Bilindiği üzere Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki usta öğreticiler kadrolu çalıştırılmamaktadır. Usta öğreticiler tam gün çalışmalarına rağmen prim ödenekleri saat bazında hesaplanmaktadır. Özlük haklarına yönelik güvenceli çalışma talepleri bulunan Usta öğreticiler ayrıca işsizlik ödeneğinden de faydalanmak istiyor.
Mesleki giderleri kendileri tarafından karşılanan, aylık 8 ila 11 bin TL ücretle çalışan, güvenlik soruşturması sonucunda istihdam edilen usta öğreticiler kısmi süreli, geçici, güvencesiz ve sözleşmeye tabi çalıştırılmakta, sosyal güvenlik haklarından en az düzeyde yararlandırılmaktadır. Kadrolu usta
öğreticiler 657 sayılı kanunun tanıdığı tüm haklardan yararlanır iken kadrosuz çalışan usta öğreticilerin hiçbir hakka sahip olmaması, aynı hizmeti gören kamu görevlileri arasında hizmet karşılık biçimleri bakımından farklılıklar oluşturarak eşitsizliğe neden olmaktadır. Yarı yıl ve diğer tatil dönemlerinde hiç ödenmeyen sosyal güvenlik primleri usta öğreticilere, çalıştıkları dönemde dahi tam zamanlı ödenmemektedir. Hafta içi veya hafta sonları da tam zamanlı 8-9 saat ders veren ancak çalışma süreleri saat üzerinden hesaplanan usta öğreticilerin prim gün sayıları dolmadığı için yıllarca çalışsalar bile emekli olma ihtimalleri düşük kalmaktadır.
Kadrosuz usta öğreticiler, 20-25 yıl çalışmalarına rağmen kıdem tazminatı alamadığı gibi kurs onayları yenilenmezse işsiz kalmakta, işsizlik sigortasından faydalanamamaktadır. Hatta bir bakımdan emek sömürüsüne maruz kalan usta öğreticilerinin bir kısmının sağlık hakkından tam
yararlanabilmesi, ilave prim yatırılması şartına bağlanmıştır. Sayıları yaklaşık 100 bin olduğu ifade edilen kadrosuz usta öğreticilerden emekli olmak
isteyenlere getirilen borçlandırma yöntemi birçok usta öğretici için geçerli koşullar sağlanmadığından çoğunlukla yararlanamamaktadırlar. Usta öğreticiler kamu hizmeti vermelerine rağmen kamu emekçilerinin haklarına sahip olmaması iş barışına aykırı olduğu gibi iş hayatında var olan eşitsizliği de daha da derinleştirmektedir.