Gazi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı istiklal mücadelesi, tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden tekrar doğuşu, hürriyet ve istiklali ile yarınlara yürüyüşüdür.
Zulme uğrayan, vatanı işgal edilen ve davasında haklı bir milletin, İstiklalimiz ve istikbalimiz yolunda atılan bu büyük adım, aziz milletimiz, vatan ve bayrak sevgisini, özgür yaşama kararlılığını tüm dünyaya ilan ederken, Cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan süreç, her türlü zulme karşı başkaldırımız, necip milletimizin gurur kaynağı olduğu kadar, dünyadaki tüm ezilmiş ve işgale uğramış milletlere de örnek olmuştur.
Küresel eşkıyaların hedefinde, tahrik ve tertibinde yaşadıklarımız, Türk-İslam alemine yönelen zulüm artan boyutları devam ederken, çıkarlarını müstevlilerin emelleri ile tevhid edenlerin de yarınlarımız için yarattığı riskleri de göz önüne aldığımızda; 19 Mayıs Bayramında; salt kutlama yapmanın ötesine geçerek, istikbalimizin teminatı gördüğümüz gençlerimizi yarınlara hazırlamanın, yaşadıkları sorunları aşmalarına, kendilerini gerçekleştirmeleri yönünde doğru modeller, kılavuzlar bulmanın yol haritalarını oluşturmak gerektiğinin sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz.
Bu büyük zaferin kazanımlarını yarınlara taşımak açısından; ecdadın ağır bedellerle sağladığı, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu merkezinde, tüm kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız. Bu yöndeki azim ve kararlılığımız, ülkemizi daha müreffeh kılacak, geleceğe umutla bakmamızı sağlayacaktır…
19 Mayıs 1919’da tutuşturulan meşale, milletimizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma mücadelemizde hepimize sönmeyen bir meşale olarak, yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.
Bu günün; 19 Mayıs’ın, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, Cumhuriyeti emanet ettiğimiz gençlerimize ecdadın, duyduğu o büyük güvenin önemli bir göstergesidir.
Ecdadın gençlerimize duyduğu bu büyük güvenin yarınlara taşınması mesuliyetimiz dahilinde;
Günümüzde hayatı video gibi gören bu nesil yetiştiği gerçeğinin yarattığı risklere,
Kendini hazzın tatmini ekseninde yaşamaya odaklı gören, iş ve para eksenli konumlama yönünde güdülenen bireylerin, istikbal ve istiklal mücadele sürecinin gereklerine hazır olmama durumlarına,
Çıkar eksenli yetişen bireylerin; kendilerinden istenen ve toplumsal beklentilere dönük iş ve işlem sürecinde büyük maddi beklenti içine gireceği, çalıştığı kurumdan maddi-manevi bir takdir alamadığında, bir süre sonra tükenmişlik sendromu yaşamamaları risklerine,
Ecdadın emanetini yarınlara; 2023, 2071, 2453 ve sonrasına taşacak olan güçlü ve dirayetli gençler yetiştirmemiz gerektiğinin mesuliyetimiz olduğuna dikkat çekeriz…
Bu risklerin farkındalığında;
Çocuklarımızı, sadece sınavlara değil, hayata hazırlamak gerektiğini göz adı etmemeliyiz.
Çocuklarımızla sadece refahımızı değil, yaşadığımız hayatımızı, bütün gerçekleriyle paylaşmalıyız.
Onları sadece akademik bilgi yönüyle değil, duygusal zekalarını da aktif kılacak türden sosyal etkinliklerle, yaşadıkları topluma karşı sosyal duyarlılık kazanmaları, refleks tepkilerden uzak, her bir sözün ve davranışın olası sonuçlarını süzebilen, devletin kurum ve kuruluşlarıyla yıpranmaması hassasiyetinin farkındalığına ulaşan ve bu duyarlılığı yaşarken kazanmaları hassasiyeti dahilinde yetiştirmeye özen göstermeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerimizle; şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına;
104. yıldönümünde aziz milletimizin ve istikbalimizin teminatı olan gençliğimizin “19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nı” en içten duygularla kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şerefli dava arkadaşlarını, “Vatan Sevgisi İmandandır” diyerek, coğrafyayı vatan kılmak, vatanı savunarak cennete ulaşmaya yönelen, bu yolda canını bir an dahi düşünmeden feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle yâd ediyoruz.