Toplantıda kürsüye gelen Genel Başkan Talip Geylan, “Türk Eğitim-Sen’i hep büyük kılan bütün yol arkadaşlarımıza minnetlerimi sunuyorum” diyerek sözlerine başladı.
Devletimizin bekasına el uzatanlara karşı yapılan operasyonların sonuna kadar destekçisiyiz.
Ülkemizin terörle mücadelesine değinen Geylan, “İdlib’te 5 şehidimizi dün toprağa verdik. Rabbimden onlara rahmet niyaz ediyorum. Şehit ailelerine ve tüm milletimize sabırlar diliyorum. Devletimizin bekasına el uzatanlara karşı yapılan operasyonların sonuna kadar destekçisiyiz. Terörle mücadelede devletimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum” dedi.
Kamu çalışanları sendikal esaret altındadır.
Türk Eğitim-Sen’in üye sayısının 210 bini aştığını söyleyen Geylan, “2002 yılında toplam üye sayımız 125 bin 863’tü. Bugün 210 bini aştık. Yani yaklaşık 100 bin üye artışı sağladık. Kamudan ayrılanları, istifa edenleri, emekli olanları ve vefat edenleri de hesap edecek olursak 100 bin artış, 300 bin ile 350 bin arasında yeni üye kaydı yapılması anlamına gelmektedir. Kimseye ‘Türk Eğitim Sen’e üye olursan seni müdür yaparım, tayin işini hallederim, yakınını şu hastanenin taşeron firmasında işe sokarım’ demediniz. Sadece işinizi yaptınız. Yani adam gibi sendikacılık yaptınız ve yüz binlerce çalışanı yolculuğumuza dahil ettiniz. Bu, bana göre büyük bir başarıdır. Her türlü övgüye layık bir başarıdır. Allah sizlerden razı olsun. Kamu çalışanları sendikal esaret altındadır. Bu zulümden kamu çalışanlarını kurtaracak tek kurum yine sadece Türkiye Kamu-Sen’dir. Her durum ve koşulda kamu çalışanlarının adına konuşan tek sendikayız” dedi.
Sayın Bakan’ın bu yıl da yazılı sınav sonuçlarını tahrip etmeden atamaları gerçekleştireceğine inanıyoruz.
Mülakatın kamu hayatından çıkarılması gerektiğini bildiren Geylan, “Artık kamuda liyakate, ehliyete dayalı görevde yükselme sistemi ihdas edilmelidir” dedi. Genel Başkan Geylan, mülakatlar marifeti ile yıllardır bu ülkede kamu çalışanlarına zulmedildiğini söyleyerek, “Hatırlarsanız mülakatla kamudaki on binlerce yönetici alaşağı edildi ve yerlerine yine mülakat marifeti ile tek vasfı yandaş olanlar yönetici olarak iş başına getirildi. Artık yeter! Bu ülke yoruldu. Çok açık söylüyorum, bunun vebali ülkeyi yönetenlerdedir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un Yönetici Atama Yönetmeliği’nde birkaç rötuş yaparak eğitim kurumlarına yazılı sınav esasına göre yönetici atanmasını sağladığını hatırlatan Geylan, 15 Mart tarihinde ikinci kez Yönetici Atama Yazılı Sınavı yapılacağına işaret etti. Bu sınava kariyerinde yöneticilik hedefi olan tüm öğretmenlerin girmesi gerektiğini belirten Geylan, “Üyelerimize sesleniyorum: Yönetici atamaları geçen yıl yapılan yazılı sınav sonuçları dikkate alınarak gerçekleştirilmişti. Bu yıl da aynı yöntemin izleneceğini düşünüyoruz. Mülakatın etkisi sıfırlanacak. Dolayısıyla gönül rahatlığıyla bu sınava girebilirsiniz. Sayın Bakan’ın bu yıl da yazılı sınav sonuçlarını tahrip etmeden atamaları gerçekleştireceğine inanıyoruz” diye konuştu. Genel Başkan Geylan ayrıca mülakatın yönetici atamalarından tamamen kaldırılması gerektiğini kaydetti.
3600 ek gösterge sözü yerine getirilmeli, tüm kamu çalışanlarının ek göstergeleri güncellenmelidir.
Ek gösterge ile ilgili önemli açıklamalar yapan Genel Başkan Geylan, ek gösterge sözünün yerine getirilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri öncesinde 4 meslek grubunun ek göstergelerinin 3600’e çıkarılacağı sözünü verdiğini, bu sözün üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen yerine getirilmediğini bildiren Geylan, “İktidar partisinin parlamentodaki temsilcilerine sesleniyorum; Sayın Erdoğan sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanı değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanıdır, yani bu devletin başıdır. Dolayısıyla bir Cumhurbaşkanı’nın sözünün 1.5 yıldır havada bırakılması kabul edilemez. Bu tutum iktidar partisine yakışmamaktadır. İktidar partisine düşen, Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözünü ivedilikle yerine getirmektir.
3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi noktasında kamu çalışanlarının çok ciddi beklentisi bulunmaktadır. Onları hayal kırıklığına uğratmak doğru bir yaklaşım değildir. Öte yandan sendika olarak sadece 4 meslek grubunun değil, tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin güncellenmesini istiyoruz. Ayrıca yardımcı hizmetler sınıfının ek göstergeden yararlanmasını talep ediyoruz. Bu taleplere iktidar partisi yetkilileri sessiz kalmamalıdır” diye konuştu.