Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tarafların kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceledi.
Dosyanın Yargıtay tarafından bozularak gönderildiği ilk derece mahkemesince sanığın değişik tarihlerde her bir mağdureye yönelik cinsel istismar eylemlerinin müstakilen açıklanıp, buna göre yapılacak vasıflandırmaya istinaden gerekçeli hükümler kurulmasının zorunlu olduğuna dikkati çeken Daire, mahkemenin gerekçeli hükümler kurulması zorunluyken bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunulmayıp sanık ile mağdurelerin aşamalardaki ifadelerine atıfta bulunmak suretiyle esasa ilişkin kabul yapılmaksızın gerekçesiz hükümler kurulmasını kanuna aykırı görerek kararın bozulmasına hükmetti.
- Olay ve dava süreci
Menderes ilçesinde 17 Mayıs 2014'te jandarmaya telefonla ulaşan kişi, öğretmenlik ve vekil müdürlük yapan A.Ş'nin, bazı kız öğrencilerine cinsel içerikli film izlettiğini ve çocuklara karşı cinsel istismar suçunu işlediğini öne sürmüştü.
Yürütülen soruşturma kapsamında yaşları 6 ile 11 arasında değişen öğrencilerin psikolog eşliğinde ifadeleri alınmıştı.
İlçede 20 yıldır öğretmenlik yaptığı belirtilen A.Ş, suçlamaları reddetmesine rağmen tutuklanmış ve 102 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.
Yargılama sürecinde tahliye edilen sanık, yeniden tutuklanmıştı.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Temmuz 2017'de sanığa "cinsel istismar", "sarkıntılık" ve "müstehcenlik" suçlarından 79 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.
İstinaf incelemesinde karar hukuka uygun bulunmuş, Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise "çocuğun cinsel istismarı" yönünden verilen kararı bozmuştu. Yargıtayın kararı bozmasının ardından tekrar yerel mahkemeye gelen dosyada yapılan yargılamada sanık yine aynı cezaya çarptırılmıştı.
Sanığa bir mağdura karşı "sarkıntılık" ve birden fazla mağdura yönelik "müstehcenlik" suçlarından verilen 7 yıl 6 aylık ceza kesinleşmişti.
AA