Yaratılanların en şereflisi insana tebliğ edilen vazifelerin ana ekseninde; öncelikle Allah’a kulluk ve sonrasında da ana-babaya ihsân gelmektedir.
Allah (c.c.) İsrâ sûresi’nde; “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “öf!” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.” Derken, (İsrâ sûresi, ayet 23) , anne ve babamızı ise dünyaya gelişimizin sebebi kılarken, yeni doğan bir çocuğun, hayatını devam ettirebilmesi için tabii ihtiyaçlarını bile karşılamaktan elbette ki acizziyetini, belli bir zamana kadar bakıma, himâyeye ve şefkate muhtaç olduğuna, bu yavruya bakacak, onu her türlü olumsuzluklara karşı, kendi hayatını bile tehlikeye atarak koruyacak ve himâye edecek olan anne ve babalar olduğuna işaret ederek, yarın ekseninde mesuliyetimize de işaret eder…
Nitekim Hz. Peygamberimiz de, bu mesuliyetimize; “Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim, Birr, 9, 10) derken, mesuliyetimizin derinliğine de işaret eder…
Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh, şöyle dedi:
Bir adam Resûlullah’a (sav) gelerek:
– Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir? Diye sordu.
Resûlullah (sav):
– “Anan!” buyurdu.
Adam:
– Ondan sonra kimdir? diye sordu.
– “Anan!” buyurdu.
Adam tekrar:
– Ondan sonra kim gelir? diye sordu.
– “Anan!” dedi.
Adam tekrar:
– Sonra kim gelir? diye sordu.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Baban!” cevabını verdi. (Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1. Ayrıca bk. İbni Mâce, Vesâyâ 4; Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 1)
Resullullah’ın kendisine yöneltilen soruya 3 defa “ANNE”, 4. Sorudan sonra “BABA” diye cevap vermesi, ananın ehemmiyetine de işarettir aslında.
O anne ki;
Henüz dünyaya atılmadan/doğmadan yaşadığımız ve hiç üşümediğimiz, sıcaktan bunalmadığımız asla yorulmadığımız o mekanda, yemişi (yemeği) sürekli olup, korkunun, üzülmenin olmadığı, sonsuz denebilecek bir mutluluğu yaşarken, içene lezzet veren içecekler olduğu gibi hiç susamadığımız, ve pis olan hiçbir şeyin olmadığı o en hijyen ortamda, nefsin çektiği, gönlünün arzuladığı tatları, yorulmadan ve karşılığında hiçbir ödeme yapmadan karşılanan ve bizim açımızdan en korunaklı, en emin olduğumuz o namütenahi bir yerin sahibi olan ve bu yönüyle de bizim için “Cennettir” de denebilecek , bu dünyada “CENNETİMİZ” olan annelerimizdir…
Bizi biz kılan değerlerin mana derinliğinde, bu denli özel olan, bütün annelerin, bu özel günlerini şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına kutluyor, dualarına muhtaç olduğumuzu belirtiyor, o mübarek ellerinden öpüyoruz.