İYİ PARTİ GRUBU ADINA TUBA VURAL ÇOKAR (Antalya) - Günümüzde sağlık personeli yetiştiren üniversitelerde birçok bölüm açılarak mezun işsizler ordusu yaratılmıştır. Sağlık elemanlarının istihdamında bugün çok büyük problemler yaşanmaktadır. Örneğin, fizyoterapist, patolog, paramedikler, radyoloji teknikerleri, ameliyathane teknikerleri ve bu bölümler gibi onlarcası. Bu sağlık elemanlarına iş sahası sağlamak, sağlık hizmetlerinin standartlarının ve kalitesinin yükselmesine yol açacaktır.
İstihdamı yetersiz, ağır iş yükü altında ezilen birçok sağlık elemanı arkadaşımız ülkenin her bölgesinden şahsıma ulaşarak sorunlarını dile getirmişlerdir. Ben de toplamda 27 bin kadro açılan, 470 bin civarındaki bu mezun arkadaşlarımızın sorunlarını doktor bir milletvekili olarak bu yüce Mecliste dile getirmek için kendilerine söz vermiş bulunmaktayım.
Mezun fizyoterapist sayısı yüzde 300’den fazla artış göstermiştir. Günümüzde 25.420 fizyoterapi mezunu vardır. 2012 yılından itibaren toplamda 1.334 fizyoterapist atanmıştır. 25 bin mezundan 1.334’ü atanıyor. Son zamanlarda mezun sayılarında hızlı bir artış gözlenen fizyoterapistler atama sayılarından huzursuzdur. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı 700 yaşlı ve engelli bakım merkezinde 166 fizyoterapist çalışanın bulunması her 300 kişiye 1 fizyoterapist olarak hesaplanmaktadır. Ayrıca birçok hastanede fizyoterapi randevuları altı ay sonrasına verilmektedir.
Meclis araştırması önergesi verdiğim perfüzyon teknikerlerinin de istihdam ve kadro sorunları bulunmaktadır. Kalp ve damar cerrahisi yardımcı hizmetlerinde yetkin bu arkadaşlarımıza 2012 senesinde Sağlık Bakanlığı bir kereye mahsus yetkilendirme sertifikasyon programı uygulamış ve meslek tanımına “yetki sertifikası” ibaresi eklemiştir. Hâlen devlet üniversiteleri ve özel üniversitelerde öğrenim gören ve bu bölüme daha sonraki yıllarda kayıt yaptıracak olan öğrencilerin diplomaları Sağlık Bakanlığı tarafından şimdiden işlevsiz sayılmaktadır. Bunun yanı sıra, perfüzyon teknikeri bölümü dışında iki yıllık ön lisans eğitimi gören 37 bölüme tanınan hakların birçoğu bu arkadaşlarımıza verilmemekte, sertifika sahibi olma şartı uygulanmakta, sertifika alabilecekleri herhangi bir kapı da maalesef ki gösterilememektedir. Bu yıl yalnızca 53 kadro açılan, ön lisans eğitimleriyle yetkin bir şekilde yetişen perfüzyon teknikerlerinin karşılarında duran tüm engellerin ortadan kaldırılmasını talep etmekteyiz.
Bir başka grup olarak 2018 yılında yalnızca 1.160 kadro verilen, 50 bin atama bekleyeni bulunan ilk ve acil yardım bölümü mezunları vardır. İşin ilginci, ilk ve acil yardım (paramedik) bölümü 2016 ve 2017 yılında ön lisansta en çok tercih edilen bölümler arasındadır. Kritik durumlarda hastaya ya da yaralıya ilk müdahalede bulunan profesyonel sağlık uzmanı olarak görev yapan paramedik sağlık teknikerlerinin yirmi dört saat zor şartlarda çalışmalarına rağmen aldıkları maaşın düşük olduğunu ve yıpranma payından yararlanmadıklarını da belirtmek istiyorum.
Patoloji laboratuvarında insan doku ve vücut sıvılarının mikroskobik incelemeye hazır hâle getirilmesini sağlayan patoloji teknikerlerinin de sorunları bulunmaktadır. Patoloji bölümünden mezun 10 binin üzerinde arkadaşımız vardır fakat 2018 yılında açılan kadro sayısı sadece 56’dır. 22 Mayıs 2014 tarihli sağlık meslek grupları görev tanımlarının yapıldığı düzenlemedeki görev tanımının sadece patoloji ve laboratuvar teknikleri için yapılması gerekmektedir. Çünkü görev tanımı sorunu nedeniyle patoloji laboratuvarında farklı alanlardan personellerin çalıştırılmasından dolayı patoloji bölümünün istihdam alanı daralmaktadır.
Diğer bir mağdur grup ise odyometristlerdir. Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri odyometri bölümü için sertifikalı eğitimler düzenlemektedir. Hemşire arkadaşlarımıza ek bir eğitim vererek sertifikasyonla odyometristlere ait olan meslek yaptırılmaktadır. Arkadaşlarımızın kendi alanlarında uzmanlaşmış oldukları bilinmektedir. Nasıl ki odyometristlerin iki üç günlük bir eğitim alarak diğer sağlık görevlilerinin işlerini yapamayacağı bilinmekteyse aynı şekilde odyometristlerin görevlerinin de başka bir grup tarafından kısa süreli bir eğitimle yaptırılmaya çalışılması sağlıklı bir sonuç doğurmayacak, testlerin güvenilirliğini tehlikeye sokacaktır. 2018 yılında 190 kadro verilen eğitimli odyometristlerin mezun sayısındaki artış alımların az olması ve yanlış istihdam politikaları sonucunda oluşan mağduriyetlerin giderilmesi acilen gerekmektedir.
Sağlık personelleri arasında unutulmuş olan ve belki de adını ilk kez duyduğumuz evde hasta bakım teknikerlerinden de bahsetmek istiyorum. Ülkemizde bedensel faaliyetlerini yerine getiremeyen, zaruri ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan ve dolayısıyla başkalarının yardımına ve bakımına sürekli muhtaç olan insanların barınabileceği ve gerekli bakım hizmetleri alabileceği rehabilitasyon merkezleri oldukça yetersizdir. Bununla beraber, bu merkezlerde çalışması için yetiştirilen evde hasta bakımı bölümü öğrencileri mezuniyet sonrası görev tanımındaki tıbbi müdahale yetkisi yetersizliğinden dolayı özel sektör dâhil hiçbir yerde istihdam edilememektedir.
27 Şubatta yayımlanan yönetmeliğe göre, evde hasta bakımı teknikerleri evde sağlık birimlerinde yer almalıdır. İlk mezunların atanmasından sonra bölümün önü görev tanımından dolayı kapatılmıştır. Her yıl mezun veren geleceğin sağlık elçileri hakları olan görev tanımını almalıdırlar. Avrupa standartlarında bir bölüm olan ve pilot uygulaması kabul edilen, evde sağlık hizmeti ülkemizde ilerlemeli ve hak ettiği değeri almalıdır.
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, sağlık personelimizin iş yükünü azaltmak ve hastamıza, hastalarımıza daha kaliteli sağlık hizmeti vermek adına önümüzdeki aylarda yapılacak olan bir atamadan bahsetti. Acil tıp teknikerleri, veri hazırlama işletmenliği, ambulans şoförlüğü gibi alanlarda 6.500 kişilik atama yapacağını ve 2019 yılında pratisyen hekim, uzman hekim, diş hekimi, eczacı olmak üzere 25 bin sağlık personelinin atamasını gerçekleştireceğini açıkladı.
Konuşmalarımızda bahsettiğimiz atama sorunlarının özneleri olan arkadaşlarımızın bu listede adlarının geçmiyor olması bizleri haklı çıkartmaktadır. Sağlık Bakanlığı, araç ve bina giderlerine son üç yılda toplam 823 milyon civarı kaynak ayırmışsa sağlık personelinin de “Kaynak yok.” bahanesiyle atama yapılmama şansı bulunmamaktadır. Bu arkadaşlarımızın sorunlarına kendi evlatlarınız gibi dertlenmenizi sizden talep ederek sözlerime son veriyor ve sağlıktan büyük zenginlik yok diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kamubiz.com ÖZEL /ANKARA