Sendikalar, taleplerinin ağırlık merkezini üyelerinin yoğunluğu oluşturmalıdır. Çeşitli çıkar beklentileri nedeniyle, asıl tabanlarını ihmal ederek, başka gruplara yaranmaya çalışamamalıdır.
Toplu iş sözleşmelerinde öne sürülecek talepler işyeri temsilcileriyle şekillendirilmelidir. Görüşme süreçleri açık olmalı, işçiler görüşmeler hakkında tam bilgilendirilmelidir. İşçiler toplu sözleşme maddelerinin son haline onay vermesinden sonra gerçekleştirilmelidir.
Sendikacı işçi önderi olmalıdır. Temsil ettiği işçilerin çıkarları için mücadele etmelidir.
Sendika delegelerinin seçimi, şeffaf ve adil şartlarda yapılmalıdır. Herkese ulaşan seçim duyuruları ile, katılımın yüksekliği aranmalıdır. Kapalı kapılar arkasında, kimselere haber verilmeden, önceden hazırlanmış listelerle seçime gidilmemelidir.
Sendikacı, sendikacılığı bir kazanç kapısı, bir meslek olarak görmemelidir.
Sendikacı önyargılardan uzak, eleştiriye açık olmalı, tabanın sesine kulak verebilmeli, hatalarını kabul edebilmelidir. Ve başarısız olduğunda çekip gitmeyi bilmelidir.
Sendikacılığı, kendi çevresine menfaat temin etmekten öteye götüremeyen, dar görüşlü ve bencil kişilere görev verilmemelidir.
Sendikacı öngörülü olmalıdır. İşçileri bekleyen tehlikeleri önceden görebilmeli ve ona göre mücadele yolları geliştirebilmelidir.
Sendika yöneticileri ulaşılabilir, erişilebilir ve konuşulabilir olmalıdır. Sendika yöneticiliğine soyunan insanların; daha anlayışlı olmaları, övgülerin yanı sıra eleştirileri de olgunlukla kaldırabilen kişiler olmalı.
Anlık olaylar karşısında, bocalamadan yasal mevzuat bilgisi ile anında çözüm üretebilmelidir. Bu anlamda iyi bir sendikacı yasal mevzuata hakim olmalıdır.
Sendikacı kuşkusuz kendi işkolundaki işçilerin sorunlarını ve çalışma koşullarını çok iyi bilmelidir.
Sendikacılar, sendikacılığı bir sıçrama tahtası olarak görmemelidir. Sendikacı güncel olayları takip edebilmelidir.
Sendika yetkililerine ve sendika üyelerine her konuda adalet ve samimiyet üzere olmalarını temenli ederim.
Taşkın ÇULCU / Guneydoguguncel.com