Sayın Bakanım, söz konusu staja başlama tarihinde ilk işe girişte sigorta girişlerimiz yapılmış olup o dönemlerde öğretmenlerimiz ilerde bu başlangıcın faydasını göreceksiniz demişlerdir. Fakat ilerleyen dönemlerde dönemin hükümetlerince çıkarılmış olan yasalar ile SSK giriş tarihlerimiz yatırılan primlerin sadece meslek hastalıkları, iş kazalarini karşılayacak kısa vadeli koldan yatırılması ve yaşımızın 18 yaş altı olmasından dolayı emeklilikte sigorta başlangıcına sayılması engellenmistir.
Sayın Bakanım, fakat bizler öğrencilik zamanımızda 18 yaş altı yani çocuk işçi genç işçi kapsamında olduğumuz halde sanayilerde, fabrika,atölye ve ilgili diğer isletmelerde hafta sonu tatilleri, yarı yıl tatilleri ve yaz tatillerinde fiili olarak çalışmış hem mesleğimizi öğrenmek hemde ekonomiye katkıda bulunmak ve iş piyasasında istihdamın sağlanmasında önemli bir rol icra etmiş bulunmaktayız.
Vermiş ve halen vermekte olduğumuz bu emeklerimizin karşılığında yapılmış olan sigorta girişlerimizin emeklilik hesabında başlangıca sayılmasını talep etmekteyiz. Çünkü o dönemlerde düz liselerde eğitim alan arkadaşlarımız dışarıda günlerini gün edip, üniversite sınavlarına hazırlanırken bizler kademeli olarak azalan hem derslerimiz hemde ders saatlerinin yetersizliğinden dolayı üniverste sınavlarında birçoğumuzun başarı sağlayamamış ve eğitimlerimizi yarıda bırakmak zorunda kaldık.
31.05.2006 Yılı 5510 sayılı kanunun 41.maddesinde doktorlar ve avukatlar da zorunlu staj dönemi hiçbir fiili çalışmaya bağlı olmasa da staj günleri emeklilik hesabına dahil edilmektedir. Ayrıca geçmişten beri süregelen askerlik borçlanması, kadınlarda doğum borçlanması, yurt dışında öğrenci değişimi ile staj yapan öğrencilerin ve yine yurt dışında yaşayan ve staj yapanların staj başlangıçları Türkiye'de başlangıç esas alınmakla beraber bir diğer hususta yurt dışında yaşayan ev hanımları ülkemizde prim borçlanması yoluyla emekli olmalarının önünün açılması gibi bir çok uygulama bulunmaktadır.
İş bu halde hiç çalışması olmayan kişilere kanunen borçlanma imkanı verilirken fiili çalıştığı halde girişlerin sayılmaması eşitlik ve adelet ilkelerine aykırı bir durum hasıl olmakla birlikte bizler prim borçlanması hakkının sigortalı sigortasıslar yani biz staj sigortası mağdurlarına da tanınmasını talep etmekteyiz. 1987 yılında Turgut Özal hükümeti zamanında TBMM’den geçen bir yasayla isteyenlere çıraklık ve meslek lisesi staj süresini tıpkı askerlik borçlanması gibi borçlanabilmişlerdi. Bu hak yine verilmelidir. Zira, binlerce stajyer ve çırak o yılları borçlanıp primlerini kendi ceplerinden ödeyip, emeklilik başlangıcı saydırmak için can atıyoruz .Yapılacak olan prim borçlanması ile şu anki mevcut sayıları 1,5 milyonu bulan mağdur sayısının sorunu çözülmekle birlikte ödeyeceğimiz primlerle ülke bütçesine de gerekli katkıyı sağlamış olacağız.
Sayın Bakanım, arz etmek istediğimiz bir diğer hususta borçlanma yoluyla staj başlangıçlarımiz verildiği takdirde erken emeklilik yolunun açılacağı ve bütçenin aktüeryal dengesini bozacağımız algısı bulunmaktadır. Fakat unutulmamalıdır ki bizler çıkarılmış olan kanunlar ile hem staj sigortamızın sayılmaması hemde emeklilik yaşının kademeli yükselmesi ile ikinci bir mağduriyet yaşamaktayız. Şunu belirtmek isterim ki söz konusu bu hak tanınsa dahi bizler en erken 50'li yaşlarda emekliliğe hak kazanmaktayız. Hali hazırda emekliliğe hak kazanacak arkadaşlarımızın sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek durumdadır.
Bir diğer hususta şu anki mevcut piyasada kalifiye eleman istihdamında yaşanan sorunlar bu hakkın tanınması ile çocuklarımızın meslek liselerine özendirilmesi, hem meslek sahibi olması hemde iş piyasası kalifiye eleman istihdamında katkıda bulunması açısından katkı sağlayacaktır görüşünde olduğumuzu belirtmek te fayda bulunmaktadır.
Bizler yani staj sigortası mağdurları muhalefet partilerinin de bu hususta vermiş oldukları desteği, yapmış oldukları kanun teklifi çalışmalarını yakından takip etmekle beraber bu konuyu sürekli gündem de tutmalarını saygı ve takdirle takip etmekteyiz. Fakat söz konusu bu hakkın tanınması hakkında şu an hükümet yetkililerimizin kulak tıkaması ve görmezden gelinmemizi ise büyük bir şaşkınlık ile izlemekteyiz.
Sayın Bakanım, bizler bu sorunun çözülmesi noktasında hükümetimizin yetkililerinin sesimizi duymalarını ve sorunun en makul biçimde çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle de bu sorunun giderilmesi noktasında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN beyefendiye sonuna kadar güvenmekteyiz. Bizler elimizden alınan hakkımızı istemekten başka bir uğraş içerisinde değiliz. Ve bunu yaparken de bütçeye yük olmamak için borçlanma yoluyla katkıda bulunmak istiyoruz. Ve yine bir gün sesimizin duyulacağı bu sorunun giderileceği ümidiyle çalışmalarımıza devam edeceğimizi beyan ederiz. Saygılarımla
Selim Karip / Kamubiz.com ÖZEL