Ali Yalçın ” İnatla değil, inançla” demiş. Nasıl bir inanç bu? İnanç mı, başka bir şey mi? Bu mevzu araştırılması gereken bir konu. Üzerinde sayısız tez çalışmaları yapılabilir. Toplumun şikayet ettiği, memnun olmadığı bir düzene hizmet etmesinin altında yatan nedenler nelerdir, çözümleri nelerdir? Kangrene dönüşmüş bu toplumsal hastalığı tedavi etmek için akademisyenlerin, psikologların, sosyologların üzerinde çalışması gereken bir meseledir bu!
Hem memuru masada sattınız diye sızlanıp hem de satana imza atıp, üye sayısını artırmak ne demektir? Üye olmak, yapılan yanlışlara ortak olmak değil midir! Yanlış yapanlara destek vermek, CELLADINA AŞIK OLMAK değil midir!
Toplu görüşmelerde;2,5’larla, 3,5’larla tarihe geçmiş bir sendikaya imza atıp vekalet vermek CELLADINA AŞIK OLMAK, değil midir memur kardeşim!
Memuru temsil etmeyen, memuru enflasyona ezdiren bir düzenin değirmenine su taşımak değil midir, CELLADINA AŞIK OLMAK!
Memurlar celladına aşık olmaya devam ettikçe; BUÇUKLARIN EFENDİSİ filmi de devam eder.
Memur da kaybetmeye devam eder. Bu filmin sonunu yazacak olanlar, memurun ta kendisidir. Memurun sağ duyusudur.
Kadriye Demirel
Eğitimci Yazar