Tam üç yıl önce, 24 Ocak günü saatlerin 20.55’i gösterdiği anda yaşadığımız depremin ardından yükselen acı feryatlar ile yıkılmıştık… Canlar yiterken, yüreklerimiz yanmıştı…
Yüreklerimizin yandığını bugün de unutmadık. Ancak, yaşadığımız afetle, ayrılmanın sıkıntılarını aştığımızı, bir olmanın sağladığı o büyük gücün maneviyatını, yaşarken, biz olarak acıların üstesinden geldiğimizi, yaraları sardığımızı, nefsi dışındaki acıları giderme telaşının manevi hazzını yaşadığımızı unutmadık…
Dün yaşadığımız, ve ödediğimiz bedelleri unutmadan, aziz şehrin yapı stokunun yenilenmesi sürecinde, mesuliyetin ağırlığını, bu süreçte yaşananların idrakindeyiz,..
Bu süreçte sorunların bitmediği, kentsel dönüşümün rasyonel yönetilmesi sürecinin devam etmesi gerektiği farkındalığıyla…
Bu farkındalık duygusallığında 23 Ocak Pazartesi günü mübarek üç ayların Recep ayını idrakle başladığımız duygusal bir atmosferde;
Resûlullah’ın (S.A.V.); “Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazan’a kavuştur”.[1] Şeklindeki duasının, üç aylara verilmesi gereken öneme dikkat çektiğini düşünürken,
26 Ocak Perşembe gecesinin Regaip Gecesi olduğu, bu vesileyle aile bireylerimizle birlikte, kulluk görevimiz olan ibadetlerimizi yerine getirmeye çalışmanın maneviyatında, sığınılacak başka bir kapının olmadığı bilincinde, Rabbimizin affına sığınarak, Kur’an-ı Kerim’de buyurduğu “ De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir”.[2] Müjdesinin bu gecede farkına varmanın idrakinde iken;
Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Danimarkalı ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan tarafından kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in yakılmasıyla ile sarsıldık…
Devlet yöneticilerinin, siyasilerin ve STK başkan ve yönetim kurul üyelerinin sürece dönük kınama açıklamaları, devlet yöneticilerimizin sürece dönük karşı tedbir ekseninde vaziyet almaları, gösterilen tepkilerin yoğunluğunda şahsım ve EKG Derneği Yönetim Kurulumuz ve üyelerimiz adına kutsallarımıza el uzatan, periyodik saldırı düzenleyen, Türk ve İslam düşmanlığında sınır tanımayan İsveç hükümetini, bu eylemi gerçekleştirenlerin şahsında küresel eşkıyaları ve provokatörleri lanetliyor, Türkiye’nin maneviyatında İslam dinine yönelen, bu hadsiz hakaretin, sonuçsuz kalmaya, ayaklar altında ezilmeye mahkum olduğuna dikkat çekeriz.
Çağdaş Tapınakçı Şövalyelerin oluşturdukları haçlı ittifakıyla, 2. Cihan harbinin faşist anlayışıyla yeniden arz-ı endam eden Küresel Eşkıyaların, tahrik ve tertiplerindeki tuzaklara düşmeden, varlığımızı adadığımız, aziz milletimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın, Türk Dünyasının, İslam âleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Kandillerini tebrik ederken, Üç ayların ve Regaip gecesinin; her birimizin günahlarının affına, birlik ve beraberliğimizin daim olmasına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.