Sayın Bakanım , Ülkemiz için her anlamda önemli olan bir seçime doğru gittiğimiz bu süreçte , sizin de çok iyi bildiğiniz Milli eğitim şube müdürlerinin ,ilçe müdürlerinin ve il eğitim müfettişlerinin mali- özlük hakları konusundaki mağduriyet , eşyanın tabiatına aykırı olan durum halen düzeltilmemiştir.
Öğretmenlik meslek kanunu düzenlemesi kapsamına alınmayan öğretmen kökenli olan bizlerin bugünkü durumu Bakanlığımız içerisinde ciddi bir ücret dengesizliğine ve adaletsizliğe yol açmıştır.
Bu durum bizler tarafından bu zamana kadar Sayın Bakanımız başta olmak üzere ,sizlere , grup başkan vekillerine, milli eğitim komisyonu başkan ve üyelerine, milletvekillerimize ayrıntılarıyla bir yıl boyunca izah edilmiş ve çözüm beklenmiştir.
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
Beş milyon EYT linin sorununu çözme kudretini gösteren devletimiz , toplam 5000 kişiyi geçmeyen taşranın yükünü taşıyan milli eğitim şube müdürlerinin, ilçe müdürlerinin ve il eğitim müfettişlerinin mağduriyetini giderecek güçtedir, bizler halen umutla ve size güvenerek seçim öncesi çözüm bekliyoruz.
Bu gün gelinen noktada ek dersiyle birlikte öğretmen arkadaşlarımızın yada okul yöneticilerimizin aylık toplam maaşı 25-30 bin lira arasında iken , onların amiri konumundaki maddi manevi sorumluluğu üstlenen , mesai kavramı olmayan yönetici ve müfettişlerin maaşı 17- 20 bin aralığında kalmıştır. Yönetici ve müfettişlerinki daha fazla olması gerekirken 7 ila 10 bin lira daha geriye düşmüştür. Bu fark Temmuz ayındaki oransal zamla daha da artacaktır.
Ayrıca Ocak 2023 ten geçerli olan üst yöneticilere yapılan maaş artışıyla Bakanlığımızdaki Daire Başkanıyla şube müdürü arasındaki maaş farkı 15 bin liraya ulaşmıştır.
Ortaya çıkan bu adalet ve hakkaniyetten uzak tablo maalesef özellikle taşrada iş barışının tamamen bozulmasına, motivasyon kaybına , durumu kabullenemeyen yöneticilerin istifa ederek başka alanlara yönelmelerine sebep olmaktadır. Konunun sadece maddiyat boyutuyla değil adalet , hakkaniyet ve taşra yöneticilerinin itibarı bakımından değerlendirilmesini özellikle istirham ediyoruz.
15 Temmuz sürecinde, pandemi sürecinde , halen devam eden 6 Şubat depremi sürecinde her türlü sorumluluğu üstlenen , fedakarca görev yapan milli eğitim şube müdürleri, ilçe müdürleri ve müfettişlerinin bu durumuna kayıtsız kalınması maalesef bizleri derinden üzmektedir.
Sayın Bakanımız Mahmut Özer, aylar önce “ Bize güvenin, çok yakın zamanda çözeceğiz” dedikleri halde çözülmemiştir. Seçim sonrası yada toplu sözleşmenin adres gösterilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Halen bir milyondan fazla öğretmen ve okul yöneticisine ek ders ödeyen Bakanlığımız, sayıları beş bini bulmayan bizlerin seçim öncesinde gönlünü alarak hiçbir şey kaybetmeyecek aksine çok şey kazanacaktır. Önemli bir seçime gidilen bir süreçte milli eğitim yöneticileri mağdur, küskün, dargın ve kırgın olmayacaklardır.
Kısa vadede çözüm noktası olarak
MEB Yönetici ve Öğretmenleri Ek Ders kararlarına Cumhurbaşkanlığı Kararıyla eklenecek 1 madde ile milli eğitim şube müdürleri , ilçe müdürleri ve il eğitim müfettişlerine haftada 40 saat ek ders ödemesi yapılmak suretiyle kalıcı çözüm bulunana kadar mağduriyetimiz giderilmiş olacaktır
Sayın Bakanım, biz en başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere sizin adalet duygunuza , hak ve hukuk hassasiyetinize ve devlet adamlığı ciddiyetinize güveniyoruz. Sizden bizim için önemli olan bu konuda destek ve çözüm bekliyoruz. Saygılarımla arz ederim.