SAYIN DEVLET BÜYÜKLERİMİZ, MİLLİ EĞİTİM BAKANIMIZ, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANIMIZ VE CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A İTHAFEN
Biz yıllardır sadece ders saat ücreti ile öğretmenlik yapan, emeklilik, sendikal haklar ve hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, her eğitim sezonunda tekrar ücretli olabilmek için aynı evrakları verdiğimiz gibi torpil aramak zorunda kalan, resmi tatillerde ve hastalık durumlarında ücreti kesilen, mazeret izni olmayan ve eğitim sezonu sonunda da kapıya konulan Milli Eğitim bünyesinde çalışan ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER ve Halk Eğitim Merkezlerinde çalışan USTA ÖĞRETİCİLERİZ.
Eğitim kurumlarında asgari ücretin altında çalışan, kadrolu öğretmenin yaptığı her işi yapan, kendi meslektaşları tarafından bile ikinci sınıf muamele gören, yeri geldiğinde öğretmenler odasına alınmayan, hatta angarya ve mobinge maruz kalan ama bunu şikayet edemeyen, şikayet ettiğinde bir sonraki dönemde iş bulamayacağını bilen, varlığı ve yokluğu okul müdürünün ve idarecilerinin iki dudağı arasında olan ÇAĞDAŞ KÖLELERİZ… BİZ BU KAST SİSTEMİNE KARŞIYIZ… Bütün maddi ve manevi zorluklara rağmen, MEVSİMLİK İŞÇİ konumunda çalışan eğitimcileriz. EŞİT İŞE, EŞİT ÜCRET istiyoruz.
Yüksek puanlar almamıza rağmen, mezun fazlalığından ve kontenjan yetersizliğinden kaynaklı olarak atanamayan öğretmenleriz. Sizler de takdir edersiniz ki bir öğretmenin yeterli derecede verimli olabilmesi için asgari bir hayat seviyesine sahip olması ve iş güvencesini hissetmesi gerekir. Bizler, ULUFE istemiyoruz. İnsanca ve onuru ile yaşayacak haklarımızın verilmesini talep ediyoruz.
Her birimiz alanlarında tecrübeli öğretmenler ve usta öğreticileriz. Asgari ücretin altında aldığımız maaşın tatillerde kesilmesi, sigortamızın yarım yatırılması, ailelerimizi geçindirmek için kışları okullarda yazları geçici işlerde çalışmamız bizleri maddi ve manevi olarak çok yıprattı. Devletimiz; atama bekleyen öğretmen adayları arasında, ücretli öğretmenler ve usta öğreticileri ayrı kategorize etmelidir. Zira bizler MEB bünyesinde EK DERS karşılığı çalışan yılların deneyimli eğitmenleriyiz. Yıllardır aynı işi yapan, artık geçici çalışan değil kalıcı eleman olmalıdır. Eğitimin çilesini çeken insanların emeğinin görülüp, öncelik verilmesi ve en kısa zamanda kadro veya sözleşme kategorisine alınmasını istiyoruz. Temennimiz hiç bir mesleğin ücretlisi olmadığı gibi öğretmenliğin de olmamasıdır.
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
BİZİ GÖRMENİZİ İSTİYORUZ… Yok sayılmak istemiyoruz. 80 bin ücretli öğretmen ve 90 bin usta öğreticiyi yok farz eden Milli Eğitim Bakanlığını da İNSAF VE İZANA Davet ediyoruz… Devletin ucuz işçilikle EMEK SÖMÜRÜSÜ yapmasını doğru bulmuyoruz. Devleti, Baba bildik. Onun şefkatini ve bizi sahiplenmesini istiyoruz… Çünkü babalar evlatları arasında ayırım yapmazlar.
Eğitimciliğin bütün şartlarını ziyadesiyle taşıyan, ücretli öğretmenlerin ve usta öğreticilerin kadroya alınması ve iade-i itibar atamasının yapılması en önemli talebimizdir. Devletimizin liyakat esaslı bir yöntemle, bizleri KADRO VEYA SÖZLEŞMELİ statüsüne alarak, görmezden gelmeyeceğine inanıyoruz.
Sesimize kulak vereceğine inandığımız başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza, bize destek veren siz medya mensuplarına, STK ve siyasi parti temsilcilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Siz devlet büyüklerimizin umutlarımızı ve beklentilerimizi karşılayacağını inanıyoruz. Saygılarımızla...
Hatice TEMEL
Tek Çatı Eğitim Derneği