Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği 15 Temmuz Kahramanlarından Metin DOĞAN’ı Elazığ’da Gençlerle Buluşturdu…
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı Metin AKGÜN;
15 Temmuz’da darbe girişimi, önce vatan diyerek, nefisini feda noktasında gözünü kırpmayan kahramanlardan, İstanbul Atatürk Hava Limanında tankların önüne çıkan, onlara dur diyen, tankları durdurma yönünde, gözünü kırpmadan bedenini paletlerin altına atan, daha sonra kendisine bu an sorulduğunda, bugün olsa aynı şeyi yine, gözümü kırpmadan yaparım diyen, halen Tıp Öğrenciliğine devam eden Metin DOĞAN’ı, istikbalimizin teminatı olan gençleri, doğru modelle tanıştırmak, bizi biz kılan Milli ve Manevi değerlerimiz merkezinde bir sohbette, gençlere salt akademik öğrenmenin yetmeyeceği öngörüsüyle, yarına daha bir hazır olmanın temel kriterlerinin paylaşımına yönelik İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak faaliyetlerini “nefse Değil, Nesle Hizmete Adanmış Bir Ömrü yaşama Mesuliyetleri” dahlinde gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Elazığ Öğretmen Sıdıka Avar Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen programda;
15 Temmuz Kahramanlarından Metin DOĞAN, paylaşımına, öğrencilik dönemlerinden kesitlerle, kendi şahsiyetinin temel değerlerini, bu özelliğinin oturmasında Yunus Emre Teknik Ve Endüstri meslek Lisesindeki anıları, bu süreçte Eğitimde Kaliteyi geliştirme Derneği Başkanı Metin AKGÜN ile olan münasebetine dikkat çekerek devam ederken, Tıp Fakültesini kazanmasındaki serüvene, çalışma performansıyla öğrencilerin çalışma azminin yaşadıkları toplum, aziz milletimiz, devletimiz için mesuliyetimiz olduğuna dikkat çekerken, başarının özgüven ve sistemli çalışmada gizli olduğunu vurgu yaptı.
Salt akademik öğrenmenin yetmeyeceğini, şahsiyetli bireyin, inancı doğrultusunda, bizi biz kılan Milli ve manevi değerlerle barışık olma, bu değerle için gereken özverinin yaşanmasındaki mesuliyeti, 15 Temmuz gecesi kendi yaşadıkları merkezinde anlatırken, olay anını anlatarak, “Ben aslında herkesin yapabileceği bir şeyi yaptım. Beni ön plana çıkaran, nasıl gidebilirim arayışı sırasında; “bir motosikletçi arkadaşın beni Allah Rızası için hava limanına götürebilir misin? Talebime karşı olumlu cevabıyla, “götüreyim” demesiyle hızlı hareket etmem, tıkalı yolda daha seri ulaşmam, bana imkan sağladı. O an gördüklerim karşısında, haksızlığa boyun eğmeyen yönümden, tankın önüne çıktım. O an, yarını düşünmeden, o tanka karşı durdum...
“Ben Türk askeriyim, siz kimin askerisiniz “ diye bağırmaya başladım. Tank durdu ve ben bağırmayı sürdürdüm. Sağ tarafımda yerde ellerinde silahlarıyla duran, sol tarafımdan kamyonun içerisinde olan askerler vardı. Bağırmaya devam ettim. Sonra tank hareket etmeye başladı. Bir an, gelişmeler karşısında tankın önüne yattım, bedenimi, başımı, gövdemi paletlerin altına koydum. “hareket halindeki bir tankın önüne yattım, tankı durduracaklarını hiç düşünmedim ve o tankın altında kesinlikle ezileceğimi düşünüyordum. Önüne yattıktan sonra, o tank tam beni ezmek üzereyken, son anda durdu.
O tankın duruş anında, paletlerinin bedenime temasını hissederken, “O tankın beni ezmeden durması, o askerin, kendisine dönük tehdide, kendisine doğrultulan silaha rağmen o tankı durdurması, Allah’ın takdiridir. Bugün yaşıyorsam, Allah’ın bana verdiği bir vazife olduğuna inanıyorum. O nedenle de sizler gibi kardeşlerime konuşarak, başka ülke, başka vatan olmadığı, bayrak sevgisinin, vatan sevgisinin imandan olduğunu, bizi biz kılan değerlerin mana derinliğini, imani hassasiyetimizi kulaktan dolma değil de, bizzat Kur’an-ı Kerimi okuyarak, bize verdiği mesajları anlama ve algılamaya çalışarak, yarına hazırlanmamız gerektiği hususlarına dikkat çekmek olduğu inancıyla hayatımın devamına odaklı yaşıyorum." Dedi.