Ansal çatışma; bir bölümü öbür bölümü yasaklayan değerler arasında bocalama geçiren ve sonunda bunlardan birini seçmek zorunluluğunda bulunan bireyin içine düştüğü psikolojik durumdur.
Kuşkusuz, böyle bir olgunun ilköğretim ve ortaöğretimle ilgisi bulunduğu gibi üniversite üyelerini bağlayıcı unsurlar da bulunmaktadır.
Özellikle, sosyal bilimler alanında görev yapan öğretim üyeleri ansal çatışma yaşadığı aşikardır. Elbette, böyle bir durumun belli başlı nedenleri bulunmaktadır. Bu nitelikte öğretim üyeleri arasında baş gösteren ansal çatışmanın nedeni büyük ölçüde öğretim üyeleri arasında ansal çatışmanın nedeni sosyalleşme farklılığıdır.
Öyle ki olumsuz sosyalleşmeden dolayı ; öğretim üyeleri üniversite ve dolayısıyla derslerin amaçları doğrultusunda olmayan kararlar verip öğretme-öğrenme sürecini etkisiz kılabilmektedir.
Kuşkusuz, böyle bir durumun üniversitelerimizin amaçları ile ilgisi bulunmamaktadır. En başta üniversitelerimiz etkili olacaksa öğretim üyelerinin akademik değerleri, üniversitelerin evrensel amaçları doğrultusunda olmak zorundadır.
Yine, öğretim üyelerinin ansal çatışma içerisine girmelerinde etkili olan öğelerden biri de akademik çevrelerin referans aldığı çevrelerin etkisi altına girmeleri gösterilebilir.
Ansal çatışmanın nedeni ne olursa olsun, üniversitenin evrensel amaçlarının gerçekleştirilmesine ket vurduğu için öğretim üyelerinin bilim etiği çerçevesinde düşünmeleri ve sorumluluklarını yerine getirmeleri önem taşımaktadır.