Bilindiği üzere, analitik beceri, yöneticinin sorunlarının çözümünde, olanaklarının değerlendirilmesinde mantıksal ve bilimsel yaklaşım ve teknikler kullanabilme yeteneğidir. Elbette, böyle bir konunun okul yöneticileri ile doğrudan ilgisi bulunmaktadır. Bu açıdan , okul yöneticileri teknik, bilgi, becerilere sahip olmak zorundadır.
Ancak günümüzde okullarımız bu anlayıştan çok uzaktalar. Çünkü teknik, bilgi ve becerilere sahip yöneticiler atanmamakta. Okul yöneticileri siyasi kaygılarla atanmaktadırlar, maalesef. Böyle durumda örgüt olarak okullar etkisizleşmektedir. Yani okul yöneticileri örgütsel amaçların gerçekleşmemesine neden olmaktadır.
Tabii ki bu anlayış siyasi iktidarı ilgilendirmemektedir. Onlar için önemli olan, kendi değer ve ilkelerini yaşatmaktır. Ancak, şu bilinmelidir ki uygarlığın yönü sürekli ileri doğru olmuştur. Ergeç okullarımız çağdaş niteliklerle yöneticilecektir.
Okul yöneticileri analitik becerilere sahip olmadıkça etkili olamazlar. Bu anlayış içinde söylenecek ilk şey okul yöneticiliğinin okulu olması gerektiğidir. Atamalar, genellikle eğitim yönetimi almamış kişilerden oluşmaktadır.
Diğer taraftan, değişim bağlamında okul yönetimi önem arz etmektedir. Başka bir ifadeyle, okul yöneticileri gerek örgüt içi gerekse örgüt dışı değişimleri yönetmek zorundadırlar. Böyle bir değişimle, örgüt olarak okulun amaç, yapı, insan, teknoloji ve insan boyutu değişime uğrar.
Yine, okul yöneticileri geleceği görecek vizyon ve misyona sahip olmak zorundadırlar. Ayrıca okul yöneticileri karar verme, planlama, etkileme, iletişim, eşgüdümleme vb. yönetim süreçlerinde etkili olmak zorundadırlar.