Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır; fakat sen buna mütehammil olacaksın; önüne nihayetsiz mânialar yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu mâniaları aşacaksın. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin. "
Sözleriyle yaşam felsefemi inşa eden, cumhuriyet ve laiklik gibi radikal bir devrimle “halk egemenliği" ve “inanç özgürlüğü”nü topluma armağan eden Gazi Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye'cilere sonsuz şükranlar.
Atatürk; “bağımsızlık mücadelesinin, özgürlüğün, umudun, dirilişin, dönüşümün, kurtuluşun” adıdır.
Amasya, Erzurum, Sivas,
Kütahya, Eskişehir, Sakarya’dır.
İnönü, Dumlupınar, Büyük Taarruz’dur.
Meclisi Mebusan, TBMM, Misaki Milli’dir.
Kazım Karabekir, Rauf Orbay, İsmet İnönü,
Hasan Tahsin, Sütçü İmam, Şahinbey’dir.
Erzurumlu Kara Fatma, Halime Çavuş, Şerife Bacı, Yahya Kemal, Halide Edip, Falih Rıfkı Atay’dır.
9 Eylül, 12 Şubat, 25 Aralık, 19 Mayıs, 29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos’tur.
Çocuklar, gençler, kadınlar, köylüler, çiftçiler, halktır.
İnkılaplar ve devrimlerdir.
Ve hepsinin zihinsel ve eylemsel mimarı Atatürk’tür.
Dolayısıyla;
Atatürk’süz 23 Nisan,
Atatürk’süz 29 Ekim,
Atatürk’süz 19 Mayıs,
Atatürk’süz 30 Ağustos
Yoktur.
Olmamıştır, olmayacaktır da.