Her zaman her konuda bilgi sahibi olmak önemlidir. Konu ile ilgili istihbarat bilgisi toplamak ise ayrı bir keyiftir. Burada önemli olan bilginin gerçekliğidir. Bu köşe yazımda Karadeniz Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili bilinmesi gereken bir konuya açıklık getirmek istiyorum.
Bilindiği üzere Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Akgül vekaleten yürütmüş olduğu göreve asaleten atandı. Bazı kesimler tarafından bu rahatsızlık verici bir durum oluştursa da aslında işin özüne inecek olursak yerinde bir karardı.
Zira daha önce gerek medyada gerekse siyasilerin gündeminde Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü her zaman bir numaraydı. Bitmeyen haberler, bitmeyen yorumlar ve bitmeyen iddialar…
Harun Akgül geldikten sonra farkında mısınız bilmiyorum, ortalık sakinleşti. Bu yazımda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü Süleyman Adıyaman’ın Kozlu sürecini anlatmak istiyorum.
Bazı medya kuruluşlarında kendisinin Kozlu’ya sürüldüğü iddiası ile ve Kozlu’da bir türlü göreve başlamamak için rapor aldığı söylemleri vardı.
Evet bir soruşturma süreci vardı ve bu süreci raporlu hakkıyla kullanan Süleyman Adıyaman haklı olduğu bir konuda haksızlığa uğradığını düşündüğü için bir savaşın içerisine girmişti.
Peki neydi bu savaş?
Şube Müdürü Süleyman Adıyaman taşımalı eğitim ihalelerinden de sorumlu şube müdürüdür. Geçtiğimiz yıllarda taşımalı eğitim ihalesinde %1 fiyat kırılmıştı. Yaklaşık 33 milyon liralık bir ihalede sadece 300.000 TL civarı indirim yapılmıştı.
Yeni Milli Eğitim Müdürünün ataması ve Şube Müdürünün Süleyman Adıyaman’ın taşımalı eğitimlerden sorumlu şube müdürü olmasının ardından bu yıl yapılan ihalede %18 fiyat kırıldı. 9,5 milyon TL devletin kasasında kaldı. Yani Süleyman Adıyaman ve Milli Eğitim Müdürü birilerinin musluklarını kapattı.
Bu durum peşinden neyi getirdi.
6 yıl İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğü görevi yapan Süleyman Adıyaman 3 İl Müdürü değiştirmesine rağmen orada emlak ve benzeri ihalelerden sorumlu şube müdürlüğü görevini yürüttü. Bu kadar bilgi sahibi ve temiz çalışan birini bir şekilde yemek lazımdı. Bu adama para üzerinden gidilemezdi. “kurum huzuru bozmak” adı altında ikili tartışma sonrası olayın üzerinden 2 ay geçmesine rağmen birileri şikayet dilekçesi yazdı.
Bakanlıkta iki tane müfettişini görevlendirdi. Yapılan inceleme neticesinde Süleyman Adıyaman’ın “kurum huzuru bozmaktan” tayini Kozlu ilçesine yapıldı.
Ne kadar komik bir durum değil mi?
Sırf devleti zarara uğratmadığı için kendisi Kozlu ilçesine sürüldü. Ama bazı memurlar gibi yılmadı mücadele etti.
Davasını açtı. Zonguldak İdare Mahkemesi Adıyaman’a haklı buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bakanlık duruma itiraz etti. Ancak üst mahkemede Adıyaman’a haklı bularak konuyu esastan dahi görüşerek Süleyman Adıyaman’ın haklılığını tescilledi.
Peki burada suçlu yapılanlara göz yummayan Harun Akgül mü, Süleyman Adıyaman mı yoksa muslukları kapananlar mı?
gercekeregli.com