İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL KONCUK (Adana) –Değerli milletvekilleri, önemli bir Bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Millî Eğitim Bakanlığında yapılması gereken en önemli şey, güven veren bir Bakanlık olması yani oluşturduğu kadrolarla, attığı her adımla millete güven veren bir Bakanlık olmasıdır. Geçen açıkladım, İzmir Millî Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’nin kuruma bir GSM operatörü tarafından bağışlanan parayla ailesini tatile gönderdiğini ve bu durumun Bakanlık müfettişlerince tespit edildiğini, kademe ilerlemesi cezası verildiğini, görevden alınması teklifinin getirildiğini, valiliğin suç duyurusunda bulunması ve ayrıyeten de bir de kınama cezası verilmesi gerektiğini…
Şimdi Sayın Milli Eğitim Bakanına güven duymamız lazım. İzmir gibi bir ilin, İl Milli Eğitim Müdürü böyle bir şaibeyle anılıyorsa; Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun da onayladığı bu cezaları, Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un kaldırmaya hakkı yoktur. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Böyle bir şey olamaz. Sayın Bakan benim şahsen güvendiğim bir insandır. Böyle bir Milli Eğitim Müdürü ne Milli Eğitim Bakanlığına yakışmaktadır ne de Ziya Selçuk’un öne sürdüğü o ahlaklı eğitim, sağlam eğitim anlayışıyla da örtüşmemektedir. Şimdi ben bunu burada söylemeyecektim ama soru önergesi verdikten sonra -adam hem kel hem fodul ya “suçum yok” diyor- ve Sayın Valiyi de kınıyorum, İzmir Valisini. Sanki Milli Eğitim Müdürünün avukatı gibi konuşuyor. Yahu senin dosyadan haberin yok mu? Yüzünde mi kızarmıyor? Böyle bir suçu işleyen Milli Eğitim Müdürünü savunurken yüzünde mi kızarmıyor? Böyle bir şey olamaz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Evet, yönetici atama konusu Millî Eğitim Bakanlığının en temel problemlerinden birisidir. Yönetici atama, ilk düğmedir, ilk düğme. İlk düğmeyi yanlış iliklediğinizde diğer düğmelerin doğru olmasını beklemek mümkün değil. Biz, en sağlam, liyakatli, donanımlı il millî eğitim müdürlerini bulmazsak -böyle, İzmir Millî Eğitim Müdürü gibi olmayacak tabii- en donanımlı insanları ilçe müdürü, okul müdürü yapmazsak, yapamazsak, bunu beceremezsek Ziya Selçuk burada kendini paralasa dahi hiçbir şey yapamaz. Mesela bir örnek vereyim: Ordu’da müdür ataması olacak, Ordu Millî Eğitim Müdürü, bazı müdürlükleri münhal olmasına rağmen ilan etmiyor. Niye? Kendi yandaşları o okulda müdür olduğu için, ilan ederse sınav kazanmış olan öğretmenler oraya müdür olacak diye. Böyle bir şey olabilir mi ya? Millî Eğitim Bakanının böyle şeylere göz yummaması lazım. Bu tip müdürleri bir dakika bile o görevde tutmaması lazım. Biz millî eğitimde yandaş anlayışından kurtulmadığımız sürece Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatının alacağı hiçbir karar, taşraya olumlu şekilde yansımayacaktır. Ben, Millî Eğitim Bakanımızdan bunları bir an önce yapmasını bekliyorum.
Kamubiz.com ÖZEL/ANKARA