Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, Genel Merkez tarafından öğretmenlerin çalışma hayatını kolaylaştırmak üzere çeşitli eylem planları aldığını söyledi.
“ÖĞRETMEN ARTIK EĞİTİMİN DIŞINDA HER ŞEYİ YAPAN BİR MESLEK DALI HALİNE GELDİ”
Serbest kıyafet, nöbet ücretleri, mesai saatleri dışında verilen bazı görevler, taşımalı eğitim ve özel servis araçlarıyla öğrencilerin taşındığı eğitim kurumlarında servis araçlarıyla ilgili verilen angarya görevlerin yerine getirilmemesi eylem kararları ile ilgili eylem planlarının olduğunu belirten Ören, yaptığı açıklamada şunları ifade etti; “Genel Merkezimiz ve Genel Merkez Yönetim Kurulumuz öğretmenlerin çalışma hayatını kolaylaştırmak üzere bir dizi eylem planlarını yineledi. Bunlardan bir tanesi uzun yıllarca başörtüsü ile beraber gelen serbest kıyafet eylemimiz vardı. Serbest kıyafet eylemimiz tekrar yinelenmiş bulunmakta. İkincisi öğretmenlerin nöbet ücretleri konusudur. Öğretmenler bilindiği gibi nöbet ücreti alıyorlar. Haftada birden fazla nöbet tutmama kararını tekrar yinelemiş durumdalar. Öğretmen arkadaşlarımız bazı okullarda 2 bazı okullarda ise 3 nöbet tutuyorlar ama yasaya göre yalnız 1 nöbet tutma hakları var. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde bu anlamda genel merkezimiz Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazmıştı bunu da eylem kararına dönüştürerek arkasında durmuş olduk. Bundan sonra eğitim çalışanları birden fazla nöbet tutmama hakkına eylemlilikten dolayı sahipler. Üçüncüsü genel merkezimiz mesai saatleri dışında verilen angarya görevleri yapmama eylem kararını tekrar yinelemiştir. Bazı idareciler hafta sonları mesai saatleri dışında öğretmenlere proje, veli ziyaretleri anlamında veya okuldaki birtakım etkinliklerle ilgili olarak hafta sonu ya da mesai saatleri dışında görev verebilmektedirler. Bu gayri yasaldır öğretmenin çalışma hayatıyla ilgili hukuka uygun değildir. Arkadaşlarımız bundan böyle hafta sonlarında ve mesai saatleri dışında kendisine verilen görevleri yapmama hakkına sendikal eylemlilik içerisinde sahiptirler.
Bu eylem kararını da yinelemiş oluyoruz. Dördüncü olarak da taşımalı eğitim ve özel servis araçlarıyla öğrencilerin taşındığı eğitim kurumlarında servis araçlarıyla ilgili verilen angarya görevlerin yerine getirilmemesi eylem kararıdır. Bilindiği üzere öğretmen inşaat yapıyor, muhasebecilik yapıyor, kapıda bekçilik yapıyor. Özellikle filyasyon döneminde öğretmene filyasyon görevleri verildi, maske takılıyor mu takılmıyor mu diye görev verildi. Öğretmen artık eğitimin dışında her şeyi yapan bir meslek dalı haline geldi. Bu anlamda da öğretmene dikta edilen, öğretmene zorla yaptırılan görevlerden bir tanesi de taşımalı eğitim ve özel servis araçlarının kontrolüdür. Arkadaşlarımız bu konuda pek çok zorbalıklarla karşılaşmış durumdalar. Dolayısıyla bunların önüne geçmek adına bundan sonra taşımalı araçları ve özel servis araçlarını kontrol etmeyeceğiz. Devletimiz bunun bir şekilde yolunu alabilir. Biz bunu söylediğimizde özellikle eğitim camiasında ve veliler bazında tepkiler alıyoruz ama öğretmenin başına bir şey geldiğinde arkasında duran kimse yok. Artık öğretmenimiz sahipsiz değildir, öğretmenin bir sahibi vardır o da Türk Eğitim-Sendir. Bundan sonra arkadaşlarımızı aldığımız dört eylem kararının uygulanması noktasında göreve davet ediyorum, başarılı çalışmalar diliyorum. Türk Eğitim-Sen güven kapısıdır üyemiz olmayan arkadaşlarımıza da yol arkadaşlığı teklif ediyorum” dedi.
“MEMUR MAAŞLARI DOLAR BAZINDA YÜZDE 30 DEĞER KAYBETMİŞ”
Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayı hatırlatan Ören, “Bütçe görüşmelerinde konuşan Çalışma Bakanı Sayın Selçuk ‘Memur maaşlarına gelirsek; memur maaşlarında da beşinci dönem toplu sözleşmelerini gerçekleştirmiştik. Bunlarla ve enflasyon farklarıyla birlikte en düşük memur maaşı 4.188 liraya yükselmiş durumda. Bu da 2002 yılı maaşlarına kıyasla, en düşük memur maaşında reelde yüzde 102 bir artış sağlamış olmak demek.’ demiş. Sayın Bakan hatırlamıyor olabilir; 6 Kasım 2002’de 1 Dolar 1,63 TL idi. Şimdi ise 6 Kasım 2020’de 1 Dolar 8,46 TL oldu. Sayın Bakanın ‘reel’ hesabından hareketle;
Dövizdeki bu yüzde 400’lük artış olmasaydı şu an 4.188 TL olan en düşük memur maaşı (2002 kuru üzerinden) 2.569 dolara tekabül edecekti. Reelde ise en düşük devlet memuru maaşı bugün ancak 495 dolara karşılık gelmekte. Velhasıl; Aslında bırakın 2002’yi, toplu sözleşmenin imzalandığı Ağustos 2019’a göre bile dolar bazında yüzde 30 değer kaybetmiş memur maaşları için yapılması gereken, yapılan zam oranlarını günün değişen ekonomik koşullarına göre güncellemektir.” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
inanisgazetesi.com