Maarif-Sen olarak kurulduğumuz günden bu yana "Aynı mesleği icra eden insanlara farklı statü ve özlük hakları verilmesi adaletsizliktir!" diyor ve "kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen" ayrımına karşı çıkıyoruz. (http://www.maarifsen.org/?Syf=18&Hbr=1066956) Bu tasnifin; aynı işi yapan öğretmenler arasında birçok konuda adil ve insani olmayan farklı uygulamalara sebep olduğunu, aynı işi yapan insanların aynı statüye ve eşit haklara sahip olması gerektiğini her fırsatta vurguluyoruz. Ayrıca; öğretmen ihtiyacımızdan kat be kat fazla atama bekleyen muallim ordusu varken, öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler ile karşılamanın emek sömürüsünden başka bir şey olmadığını sürekli dile getiriyoruz.
Bu konuda en çok mağdur olan şüphesiz maarif ordusunun gönüllü erleri olan ücretli öğretmenlerdir. Her idari tatilde ücretleri kesilen, derse hazırlık ücretlerini, sosyal kulüp görev ücretlerini ve nöbet ücretlerini alamayanlar ücretli öğretmenlerdir. Girilen ders karşılığı ücret ödenen ve bir aylık maaşları asgari ücretin bile altında kalan ücretli öğretmenlerdir. Eğer ücret karşılığı çalıştırmak bir zorunluluk ise; çalışma koşulları ve özlük hakları, insani ve vicdani olmalıdır. Adaletli olan budur!
Şurası bir gerçek ki; ücretli olarak nitelendirilen maarif ordusunun gönüllü erlerinin aldıkları ücret; ücret değildir, ücretimsidir! Bir de bunun üstüne idari izinlerde kazançlarının buharlaşması da hak değildir!
Öğretmenlik mesleği sadece okulda icra edilen bir meslek değildir. Örneğin; zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde; ücretli öğretmenlerimiz de dahil olmak üzere bütün öğretmenlerimiz EBA (Eğitim Bilişim Ağı) üzerinden uzaktan eğitim verebilmek için özverili bir çalışma yürütmektedirler. Ancak yürütmüş oldukları bu çalışmanın karşılığını, mevcut mevzuat nedeniyle ücretli öğretmenlerimiz mevcut durumda maalesef alamayacaklardır.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK'un; "Ücretli Öğretmenlerin maaş durumlarıyla ilgili mevcut mevzuat, ücretli öğretmenlik girilen ders karşılığı verilen durumdur. Şu anki mevzuat durumunda bunu yapmamız mümkün gözükmüyor. Ülke olağanüstü durumdan geçiyor, istisnai durum söz konusu, bununla ilgili çalışmalar görüşmeler var. Şu an mevzuat geçerli. Bu konuda çalışmaları sürdürüyoruz." ifadelerinden hareketle ücretli öğretmenlerimizin bu süreçte mağdur edilmeyeceğini umut ediyor ve mağdur edilmemelerini talep ediyoruz.
Bu durumun hakkaniyete uygun olarak düzeltilmesi ücretli öğretmenlerimize de emeklerinin karşılığının verilmesi elzemdir. Aynı işi yapan kişiler arasında ücretlendirmedeki adaletsizlik vicdan sahibi herkesin içini sızlatmaktadır.
Özetle, vekil asıl gibidir! Okullarımızda canla başla çalışan ücretli öğretmenlerimiz de insani ve adil olan ücretlerini alabilmelidirler. Geçen yıl ilgililer tarafından vaad edilen ama geçen zaman içerisinde yerine getirilmeyen "ücretli öğretmen maaşlarının iki katına çıkarılacağı" vaadi bir an önce yerine getirilmelidir. Söz ağızdan bir kere çıkar. Ya sözünüzün gereğini yerine getirin ya da evlatlarımıza yapamayacağınız şeylerin sözünü vermeyin!
Son olarak; bize asıl gerekli olan adalet, hakkaniyet ve empati yapabilme değerlerine sahip olmaktır. Bu değerlere haiz olanlar öğrenmeye ve öğretene verilen değerin içler acısı halini göreceklerdir.
AKİF KETEN
MAARİF-SEN Genel Sekreteri