Bayram sevinç, eğlence, hatırlanma, yardımseverlik, mutluluk gibi kavramları içerisinde barındıran ve anlam derinliği olan bir kavramdır. Bayramlaşma ise tebrik etme, ziyaret, çeşitli iletişim araçları ile kutlama olarak adlandırabileceğimiz, bayram kelimesinin içerisinde barındırdığı kavramların ete kemiğe bürünmüş halidir. Önemli midir? Hem de çok. Bu önemi bazı alt başlıklar içerisinde açalım.
İlk önce bayram denilince aklımıza gelen gözbebeğimiz çocuklarımızdan başlayalım. Bayrama sayılı günler kala pazarlar gezilir, çocuklara bayramlık denilen kıyafetler, çeşitli oyuncaklar alınır. Hele birde arefe günü toplanacak şekerler yok mu? Bunlar çocukların uykularını kaçırır. Arefeden belki günler önce çocuklar kimlerle seker toplayacağını, hangi evleri ziyaret edeceklerini kararlaştırır. O gece yeni alınan elbiseler başucuna konur, bazen yataktan kalkılıp tekrar tekrar onlara bakılır. Bir türlü sabah olmaz ve uyku tutmaz afacanları. Sabah olduğunda arkadaşları ile bir araya gelerek komşu dairlerin zilleri çalınır, onlara iyi bayramlar dilenir. Ev sahipleri çocuklara; şeker, para, balon gibi malzemeleri ikram ederler. Sonra diğer daire, bir diğeri derken bazen neredeyse gün boyu bu koşuşturmaca sürer. Sonunda ikram edilen o malzemeleri birlikte yenir, birlikte balon uçurulur, gelen paralar bayramın ilk günü babalarından ve büyüklerinden alacakları harçlıklarla birleştirilmek üzere ceplerine veya çantalarına konulur. Öyle mutlu olurlar ki, mutluluklarını her hallerinden sezersiniz. Çocuklarımızın mutlu olacağı bu günde tabiki biz büyüklere ve ebeveynlere büyük sorumluk düşmektedir. Çocukların, kimlerle şeker toplayacağı ve hangi evlere gidileceği de bizlerin kontrolünde olmalıdır.
Büyüklerimiz, baş tacı büyüklerimiz, onlar unutulur mu hiç. Onları; âmâsız fakatsız, lakinsiz ziyaret etmek, onların ellerini öpmek, onların hayır dualarını almak, onlarla muhabbet etmek, uzakta isek bizlere bir telefon kadar yakın olan o insanları hatırlamak gerekir. Onların gönlünü almak ve onları yol gözleyen biri olarak bırakmamak gerekir. Ebediyete intikal emiş büyüklerimizi, eş, dost ve akrabalarımızın kabirlerini ziyaret etmek de yine olmazsa olmazımız olmalıdır. Yapacağımız bu aktiviteler, büyüklerimiz için önemli olduğu kadar onlar bizler için de oldukça önemlidir. Bizler böylelikle; büyüklerimizi mutlu eder, çocuklarımıza rol model olur, bu güzel geleneği yarınlara taşımış oluruz.
Mahallemiz, köyümüz ve çevremizde de bulunan insanları ziyaret etmek, kırgınsak kırgınlıkların üzerine sünger çekerek onlarla barışmak, o insanlara iyi dileklerde bulunmak güzel hasletlerdir. Ziyaretimize gelen insanları, misafir odamızda ağırlayarak onlarla sohbet etmek, onlara ikramlarda bulunmak da yaşatmamız gereken toplumsal değerlerimizdir.
Unutmayalım… Bayramlar hatırlama, yeniden başlama, birliktelik ruhu için fırsat günlerinden biridir. Gelin hatırlayalım. Hatırladıkça aile birliğimiz, akraba birliğimiz, toplumsal birliğimiz daha da perçinleşir. Bu güzel gelenekleri yaşatmak elimizde ve buna imkân sunacak olan bayram çok yakın. Hadi o vakit, bunu fırsata çevirelim, birliktelik ruhumuzu katmerleştirelim, geleneklerimizi yaşatalım. Hadi bayramlaşalım.