailenin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik durumu, anne ve babaların kendilerine düşen görev ve sorumlulukların farkında olma düzeyleri, anne ve babaların kendi çocukluklarında yeterli ilgi ve sevgiyi alıp almama durumları ve insan olarak nitelikleri ve özellikleri gibi faktörler ailelerin çocuklarına karşı tutumlarını etkileyen faktörler (Haktanır, 2010) olup, çocuğun eğitimindeki gelişmeyi doğrudan etkiler.
Daha önceki yazılarımızda çocukların Gelişim Dönemlerinden 2-3 Yaş evresine dönük tespitler yapmış literatürde de yer alan önerileri kaleme almıştık.
Bu yazımızda;
Salgın şartları nedeniyle çocuklarımızla daha bir yakınız… Salgının bir an önce bitmesi, okulların açılması, yüz yüze eğitimin başlaması beklentimizin dualarımızda ilk sırayı aldığı bir süreçte…
Sokağa çıkma kısıtlamalarının devam ettiği bu süreci, çocuklarımızın eğitimi açısından, avantaja dönüştürebiliriz...
Özellikle; şahsiyetin tekamül ettiği, temel değerlerin içselleştirilmesi yönünde önemli yaşantıların iz bıraktığını düşündüğümüz 4-6 yaş evresini merkez alarak devam edersek;
4 YAŞ;
4 yaş çocuğu isteklerinin anında yerine getirilmemesini anlayışla karşılamayı öğrenmeye başlar.
O artık kendi dışındaki dünyanın kuralları olduğunu, başkalarının hak ve istekleri olduğunu görür ve beklemeyi öğrenir.
4 yaş çocuğu değişken bir görünüm sergiler. Genellikle yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızdır.
Sorgu çağı 4 yaşında en yüksek düzeye ulaşır.
Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:
ü Bu dönemde çocuklarla konuşurken tam ve düzgün cümleler kurmaya özen göstermek gerekir.
ü Çocukların sorgu çağını yaşadıklarının bilincinde olarak tüm sorularını sabırla cevaplamak gerekir.
ü Onlar dış dünyayı biz büyüklerin aracılığıyla öğreneceklerdir.
ü Bütün bunları yapabilmek için çocuğa zenginleştirilmiş bir yakın çevre ortamı sunulmalıdır.
ü Bu da evde oturup televizyon seyretmekle değil, birlikte yürüyüş, tiyatro, sinema, müze, konser, maç gibi farklı türdeki ortak etkinliklerle mümkün olur.
5 YAŞ;
Daha bilgili ve olgun bir birey görünümünde olan 5 yaş çocuğu, çevresine karşı dostça bir yaklaşım içerisindedir.
En belirgin özellikleri arasında, yeterli ve dengeli oluşu gelmektedir.
4 yaş çocuğu, yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızken 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever.
Artık daha çabuk karar verir.
Kas hâkimiyeti gelişmiştir, düzenli cümleleriyle insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır.
Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:
ü Anne babalar bu dönemde çocukların sorularına bıkmadan cevap verip, olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatırlarsa, hem çocukların sözcük bilgisini artırmış hem merak duygularını tatmin etmiş hem de olayları birbirine bağlamalarına yardım etmiş olurlar.
Son olarak;
Çocuğun ilk altı yılı, bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşır. 0-6 yaş arası çocuk gelişiminin hızla yönlendiği kritik yıllardır.
Bu erken gelişim yıllarında temeli atılan beden gelişimi, psiko-sosyal gelişim ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmekten çok aynı yönde gelişme şansı daha yüksektir.
Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır.
Çocuk, 0-6 yaş döneminde, yaşaması ve yaşama umutla, mutlulukla bakması gereken en önemli şeyi öğreniyor: Sevgiyi…
Çocuk bu dönemde, ilerde kendisine başarı getirecek çok önemli bir şeyi yaşayarak öğreniyor: Özgüveni…
Çocuk bu dönemde, ileride kendisine yardımcı olacak önemli bir şeyi keşfediyor: Yeteneklerini…
Çocuk bu dönemde, kendi yaşıtlarıyla birlikte olabilmesini sağlayan çok önemli bir yeteneğini geliştiriyor: Paylaşmayı…
Çocuk bu dönemde, kendisi için gerekli olan bir özelliğini geliştiriyor: Cesaretli olmayı …
Çocuk bu dönemde, mutluluğu adına pek çok bir şeyler öğreniyor…
Eğer iyi şeyler yaptığımızı zan ederek, engel olmaktan, engeller yaratmaktan vazgeçersek…
-----------
Haktanır, G. 2010. “Çocuklarımız ve Biz”. İçinde: “Geçmişten Geleceğe Okul Öncesi Eğitim”. Ankara: MEB OÖE Gen. Md. Yayını. s:178-182.
Yavuzer, H.,1999 “Çocuğunuzun İlk 6 Yılı” İstanbul, Remzi Kitabevi
Öz, İ.,1997, 2. Basım “Çocuğun Gelişim Dönemleri” Ankara, Kök Yayıncılık